The Room 4: Old Sins puzzle oyunlarını seven, zorluklara direnebilecek oyuncular için geliyor. Bu zamana kadar bildiğiniz bulmaca oyunlarını unutun. Daha önce hiç zorlanmadığınız kadar zorlanacaksınız. Eğer ki kendinizi zorlamaya hazırsanız The Room 4: Old Sins sizlerle…
İçindekiler
Zorlu Bir Puzzle Oyunu
Oyun aslında Android ve iOS platformlarında uzun bir süredir yer alıyor. Fakat Steam‘e gelmesi biraz uzun sürdü. Yaklaşık 3 yıl kadar. Serinin dördüncü oyunu olan The Room 4: Old Sins bulmaca temelli bir oyun. Oyunu oynarken içinizde genel olarak garip bir gerginlik oluyor. Sanırım oyunun müzikleri, ışıkları ve gölgeleri bu konuda etkili.
Oyunun hikayesine geçmeden önce biraz The Room serisinden bahsetmek istiyorum. İlk oyun 2012 yılında Fireproof Games tarafından geliştirildi ve yayınlandı. The Room serisi aslında bulmaca çözmeye dahalı evden kaçış oyunları arasında yer alıyor. Amacımız oyun içerisinde bulunan gizemleri çözmek ve bulunan yerden kaçmak. Aslında baktığınız zaman oldukça basit gibi geliyor değil mi? İşte öyle değil. The Room oyunları öyle bulmacalar içeriyor ki daha önceden kendinizi hiç zorlamadığınız kadar zorluyorsunuz. Zaten genel olarak ilk oyunu oynayanlar kalan oyunların da müptelası oluyor.
Bu içerik her ne kadar The Room 4: Old Sins hakkında olsa da üzülmeyin. Bu oyunu oynadıktan sonra da diğer oyunları oynayabilirsiniz. Bir devamlılık söz konusu değil. Açıkçası ben ilk oyun çıktığından beri her yeni oyun yayınlandığı gün hemen satın aldım. Tabi ilk yayınlanmalar her zaman için Play Store ve App Store üzerinden oluyor. Aradan birkaç sene geçtikten sonra da Steam’e geliyor. Eğer ki “Ben telefonda oynamam, büyük ekranda oynamak daha keyifli.” diyorsanız Steam’de serinin ilk üç oyununu da bulabilirsiniz.
Nasıl Bir Hikayeye Sahip?
Oyunun hikayesinde hırslı bir mühendis ve sosyetik eşinin bir anda ortadan kaybolmasıyla beraber çok değerli bir eserin arayışı söz konusu. Bir evin içerisinde aramalarımızı yaparken izler bizi tavan arasına yönlendiriyor. Burada bulduğumuz oyuncak bir ev ise aslında oyunun geri kalanı için açılan ilk kapı oluyor bize. Waldegrave Malikanesi’nin gizemini çözmek için bu garip oyuncak ev ile aramalara başlıyoruz.
Adı üstünde The Room 4: Old Sins oyunu içerisinde farklı odalara girerek karşımıza çıkan bulmacaları çözmeye çalışıyoruz. Bazen bir çekmeceyi açtığınız zaman bir obje ve yanında da bir mektup buluyorsunuz. Normalde oyunlarda karşımıza çıkan bu mektupları çok okumadan geçeriz. Örneğin Assasin’s Creed Valhalla oyununda şahsen bütün mektupları okuyarak ilerleyeceğim dememe rağmen bir yerden sonra “Amaaaan bununla mı uğraşacağım ya!” diyerek okumaları kesmiştim. Fakat The Room oyunlarında karşınıza çıkan bütün mektupları dikkatlice okumanız gerekiyor. Çünkü o mektuplar sizin için birer ipucu da olabilir.
Belirli yerlerde bulduğunuz objeler de bulmacaları çözmenize yarayacak materyaller aslında. Örneğin bir vida buldunuz, biraz ilerlediniz bir vida daha buldunuz. Onu da alın. “Envanter dolu!” diye karşınıza bir şey çıkmıyor. Neyi alabiliyorsanız alın. Fazla mal göz çıkarmaz.
En önemlisi bulmacaları çözerken karşınızda duran şeye tek açıdan bakmayın. Kurcalayın! Sağına, soluna, üstüne, altına, içine bakın. Artık neresine bakabiliyorsanız bakın. Çünkü karşınızda duran materyal olduğu gibi kullanılacak diye bir şart yok. Bazen olduğu gibi kullanılır bazen de ek yapılır ya da form değiştirir ama mutlaka kullanılır.
