Son yıllarda başlayan dijital devrimle, donanım ve yazılım mimarisinin yeniden icat edilmesi geleceğin arabaları konusundaki tahminleri büyütüyor. Önümüzdeki birkaç on yıl içinde arabalar günümüzdeki gibi görünmeyebilir.
Yapılan tahminler önümüzdeki 10 yıl içinde arabaların güç ve bağlantı biçimlerinin çarpıcı bir şekilde değişeceği ve hatta artık onları bizim yönlendirmeyeceğimiz şeklinde. Artan otomasyon gücü ile otomobil endüstrisi büyük bir şekilde sarsılacak ve bu arabaların görüntüsünden, içinde zamanımızı nasıl geçirdiğimize kadar her şeyi etkileyecek.
Ayrıca tahminler büyük araba markalarının da isim değiştireceği yönünde. Şu anda Apple ve Samsung’un telefon pazarını devralması gibi önümüzdeki yıllarda da Tesla ve Google gibi markaların en tanınmış araba markaları olacağı düşünülüyor. Gelin birlikte geleceğin arabaları hakkında yapılan tahminlere göz atalım.
İçindekiler
Geleceğin Arabaları ve Bağlantı Teknolojisi
Çalışmalara göre yapılan tahmin ve öngörülerden biri geleceğin arabaları, nesneler ve insanların tamamen bağlantılı olacağı yönünde. Araçlar trafik, hava durumu, servis istasyonları, kazalar vb. durumlar için hem diğer araçlarla hem de altyapı ile bağlantı kurabilecek duruma gelecek. Arabalarda; yayalar, diğer araçlar ve yoldaki diğer işaretleri tanımak için sensörler, ayrıca yakıt kullanımını en aza indirmek ve trafik akışını iyileştirmek gibi şeylere olanak tanıyacak sistemler bulunacak. Böylece biz arabanın içindeyken, arabalar dış dünya ile iletişimimizin merkezi haline gelmiş olacak.
Kendi Kendine Giden Geleceğin Arabaları
Otonom sürüş konusunda aslında 20 yıldır çalışmalar sürüyor ve ilk adımlar Google gibi şirketler tarafından çoktan atıldı. Şu anda bazı araba modellerinde sürücüler ayaklarını pedala bile koymadan gidebiliyor veya park etme gibi durumlarda ellerini direksiyondan çekip işi arabaya bırakabiliyor. Trafiğe tamamen kendi kendine giden bir araba ile çıkmanın ise önümüzdeki yıllarda çok fazla yaygınlaşacağı düşünülüyor. Mühendisler şu anda ortamı 3 boyutlu olarak yeniden üretebilecek ve aracın navigasyon kararlarını tek başına almasına izin verecek kamera ve sensörler üzerine çalışıyorlar. Ayrıca sensör entegrasyonu ve yazılım algoritmalarını geliştiriyorlar.
Üreticiler, arabaların aslında sürmek için var olduğunu belirtse de otonom sürüş konusundaki çalışmalarına devam ediyorlar.
Piller
Şu anda herhangi bir akülü elektrikli arabanın karşılaştığı en büyük sorun, şarj için geçen süre ve menzili. Önümüzdeki 20-30 yıl içinde bunun artık bir sorun olmayacağı düşünülüyor. Tek bir şarjla 500 mile kadar sürüş yapabilen ve 20 dk kadar kısa bir sürede tam şarj olabilen arabalar şirketlerin üretim hedefleri arasında. Şirketler; daha ucuz, daha hafif ve daha yüksek enerji depolama kapasiteli sürdürülebilir piller geliştirme konusunda da rekabet ediyor.
Geleceğin Yakıtları
Birçok ülke ve şehir, 2030 yılına kadar benzinli ve dizel arabaların satışına dair yasaklarını belirledi. Daha eski araçlar hala yolda olacağı için benzinli araç devri kapanmayacak fakat bu yasaklar araba üreticilerinin geleceğin yakıtlarını bulma konusundaki çabalarını hızlandırmış durumda.
Tam elektrikli araçlar şu anda küresel pazarın %2’sini oluşturuyor bu yüzden bu konuda yapılan tahminler biraz daha belirsiz. Devletlerin elektrik şarj alanlarına yapacağı yatırımlarla elektrikli araçların önümüzdeki yıllarda daha çok yaygınlaşması mümkün. Bunun dışında bilim adamları şu anda hidrojenle çalışan arabaların üretim ve depolama sorunlarını çözme üzerine yoğunlaşmış durumda.
Üretim Yöntemleri
Araba gövdeleri; 3D baskı yöntemleri ve hafif kompozit malzemeleri içerecek şekilde bir değişim geçiriyor. Ayrıca arabaların sahip olması gereken donanım ve yazılım yetkinliği, elektronik mimarinin de tamamen sıfırdan üretilmesi gerektiği anlamına geliyor. Fabrikalar da bu yönde değişimlere doğru yönelmiş durumda. Yeni üretim hatlarıyla geleceğin arabalarının daha hafif ve hızlı üretilebilir olması için çalışılıyor.
Geleceğin Arabalarının Tasarımı
Yeni nesil arabaların iç mekanının dijital anlamda kusursuz olması bekleniyor. Otonom sürüş için hazırlanmış ve sürücülerin sürüş sırasında kolaylıkla görüntülü telefon konuşmaları yapmalarını sağlayan sistemler çoktan bazı üreticiler tarafından duyuruldu bile.
Ayrıca arabaların fütüristik ve kompakt bir iç ve dış tasarıma sahip olacağı düşünülüyor. Yakın gelecekte sürücülerin, arabalarının iç mekanını daha çok kişiselleştirebilmesine olanak veren tasarımlar yapılması da ön görülmekte.