Yazar kasayı 1879’da Amerikalı bir salon sahibi olan James Ritty buldu. Ritty’in işlettiği bar çok popülerdi ve hemen her gün dolup taşıyordu. Ama Ritty beklediği kar oranını bir türlü tutturamıyordu. Salonun bu kadar düşük gelir getirmesi imkansızdı.
Ritty barmenlerin ceplerine para indirdiğinden artık şüphelenmiyor, bundan oldukça emin gözüküyordu. Nakit para açık kutularda saklanıyordu. Satışlar barmenler tarafından hesap defterine geçirildiğinden bu hiç de zor olmazdı.
Bu duruma canı sıkılan Ritty, 1878’de rahatlamak ve stres atmak için bir Avrupa seyahatine çıktı. Yolculuk ettiği geminin makine dairesini çok merak etti. Merakına yenilip makine dairesine indiğinde pervanenin devir sayısını ölçen bir makine gördü. Bu Ritty’i çok heyecanlandırdı.
Bunu muhasebe kayıtlarında da kullanabileceğini düşünmeye başladı. Hatta bu fikir onu öylesine heyecanlandırdı ki seyahatini yarıda bıraktı. Böylece eve döndü ve yazar kasayı tasarlamaya başladı. Sonunda, çalışanların satış miktarını yazdığı makine gün sonunda toplam satış rakamını veriyordu.
Ritty’nin ‘aldatılamayan makine’ adını verdiği bu icadın hayati bir özelliği de her satış yapıldığında bir zil sesiyle müdürü uyarmasıydı. Ritty, ertesi yıl icadının patentini alıp üretime başladı. Kısa bir süre sonra iş insanı John H. Patterson, Ritty’nin şirketinin çoğunluk hissesini satın aldı. Patterson o sırada şirketin zarar ettiğini bilmiyordu. Ama yazar kasanın iş yapacağına dair inancını asla kaybetmedi. Patterson, 1922’de milyarder olarak öldü.
İçindekiler
James Jacob Ritty
29 Ekim 1836’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinin Dayton şehrinde doğan James Jacob Ritty, saloncu ve mucit olarak tanınmaktadır. James Ritty mucitliğinden önce bir süre tıp okumak için tıp fakültesine gitti. Ancak 1861’in başlarında Amerikan İç Savaşı’nın patlak vermesiyle üniversiteden ayrıldı ve Dördüncü Ohio Gönüllü Süvari Birliği’ne üsteğmen olarak kayıt yaptırdı. Üç yıl ülkesine hizmet etti ve 1864’te Birlik Ordusu’ndan yüzbaşı rütbesine yükseldi.
Ordudan sonra James, tıbba, mali nedenlerden dolayı geri dönmedi. Ancak bir süre marangoz ve kiremit üreticisi olarak çalıştı. 1868’de ilk salonunu açtı. O zamanlar ‘salon’, taverna veya bazen “pub” veya kulüp olarak da bilinirdi. Bir bar bira, şarap ve viski gibi alkollü içecekler sunan perakende ticaret kuruluşuydu. Bu yerleri işletenlere de genellikle ‘saloncu’ denirdi.
Ritty, ilk salonunu 1871’de Ohio eyaletinin Dayton şehrinde açtı ve kendisini “saf viski, en kaliteli şarap ve purolarda en iyisi/en iyi satıcı” olarak nitelendirdi.
Ritty’nin çalışanlarından birçoğu müşterilerin yiyecek, içecek ve diğer ürünler için ödemesi gereken parayı yani ödemeyi alırdı. Kasa hemen herkesin elindeydi ve bunu kontrol etmek neredeyse imkansızdı.
Barmenlerin buna yetkileri -işin işleyişinden dolayı- mecburen vardı. Ritty, barmenlerin ve bazı diğer çalışanların onu dolandırdığını, müşteriden aldığı paranın bir kısmını yoğunluk ve kalabalıktan da yararlanarak gizlice ceplerine attığını çok iyi bilirdi.
James Ritty, 1878’de Avrupa’ya yaptığı bir vapur gezisinde, geminin pervanesinin kaç kez döndüğünü sayan bir mekanizma ilgisini çekti. Salonunda yaşadığı sıkıntıyı atmak ve rahatlamak için çıktığı bu seyahatte salonun problemine bir çözüm mü buldu?
Salonunda yapılan nakit işlemlerini kaydetmek için tıpkı bu pervanenin kaç kez döndüğünü sayan bir mekanizma gibi bir şeyin yapılıp yapılmayacağını merak etti.
Aldatılamayan Makine’nin İcadı
Yazar kasa, “Çoğunlukla kasa veya otomatik para işleme sistemi, makinesi olarak adlandırılan yazar kasa, bir satış noktasındaki işlemleri kaydetmek ve hesaplamak için icat edilen mekanik veya elektronik bir cihazdır. Genellikle nakit ve diğer değerli eşyaları saklamak için bir çekmeceye takılır. Modern bir yazar kasa genellikle, kayıt tutma amacıyla makbuzları yazdırabilen bir yazıcıya da takılır.”