Artıları ve Eksileri
The Room 4: Old Sins, bulmacaları çözme konusunda sizi oldukça zorlayacak bir oyun. Biraz daha “mühendis kafası” ile düşünüp “dedektif gözleri” ile inceleme yapmanız gerekiyor. Zorlandığınız yerlerde pes etmeden ilerlemeniz gerekiyor. Bu da bence oyunun en büyük artısı. Standart bulmaca oyunlarına göre daha zor. Ayrıca ses efektleri ve müzikler de karar verirken bile sizi etkiliyor. Oyunda oldukça gergin bir ortam yaratmış. Eğer ki bu kadar gerilmek istemiyorsanız, daha eğlenceli bir puzzle oyunu istiyorsanız o zaman Supraland‘e bakabilirsiniz. Daha eğlenceli atmosfer ve müzikler bu konudaki isteklerinizi karşılayacaktır.
Oyunun en güzel artılarından birisi oyunda Türkçe arayüz, altyazı hatta seslendirme desteği mevcut! Bu harika bir olay. Bırakın Türkçe dublajı Türkçe arayüz ve altyazı görünce seviniyoruz. Ama dublaj ise ayrı bir güzellik.
Bir artı daha eklemek istiyorum. Bunu aslında tamamen tesadüf üzeri keşfettim. Oyunla ilgili bir sıkıntı yaşar ve bunu Steam’de yorum olarak yazarsanız oyunun geliştiricileri bizzat kendileri size yardımcı oluyorlar. PC sürümünde tek bir sorun karşımıza çıktı fakat o da bir güncelleme ile giderilebilecek bir sorun. Hatta belki de o güncellemeyi de getirmiş olabilirler.
Eksi kısımlarına bakacak olursak The Room 3‘e göre biraz daha kolay olmuş. Alışmışız gittikçe zorlaşan bulmaca serilerine, bu biraz basit kaldı. Ama ilk kez oynayacaksanız yeterli düzeyde olduğunu da belirtmekte fayda var. Ayrıca yine The Room 3 oyun sonunda birkaç seçenek sunuyordu. Bu oyunda oyunun tek sonunun olması biraz üzücü olmuş.
The Room 4 Sistem Gereksinimleri
Minimum Sistem Gereksinimleri | Önerilen Sistem Gereksinimleri |
İşletim Sistemi: Windows 7 (64 bit olmalı) | İşletim Sistemi: Windows 10 (64 bit olmalı) |
İşlemci: Intel / AMD 2.8 GHz Dual Core | İşlemci: Intel / AMD 3.0 GHz Quad Core |
Bellek: 4 GB RAM | Bellek: 8 GB RAM |
Ekran Kartı: NVIDIA GT 710 / AMD Radeon R5 230 | Ekran Kartı: NVIDIA GT 730 / AMD Radeon R7 240 |
VRAM: 1 GB VRAM | VRAM: 2 GB VRAM |
DirectX: Sürüm 10 | DirectX: Sürüm 10 |
Depolama: 10 GB kullanılabilir alan | Depolama: 10 GB kullanılabilir alan |
Son Olarak
The Room 4: Old Sins bulmaca tabanlı oyunları sevenler için oldukça keyif verici bir oyun. Serinin ilk üç oyununu da oynamadıysanız mutlaka oynayın. Vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Hatta bir süredir aynı tarzda oyun oynuyorsanız ve bir değişiklik istiyorsanız bu oyun size istediğinizi sunacaktır.
Oyun serisinde istediğiniz oyundan başlayabilirsiniz. Hikaye konusunda bir bağlılık yok. Ama zorluk seviyesine göre oynamak isterseniz kolaydan zora doğru olacak şekilde sırasıyla The Room, The Room 2, The Room 4: Old Sins ve The Room 3’ü oynayabilirsiniz.
Oyun şu anda Steam’de 16,50TL üzerinden satılıyor. Steam Yaz İndirimleri ile birlikte bu fiyat 11,05TL. Eğer ki ben bütün oyunları bir kerede alayım derseniz The Room Collection normalde 48TL‘den satılırken yine Steam Yaz İndirimleri dahilinde 19,61TL‘den satılıyor. Bence almışken hepsini birden alın. Zaten çok pahalı bir oyun da değil. Hatta Steam Yaz İndirimleri vaktinde alabilirseniz 20TL’nin altında bir ücret ödeyerek dört oyuna birden sahip olabilirsiniz. Zaten verdiğiniz ücreti kuruşu kuruşuna hak ediyor. Hatta oyunu oynadıktan sonra bitirdiğiniz zaman üzülüyorsunuz. Ama benim tavsiyem zaten çok da büyük boyutlara sahip olmayan bu oyunu eğer ki hard diskinizde yer varsa silmeyin. Çünkü gün gelecek yine kendinizi bu oyunun içinde bulacaksınız. Mesela ben senede bir defa mutlaka bir The Room oyununu oynuyorum. Zihin açıyor.