Aksiyon dolu bir Viking dünyasını içeren Tribes of Midgard incelemesi ile karşınızdayız. Tribes of Midgard, Haziran ayında gerçekleşen E3 2021 etkinliğinde karşılaştığımız oyunlardan bir tanesi ve oldukça etkileyici bir tanıtım videosuna sahip.
Bunun yanı sıra konusu ve oynanışı itibariyle ilgi çeken oyun, 27 Temmuz günü oyuncularla buluştu. İlk günlerini yaşayan oyun, şimdiden Valheim’ın ilk günkü sayılarını geçmiş durumda.
Tribes of Midgard, savunma odaklı bir aksiyon rol yapma oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte oyun kooperatif bir oynanış sunuyor. Biz de, oldukça ilgi gören Tribes of Midgard için çıktığı ilk günden beri takip edip sizin için bir oyun incelemesi yaptık. Keyifli okumalar!
İçindekiler
Valhalla’dan Midgard’a Yolculuk
Oyunun hikayesi, Midgard’da bulunan tehlikeyi konu alıyor. Devlerin ve çeşitli düşmanların saldırısı altında bulunan Einherjar halkı, ellerindeki Yggdrasil Tohumu’nu hayatı pahasına korumak zorundadır. Bunun üzerine Valhalla’dan bir grup savaşçı Midgard’a gider ve bu dünyayı tehlikeden koruyup ağacı güvende tutmak için savaşır.
Karakterler tam da bu savaşçılar oluyor. Midgard’a inerek köyü dev veya Jötunn adıyla bilinen canavarlara karşı korumak en temel amaç olarak sayılabilir. Buna ek olarak oyuncular köyü savunurken kendilerini de köyle birlikte geliştirip Yggdrasil Tohumu’nu korumak zorunda.
Tohumu ve köyü korumak için dünyaya geldiğiniz an yapmanız gereken ilk şey, hızlıca kaynak toplamak. Çünkü ilk geceden köye minyon adı verilen canavarların saldırıları başlıyor ve ilk dalgada tohumun hasar almasını hiç istemeyiz. Yggdrasil Tohumu oldukça önemli çünkü tohum ölürse, oyun biter.
Yggdrasil Tohumu’nu korumak için yapmanız gereken ilk şey, gece gelecek minyonlar için hazırlıklı olmak. Bunun iki yolu var: ilk olarak kendi teçhizatlarınızı geliştirip gece boyunca minyonlar tohuma ulaşmadan onları kesersiniz, ikinci olarak da güçlü surlar ve okçuluk kuleleri inşa edip gerektiği yerde minyonlara müdahale edersiniz.
İlk günler için endişelenmenize gerek yok, çünkü oyun ilk günlerde sizi fazla zorlamayacaktır. Ancak unutmamalısınız ki, destan modunda her geçen gece bir öncekini aratacak. Bir süre sonra sıkıldığınızda veya yeteri kadar tecrübe kazandığınızda köyün çevresinde bulunan Bfröst adlı mor-pembe renginde dikkat çeken geçitten Valhalla’ya, yani ana menüye dönebilirsiniz.
Eğer Bförst’ten geçerek yeni Valhalla’ya dönemeden Yggdrasil Tohumu ölürse, dediğimiz gibi oyun biter ve ana menüye dönersiniz ancak daha az puan kazanırsınız. Oyun bittiğinde, gerekli “exp” ve başarımları kazanarak Valhalla’ya, yani ana menüye dönersiniz. Burada yeni oyun açabilir, kazandığınız ödüller ile kozmetik eşyalar alabilirsiniz.
Oyun içi dükkanda kullanılan puanlar gerçek para ile satın alınmıyor. Dolayısıyla buradaki ürünler tüm oyuncular için ulaşılabilir konumda. Bu eşyaların ”kozmetik” olması ise, onun sadece görünürde etkili olduğu anlamına geliyor.
