Elektrikli aracınızın sesinin Hans Zimmer tarafından bestelenmiş olmasını ister miydiniz? Bu durum yakın gelecekte mümkün olabilir. Elektrikli araçlar doğaları gereği sessizdir. Bu yüzden sürüşleri içten yanmalı motorun gürültüsünden hoşlanmayanlar için zevkli olabilir. Gaza basarken motorun kükremesinin tadını çıkarmak isteyen sürücüler için ise ciddi bir eksi… Ancak elektrikli araçların sessizliği aynı zamanda beraberinde güvenlik sorunlarını da getiriyor.
Yoldan geçen arabaların ses çıkarmaması yalnızca görme engelli kişiler için değil, tüm yayalar ve bisikletçiler için de endişe verici bir özellik. Bir çalışma, bir elektrikli arabanın içten yanmalı motorlu bir araca göre yayalara ve bisikletliye çarpma olasılığının %37 daha fazla olduğunu söylüyor. Elektrikli araçların yakın gelecekte birincil ulaşım şekli olarak görülmesi ile -özellikle Londra, Paris ve California gibi büyük şehirler 2040’a kadar içten yanmalı motorlu araçlara yasak getirmeye hazırlanıyor- bu sorun iyice endişe verici hale geliyor.
İçindekiler
Elektrikli Araçların Sessizliği Hakkında Ne Gibi Önlemler Alınıyor?
Avrupa Birliği ve ABD’deki Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) artık yayalara ve diğer yol kullanıcılarına yeterli sesli uyarı sağlamak için hem hibritlerin hem de elektrikli araçların belli bir ses seviyesine sahip olmasını şart koşuyor. Sonuç olarak, Avrupa’daki birçok otomobil üreticisi artık elektrikli ve hibrit arabalarına Akustik Araç Uyarı Sistemleri (AVAS) takıyor. Bu sistemler sayesinde araçlar, yaşanabilecek kazaları önlemek ve yayaları uyarmak için yapay bir ses yayıyor.
“Aktif Ses Tasarımı” olarak adlandırılan teknoloji ise burada devreye giriyor. Aktif Ses Tasarımı, otomobil üreticilerine aracın hem içine hem de dışarıya ses ekleme fırsatı veriyor. İçerideki ses sistemleri, istenen ya da istenmeyen sesi yükseltmek veya azaltmak için dinamik olarak sesler eklerken, AVAS dahilindeki dış sistem ise aracın önüne takılan hoparlör ile sesin aracın hızına ve ivmelenmesine göre üretilmesini sağlıyor.
Akustik Araç Uyarı Sistemleri yalnızca elektrikli araçları daha güvenli hale getirmiyor. Bu özellik, otomobil üreticilerine geleneksel arabalarda olduğu gibi ses ile marka niteliğinde bir kimlik vermelerinin de bir yolu olacak gibi görünüyor.
Mesela bu, Avrupalı disko grubu Dschinghis Khan’da davul çalan besteci Leslie Mándoki tarafından yaratılan Volkswagen ID.3’ün sesi
Volkswagen Ar-Ge şefi Frank Welsch şöyle açıklıyor: “Elektrikli bir aracın sesi, kimliğini tanımlar. Ses kendinden emin ve beğenilebilir olmalıdır. Fütüristik olmalı ve aynı zamanda benzersiz karakteri ile de etkilemelidir.”
Aslında AVAS sesini tasarlamak göründüğünden çok daha karmaşık. İlk olarak, kazaları önlemek için yayaları ve bisikletlileri bir arabanın varlığına karşı uyarabilmeli. Diğer yandan, insanları arabaya ve markaya çekecek hoş bir tınısı olması gerekiyor. Ayrıca dinamik bir sese sahip olmalı. Saatte 30 kilometreye gelene kadar hızla beraber yükselerek yayalar ve bisikletlilere arabanın durumuyla ilgili bilgi vermeli. 30 km/s’ den sonra ise oluşan rüzgar ve yol gürültüsü yayaları bir arabanın varlığına karşı uyarmak için yeterli olmakta.
Elektrikli Araçların Sessizliğini Müzisyenlerden Daha İyi Kim Bozabilir?
Nissan, 2017 yılında elektrikli araçlarının sesini tasarlamak için ünlü ses stüdyosu Man Made Music ile anlaştı.
Man Made Music ve danışmanlık firmaları Sentient Decision Science’ a göre, sesler bir markanın nasıl algılandığı üzerinde büyük bir etkiye sahip. Yapılan bir çalışmada dinleyici, bir deneyimle ilişkili sesi beğenirse, deneyimi tekrarlama olasılığının % 86 daha yüksek olduğu sonu ortaya çıkmış.