James Ritty, seyahatini yarıda kesip Dayton’daki evine gider gitmez gördüklerini ve yazar kasa fikrini yetenekli bir tamirci olan kardeşi John ile paylaştı. Kardeşi John da bu fikrin geçek olacağını söyleyince, Ritty kardeşler bu cihaz için bir tasarım üzerinde çalışmaya başladı.
Birkaç başarısız prototipten sonra, belirli bir miktarda parayı temsil eden bir tuşa basarak çalıştırılan üçüncü tasarımlarını yapmayı başardılar. Bu tasarımın başta henüz para çekmecesi yoktu.
Kayıtlar, makbuzları olmadan tamamen mekanik çalışıyordu. Çalışan kasadan küçük paralar çıkartamazdı, kasadaki her işlemi çalması gerekiyordu ve toplam anahtara basıldığında ise çekmece açılıp ve bir zil çalarak yöneticiyi bir satışın gerçekleştiği konusunda uyarıyordu. Bu orijinal makine, aslında çok basit toplama işlemi yapan bir makineden başka bir şey değildi.
James ve John Ritty, tasarımın patentini 4 Kasım 1879’da “Ritty’s Incorruptible Cashier” olarak aldı. Böylece, Amerikan İç Savaşı’nın ardından ilk mekanik yazar kasa James Ritty ve John Ritty kardeşler tarafından icat edildi. Amaç, kasiyerlerin hırsızlık yapmasını engellemek ve çalışan hırsızlığını ve zimmete para geçirmeyi ortadan kaldırmaktı.
İlk Yazar Kasa Fabrikası
Ritty kardeşler, bir yandan salonu işletti. Bir yandan da yazar kasa üretmek için Dayton’da küçük bir fabrika açtı. Büyük umutlarla açılan bu şirket başarılı olamadı. Sonunda, 1881’de James Ritty iki işletmeyi yönetmenin sorumluluklarıyla başa çıkamadı. Böylece yazar kasa işindeki neredeyse tüm hisselerini sattı. Satın alan kişi National Manufacturing Company’yi kuran porselen ve cam eşya satıcısı Cincinnati’den Jacob H. Eckert’e oldu.
Partterson’ın Ulusal Yazar Kasa Şirketi
1884’te Jacob H. Eckert de bu işte başarılı olamadı. Şirketi National Manufacturing Company hisselerinin başta alımında diğer aday olan John H. Patterson’a sattı. O zamanlar kömür ve demiryolu işinde çalışan Patterson’un yazar kasa işine inancı tamdı.
Patterson, şirketin zarar ettiğini başta bilmiyordu fakat inançla devam edecekti. Bir süre sonra Patterson şirketin adını değiştirdi. ‘The National Cash Register Company – Ulusal Yazar Kasa Şirketi’ NCR olarak yeniden adlandırdı. Patterson, mevcut yazar kasayı geliştirdi de; satış işlemlerini kaydetmek için bir kağıt rulosu ekleyerek yazar kasa daha kullanışlı bir hale getirdi.
Böylece dahili defter tutma amaçları için makbuz oluşturdu. Bu muhasebe için büyük bir kolaylıktı. Makbuzun asıl amacı, dolandırıcılık koruması olmasıydı. İşletme sahibi, kasiyerlerin müşterilerden her işlem için doğru tutarı tahsil etmesini sağlardı. Ve onların kasayı zimmetine geçirmemesini sağlamak için makbuzları okurdu.
Ayrıca, bir müşterinin de bir şekilde işletmeyi dolandırmasını önlüyordu. Bazı müşteriler değişiklik veya ilk etapta hiç gerçekleşmemiş bir işlem aldığını iddia ediyordu. Bu icat müşteri, işletme sahibi ve barmenler için güvenilirdi. İlk gerçek yazar kasa, eski maden şirketlerinden biri olan Ohio’daki Coalton’da kullanılmıştır.
John H. Patterson ve kardeşi şirketi devraldığında, yazar kasalar 50 dolara satılıyordu. Bu fiyat çok pahalıydı. Yalnızca bir düzine kadar “Ritty’s Incorruptible Cashier” makinesi kullanılıyordu. Bu pahalı cihaza çok az talep vardı.
Patterson, hemen her alanda dükkan sahiplerinin, yazar kasanın tezgahtarların hırsızlıklarını önemli ölçüde azaltacağını anladığında ürünün çok satacağına inancı tamdı. Patterson’ın bu işin peşini bırakmaya niyeti yoktu.
Ciddi bir ticari zekaya sahip olan Patterson’ın aynı zamanda ufku da açıktı ve bir gün komisyonlar üzerinde çalışan ve standart bir satış senaryosu izleyen bir satış ekibi oluşturdu. Ve detaylı hazırlanmış bir satış başarısını arttıracak bir kılavuz yazdı. Bu, var olan ilk bilinen satış eğitim kılavuzuydu. Amacı, sadece bir makine parçasından ziyade bir işlevi satmaktı.