Destansı Mod – Hayatta Kalma Modu
Tribes of Midgard, başlangıçta 2 farklı moda sahip. Karşımıza çıkan varsayılan mod, Saga adıyla bilinen Destansı mod oluyor. Destan modunda amacımız sonsuz kış gelmeden önce hızlıca toparlanmak ve Destan Lideri Fenrir’i öldürmek. Sonsuz kış geldikten sonra hiçbir şey ilk günkü gibi olmuyor, yeterli teçhizata sahip değilseniz köyden dışarı adım atamıyorsunuz ve sürekli işgal içinde oluyorsunuz. Zaten bu noktada oyun daha fazla ilerlemiyor.
Destansı modda yapmanız gereken son toplu görev, buzul diyarına giden köprüyü onarmak. Bunu yaptığınızda son boss ile karşılaşıp onu alt etmek için savaşacaksınız. Bu zafer, dünyadan büyük ödüllerle ayrılmanızı sağlayacak.
Kısaca destansı mod hayatta kalma gibi uzun süre içerisinde başarı elde edeceğiniz bir mod değil. Dilerseniz 3 gün içinde de köprüyü onarıp Fenrir’i avlarsınız, 15 gün içinde de. Bu başarı tamamen sizlere bağlı.
Destansı modda ilk kez oynuyorsanız büyük ihtimalle bölüm sonunu göremeden kaybedeceksiniz. Ancak bu oldukça doğal, çünkü söz konusu modun ritmi oldukça hızlı akıyor ve oyun oynarken “AFK” kalmak yani bilgisayar başından kalkmak bile oldukça zor.
Hayatta kalma modu ise, dünyayı kuran oyuncunun zorluğu değiştirebilmesi bakımından avantajlı ve biraz daha yavaş akıyor. Burada zamanla yarışmıyoruz çünkü sonsuz kış bu modda mevcut değil. Ayrıca Destansı modda zorluk oyuncu sayısına göre artıyorken hayatta kalma modunda böyle bir durum yok.
Dünyaya adım atar atmaz kazma ve balta yapmak her iki mod için de birincil öneme sahip. Bundan sonra silahlar geliyor ve düşmanları öldürüp ruh kazanarak köyü geliştirme imkanına sahip oluyorsunuz. Bu durum, elini çabuk alıştıran oyuncular için oldukça eğlenceli bir meydan okumaya dönüşebiliyor.
Her iki modda da 2. günde Jötunn Midgard’a ayak basıyor ve köyünüze doğru yaklaşıyor. Jötunn’u köye yaklaşmadan öldürmek en mantıklı yol. Çünkü; Jötunn’un köye ve tohuma vereceği tek bir hasar bile oyunu bitirebilir.
Karakter Sınıfları ve Dövüş
Oyunda toplam 8 adet karakter sınıfı mevcut. Bu sınıfların sadece izci ve savaşçı sınıfları ilk başta açık oluyor. Diğer sınıfları görevleri tamamlayarak açabiliyorsunuz. Ayrıca her sınıfın ayrı özellikleri ve yetenekleri mevcut. Dolayısıyla sınıflar sayesinde arkadaşlarınızla oynarken takımı daha kolay organize edebilirsiniz.
Tüm bunlarla birlikte karakter sınıflarının yetenek ağaçları da oluyor. Oyun içinde seviye atladıkça gelen puan ile karakter sınıfınıza özel yetenekleri seçip çeşitli özgünlükler kazanabilirsiniz. Ancak oyun bittiğinde, seçtiğiniz sınıf ve oyun içinde kazandığınız yetenekler sıfırlanıyor. Bu diğer dünyalarda başka sınıf ve yetenek ağacıyla oynama imkanı açısından oldukça avantajlı aslında.
İzci
İzci sınıfı, çeviklik ve uzun menzil üzerine dayanan bir sınıf. Hareket hızını arttıran ve yaylarla ilgili yetenekleri bulunan bir sınıf olduğundan bu sınıfa ”okçu” da diyebiliriz. Ek olarak kılıçla ilgili hasar yetenekleri de var. Dolayısıyla oyunda İzci olacaksanız, yan silah olarak kılıç seçmeniz daha mantıklı olacaktır.