Nissan sonunda gitar, nefesli enstrümanlar ve bazı synth sesleri içeren iki saniyelik bir döngüde karar kıldı. Kurucu Joel Beckerman’ a göre: “Tüm bu öğelerin bir arada kullanılması, yüksek perdelerde benzersiz ve vokalimsi bir tatta ses oluşturmamızı sağladı. Çok yüksek perdeler kulak tarafından algılanamayabilir, ama notanın rengini etkilerler. Ve markanın bir parçası haline gelirler.”
Ortaya çıkan sonuç, kelime anlamı Latincede “şarkı söylerim” olan “Canto”. Aracın hızlandığı sırada tizleşerek yükselen bir uğultuyu andıran Canto ile Nissan, elektrikli araçlarının sesini markalaştırma yolunda bir adım atmış oldu.
Jaguar, markanın tamamen elektrikli ilk otomobili olan Jaguar I-Pace için motor ve arayüz seslerini yaratmak için elektronik ses tasarımcısı Richard Devine’ in yeteneklerinden yararlandı. Devine, yalnızca I-Pace’ e dış ses yaratma konusunda değil, aynı zamanda kullanıcı arayüzü ve iç motor sesleri üzerinde de çalıştı. Ortaya çıkan sonucu videoda duyabilirsiniz.
Ford Testleri Sanal Ortamda Yürütüyor
Ford’un elektrikli SUV’si Mustang Mach-E’e uygun sesi elde etmek için mühendis Mark Clapper, aracı sanal ortamda çalıştırdı. Ekibiyle birlik çeşitli simülasyonlar oluşturarak aracın sesi üzerinde çalışmalar yapan Clapper, yöntem hakkında şöyle konuştu; “Los Angeles’taki Angels Crest otoyolunu modelledik ve bu rota üzerinde çalıştık. Tıpkı bir video oyunu gibiydi.” ve şunu ekledi, “Mustang arabaları üzerinde çalışan ses mühendisleri her zaman motorun ne kadar gürültülü olabileceğinin sınırlarını zorlamaya çalışıyorlar. Şimdi ise biz bu ses düzeylerini minimuma indirmeye çalışıyoruz.”
Volvo’nun ses mühendislerinden biri olan Fredrik Hagman; şirketin XC40 elektrikli SUV’si için ses seçilirken, şehirlere ve topluluklara rahatsız edici veya fazla yabancı gelen seslerin bilerek göz ardı edildiğini söyledi. “Yayaların ve bisikletlilerin sesin ne olduğunu ya da onu neyin ürettiğini düşünüp durmalarını istemiyoruz, onların bir arabanın geldiğini sezgisel olarak anlayabilmelerini sağlamak istiyoruz. Aynı zamanda, bir sürücü olarak hoş ve sessiz bir sürüşün keyfini çıkarabilmenizi sağlamak da…”
Mercedes AMG de, uzun süredir birlikte projeler yürüttükleri Linkin Park ile bu sefer elektrikli araçlar için ses tasarımı sürecinde birlikte çalışmakta.
Hans Zimmer: Listedeki en heyecan verici isimlerden biri
BMW’nin ise elektrikli araç filosuna farklı bir karakter kazandırmak için anlaştığı isim The Dark Knight, Inception, Interstellar, The Lion King ve 12 Years a Slave gibi filmlerin ödüllü müzikleriyle tanınan günümüzün en yetenekli bestecilerinden olan Hans Zimmer.
Uzun süredir yapay olarak üretilen sesler üzerine çalışmalar yürüten BMW; Vision M NEXT olarak adlandırılan 600 beygir gücündeki elektrikli süper otomobili için geçen sene Zimmer ile yapılan işbirliği ile, yarışı farklı bir seviyeye taşıdı.
Zimmer ile birlikte çalışan BMW mühendisi Renzo Vitale, bu sesin, Shepard Tonu olarak bilinen ses efekti etrafında inşa edildiğini söyledi. (Shepard Tonu, aralarında birer oktav bulunan ve sürekli yükselen seslerin üst üste bindirilmesi ile oluşan sonsuzluk algısı yaratan sestir). Bir spor otomobilin motorundan beklenen işitsel heyecanı sağlamak için bu yola başvuran Zimmer, bu efekti Inception, Dunkirk ve bir çok filmde de sıkça kullanmakta.
Zimmer, elektrikli bir araç için bir ses tasarlamanın, bir film müziği bestelemekten veya bir müzik parçası yazmaktan farklı olmadığını söyledi ve nihai sonucu “şiirsel” olarak nitelendirdi.
Bu sene ise BMW i4 için Hans Zimmer ile birlikte çalışan BMW’nin konu ile ilgili paylaştığı videoyu buradan izleyebilirsiniz. Umarız yakın gelecekte elektrikli araçların sessizliği bir güvenlik sorunu olmaktan çıkar.