Yazar Kasa Satışları Artıyor
Klasik yazar kasa işleri daha iyiye gidiyordu. 1906 yılında ise, Mucit Charles F. Kettering, National Cash Register şirketinde çalışıyordu. Bu yıl Kettering yazar kasa icadını bir adım daha ileriye taşıdı ve elektrik motorlu bir yazar kasa tasarladı.
Daha önce National Cash Register olarak bilinen NCR Corporation, bir Amerikan yazılım ve teknoloji şirketi haline geldi. Self servis kioskları, satış noktası terminalleri, otomatik vezne makineleri, çek işleme sistemleri ve barkod tarayıcıları üretti. NCR halen dünyanın önde gelen şirketlerinden biri.
NCR, kapsamlı sosyal yardım çalışmaları yapan “Amerika’nın model fabrikası” olarak anılmaya başladı. Şirketin sosyal yardım girişimlerinden bazıları arasında güvenlik cihazları, çeşmeler, banyo, dolaplar, sandalyeler ve makine operatörleri için sırt desteği, kapalı banyolar yani duş kabinleri ve temiz hava sağlamak için bir havalandırma sistemi yer alıyor.
NCR kadın çalışan istihdamını da artıran şirketlerden biriydi. Kadın çalışanlar için tuvaletler, daha kısa çalışma saatleri, yüksek sırtlı sandalyeler, bir kadın yemek odası ve ev bilimi dersleri gibi özel olanaklar ve eğitimler vardı.
1893’te NCR, ışığı alan ve aynı zamanda temiz havayı içeri almak için açılabilen tabandan tavana cam pencerelere sahip ilk “gün ışığı fabrikası” binalarını inşa etti. Bu faydaları karşılığında astlarından sadece bağlılık ve yüksek verimlilik talep etti.
Bazı tarihçiler, şirket sahibi bu dahi iş insanı John Patterson’dan da “endüstriyel refahın babası” olarak nitelendirir. NCR şirketinin kendi refah departmanı bile vardı ve bu özelliği ile Amerika’da öncü olarak kabul edilmiştir.
Makbuz Al Kampanyası
Bu ufku oldukça açık olan iş insanı Patterson ayrıca, ilk kez kanvas çadırlarda kurulan ve “Şeker Kampı” olarak adlandırılan bir yaz etkinliğinde resmi satış eğitim akademisini de kurdu. Patterson’ın “Makbuz Al” kampanyası dünyanın ilk reklam kampanyalarından biriydi. Bununla müşteri ve iş yeri sahibini koruyor, güvenilir alışveriş ve hizmet sağlanacağına inanıyordu.
Sam Kardeşler ile Yeni Yazar Kasa
1950’lerden 1970’lere kadar yazar kasaların önde gelen tasarımcısı, üreticisi, satıcısı ve ihracatçısı, Sam kardeşler tarafından kurulan Londra merkezli Gross Cash Registers Şirketi idi. Henry Gross yazar kasaları, 1971’in başlarında Britanya’da ondalık sayım sırasında özellikle popülerdi; Henry, perakendecilerin kolayca birinden diğerine geçebilmesi için para birimlerini değiştirebilen, bilinen birkaç yazar kasa modelinden birini tasarladı.
İcadını Sattıktan Sonra James Ritty
James Ritty, icadından yeterince faydalanmadı. Ama John H. Patterson ile dostane ilişkiler sürdürdüğü için de bu hikayeye hiç bir zaman kırgın da olmadı. Ritty, birçok kez çeşitli NCR toplantılarına ve konferanslarına özel olarak katıldı. Bu toplantılara muazzam bir şekilde katıldı ve yazar kasanın gelişim sürecini ölene kadar takip etti.
James Ritty’nin Ölümü
James Ritty, 1882’de, daha önce genç kadınlar için bir Fransızca ve İngilizce okulu olan Güney Jefferson Caddesi’ndeki bir binada ‘Pony House’ adlı başka bir salon açtı. Pony House için Ritty, Barney ve Smith Car Company’den marangoz ve ahşap oymacılara 5,400 pound verdi. Sebebi, Honduras maununu bir bara dönüştürmekti.
James Ritty, emeklerinin meyvesini, 3,7 m yüksekliğinde ve 9,8 m genişliğinde bir çubuktan aldı. JR yani kendi ismi ‘James’ baş harfleri orta tepeyi süslüyor ve sol ve sağ bölümler bir yolcu vagonunun iç kısmına benziyordu.
Pony House binası 1967’de yıkıldı. Ama bar bir şekilde kurtarıldı. James Ritty emekli olana kadar bu salonda çalıştı. Ancak, 1895’te salon işinden emekli oldu. Şehir merkezindeki Dayton Arcade konutunda kalp rahatsızlığından hayatını kaybetti. James Ritty, Dayton’s Woodland Mezarlığı’nda mezarı eşi Susan Ritty ve mucit kardeşi John Ritty ile birlikte yatıyor.