Savaşçı
Savaşçı sınıfı ise tam olarak yakın dövüş odaklı bir sınıf. Bu sınıfın yetenek ağacında kılıç ve balta hasarını arttırmaya yönelik seçenekler mevcut. Dolayısıyla, bu sınıf için ideal silahlara balta ile kılıç diyebiliriz. Ancak diğer silahlar da kullanılabilir.
Bu sınıfta en dikkat çeken özellik ise ”kendini kaldırma” ve ”hava koşullarına dayanıklılık” özelliği. Özellikle kendini kaldırabilmek oldukça önemli çünkü herhangi bir düşmandan öldürücü hasar aldığınızda anında ölüp dirilmiyorsunuz. Normal koşullarda aldığınız hasara bağlı olarak yerde arkadaşınızın sizi kaldırmak için bir süresi oluyor.
Ancak bu özellik sayesinde, kendiniz kalkabiliyorsunuz. Hava koşulları için ise harika bir özellik. Çünkü; Saga olarak bilinen Destan modunda bir süre sonra “Sonsuz Kış” geliyor. Dolayısıyla soğuklara hazırlıklı olmak son derece önemli.
Koruyucu
Koruyucu sınıfı, takım savaşları için muhteşem bir tank görevi görüyor. Gelen tüm saldırıları engelleyebilmesinin yanında, düşmanları kışkırtarak kendi üzerine çektiğinde takım arkadaşlarını kurtarabiliyor. En etkili silahları kalkan başta olmak üzere kılıç, balta olarak sıralayabiliriz.
Kahin
Kahin sınıfı ise, takımların vazgeçilmezi. Şifacı olarak adlandırabileceğimiz bu sınıf güçlü bir destek karakteridir. Bu sınıfın oyuncuları düşman saldırılarına bakmaksızın takım arkadaşlarını canlandırabilme, onları iyileştirebilme özelliklerine sahip oluyorlar. Ayrıca soğuk ve sıcak hava koşullarına dayanıklı olan bu sınıf, haritada keşif yapmak isteyen oyuncular için son derece ideal.
Avcı
Avcı sınıfı, kurnazlık üzerine yetenekleri olan bir sınıftır. Bu sınıfı seçen oyuncular düşmanı aldatan totemler yerleştirme yeteneğine sahip oluyor ve çeşitli tuzaklar kurabiliyor.
Vahşi Savaşçı
Vahşi savaşçılar, öfke ölçeğine sahip bir sistem kullanarak yüksek miktarda hasar verirler. Ayrıca yetenek ağacında birçok kritik saldırılara yönelik özellik mevcut. Aynı zamanda balta ve çekiç hasarına yönelik özellikler olduğundan, en iyi silahlar için bunları saymak mümkün.
Gözcü
Gözcülerin yetenekleri kendini iyileştirme ve dayanıklılık olarak göze çarpıyor. Bu yetenekler sayesinde takımda tank görevini üstlenen Gözcüler, aynı zamanda kalkanlarını silah olarak fırlatma yeteneğine sahip.
Bekçi
Bekçi sınıfı, tüccar ve mimarlıkla alakalı bir sınıf diyebiliriz. Bu sınıf yapılar ve nesneler inşa etmeye ve o yapıları güçlendirmeye yönelik bir sınıf olarak tasarlanmış. Bu sınıf sayesinde yapılar inşa ederken maliyeti düşürebilir, eşyaların dayanıklılığını artırabilir hatta geçersiz kılabilirsiniz.
Tribes of Midgard ve Türkçe Dil Desteği!
Tribes of Midgard aksiyon öğelerini oldukça iyi yediren bir oyun ancak bazı kısıtlamalar oldukça can sıkıcı olabiliyor. Üst birimlere geçişin olmamasının yanında var olan inşa sistemi de oldukça zor. Yani oyunda koskoca bir üssü baştan inşa etmek gibi bir hayaliniz varsa bunu unutun. Baştan inşa etmeyi geçtim, köyün etrafına bir yapı inşa etmek bile neredeyse imkansız. Sadece köprü yapıları veya rampalar işlevini yetirmekte başarılı.
Ayrıca, altını çizmemiz gereken bir diğer nokta ise oyunun “co-op” bir oynanış da sunuyor olması. Yani yalnız başınıza oynadığınızda hem oyundan yeterince verim alma ihtimaliniz hem de eğlenme ihtimaliniz oldukça düşük.
Ancak tek oynayan, sıkılan fakat şans vermek isteyen oyuncular şöyle bir yol izleyebilir: Oyuna girdiğinizde 10 kişinin eşleştiği çevrimiçi dünyalara girip oynamak. Burada Türk oyuncularla karşılaşmak ve arkadaş bile edinmeniz mümkün.
Norfell, Tribes of Midgard ile aslında tehlikeli bir iş yaptı diyebiliriz. Çünkü, birçok unsurun birleştiği oyunların bu denli başarılı olma ihtimali oldukça düşük. Ek olarak oyun sektöründe aksiyon-RPG, hayatta kalma, PvE (insana karşı çevre) ve çok oyunculu özelliğe sahip olup da ilk çıkışında bu kadar iyi rakamlara sahip olan çok az oyun var.
Öyle gözüküyor ki, oyun geliştiğinde çok daha heyecan verici maceralara ev sahipliği yapacak. Şimdi oyunun Kurt Destanı olarak bildiğimiz 1. sezonunu oynuyoruz. Yeni sezonların gelecek olmasının yanı sıra oyun içi dükkanının her gün güncelleniyor olması, oyunu daha aktif yapıyor.
Tüm bunlarla birlikte oyunu değerlendirecek olursak, Norsfell’in oldukça iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Çünkü Tribes of Midgard, incelemesi ve oynaması bakımından oldukça eğlenceli ve renkli bir oyun. Bununla birlikte gelişmeye devam eden oyun, tam olarak aksiyon rol yapma tarzını seven arkadaş gruplarına göre. Üstelik Türkçe dil desteği de mevcut!
Sistem Gereksinimleri
Tribes of Midgard grafikler bakımından ortalama bütün PC sistemlerini yormayan bir yapıya sahip. Oyunu denemek isterseniz detaylı bir sistem gereksinimleri tablosunu aşağıda bulabilirsiniz.
| Minimum Sistem Gereksinimleri | Önerilen Sistem Gereksinimleri |
| İşletim Sistemi: Windows 7 – 64 Bit | İşletim Sistemi: Windows 10 – 64 Bit |
| İşlemci: Intel Quad Core i5-2300 / AMD FX-6300 | İşlemci: Intel Quad Core i5-2300 / AMD FX-6300 |
| Bellek: 8 GB RAM | Bellek: 8 GB RAM |
| Ekran Kartı: Nvidia GeForce GTX 560 (1GB) / AMD Radeon HD 7770 (1GB) | Ekran Kartı: Nvidia GeForce GTX 780Ti-970 (Yüksek Kalite) / 1070 (Ultra yüksek kalite) / AMD R9 290- AMD RX480 (Yüksek Kalite) |
| Depolama: 8 GB kullanılabilir alan | Depolama: 8 GB kullanılabilir alan |
Siz de Tribes of Midgard’ı bizim gibi sevdiyseniz, oyunu Steam’den 32,00 TL’ye satın alabilirsiniz. Ek olarak, satın alıp beğenmediğinizde veya herhangi bir sorun yüzünden oynamaktan vazgeçtiğinizde oyunu iade edebilirsiniz. Steam iade politikaları, 2 saat oynama süresini aşmamış oyunların iadesini kabul ediyor.
