Günümüzde fotokopi makinesi iş yerlerinde, devlet ve eğitim kurumlarında sıklıkla kullanılan bir cihaz olarak öne çıkıyor. Peki ya hiç fotokopi makinesini kimin icat ettiğini merak etmiş miydiniz? Fotokopi makinesinin mucidi ve patent sahibi olan Chester Carlson kimdir?
Fotokopi makinesinin icat eden fizikçi Chester Carlson, boş zamanlarını araştırma yaparak geçiren bir mucitti. New York’da patent dairesinde işi sebebi ile önemli belgelerin çok sayıda kopyasını oluşturuyordu. Tüm bu zorlukların karşısında Carlson, elektrofotografi alanına yöneldi. Chester Carlson, dünya çapında milyonlarca fotokopi makinesinde kullanılan elektrofotografiyi icat etmişti. Ardından elektrografi, ‘kuru ve yazı’ anlamlarına gelen “xerography” kavramı ile adlandırıldı.
Peki kserografi nasıl icat edilmiştir? Chester Carlson hikayesi nasıl başladı? Xerografi Haloid Company tarafından nasıl satın alındı? Eğer sizde bu soruların cevaplarını arıyorsanız ve Chester Carlson kimdir diye merak ediyorsanız bu içeriğimiz tam size göre. Şimdi Chester Floyd Carlson kimdir sorusunun cevabı ile başlayalım.
İçindekiler
Chester Floyd Carlson Kimdir?
Chester Floyd Carlson, Amerikalı bir fizikçidir. Aynı zamanda Carlson mucit olarak da tanınmaktadır. Dahası bir patent memuru ve avukattır. Chester Carlson, kserografiyi, diğer bir karşılığı ile fotokopiyi bulan kişidir. Kserografi, elektrostatik kuru basım yöntemidir. Kuru fotokopi tekniğine öncülük eden Chester Carlson, Joseph C. Wilson’dan destek almıştır.
Kserografi olarak adlandırılan tekniğin gelişimine destek veren Joseph C. Wilson, Carlson ile birlikte Xerox şirketinin adımlarını atmıştır. Peki Chester Carlson aslında kimdir? Carlson’ın hikayesi nasıl başladı? Gelin bu soruların yanıtlarını yakından inceleyelim.
Chester Carlson, 8 Şubat 1906 doğumludur. ABD başkenti Washington, Seattle bölgesinde dünyaya gelen Carlson’ın ölüm tarihi ise 19 Eylül 1968’dir. 1968 yılında henüz 62 yaşındayken kalp krizi sonrası hayatını kaybetmiştir.
Chester Carlson’ın babası Olaf Adolph Carlson, annesi ise Ellen Carlson’dır. Carlson’ın annesi Ellen, o 17 yaşındayken hayatını kaybetmiştir. Tam 10 yıl sonra Carlson 27 yaşındayken de babası Olaf Adolph hayatını kaybetmiştir.
Carlson’ın özel yaşamına ait bilgiler arasında 1934 yılında Elsa von Mallon ile yaptığı ilk evlilik yer alıyor. Carlson ve Mallon, New York’da Genç Hristiyan Derneği (YMCA) tarafından düzenlenen bir partide tanışmıştır. 1945 yılında boşanan çift evliliklerini ise mutsuz bir dönem olarak nitelendirmiştir. Carlson ikinci evliliğini ise Dorris Helen Hudgins ile yapmıştır.
Chester Carlson’ın Eğitim Dönemi
Çocukluk dönemi yoksulluk içinde geçen Carlson, sekiz yaşından itibaren ailesine destek olabilmek için çalışmıştı. Hatta Carlson, lise eğitimi sırasında okula gitmeden ve okuldan sonra yaklaşık iki üç saat çalışıyordu. Erken yaşlarda çalışmanın kendisi için bir zorunluluk olduğunu ifade eden Carlson, Thomas Edison gibi başarılı mucitler hakkında araştırmalar yapmış. Böylece buluş yapma fikri onun için çekici bir hal almış ve topluma katkıda bulunmak istemiştir.
Öte yandan Carlson tüm bu zorluklara rağmen eğitimlerini tamamlamıştır. İlk olarak San Bernardino Lisesine gitmiştir. Ardından Riverside Junior College’da işbirlikli bir çalışma programına gitmiştir. Riverside’da ise önce kimya bölümü sonra ise fizik bölümü öğrencisi olarak yer almıştır. Sonrasında ise Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde 1930 Büyük Buhran döneminde Fizik alanında eğitimini tamamlamıştır.
Tüm bunların ardından 1936’da New York Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Geceleri hukuk okuyan Carlson, satın almaya gücü yetmediği için kütüphanedeki hukuk kitaplarını el yazısı ile kopyalamıştır. Kopyalama işindeki zorluklar ise kopyalama makinesi yapma kararını pekiştirmiştir.
Ek olarak Chester Carlson, çocukluk döneminden beri grafik sanatlara karşı bir hayranlığı olduğunu dile getirmiştir. İlk isteklerinden biri ise daktilo olmuş. Öte yandan lise döneminde bir dergi çıkarma fikri onu boş zamanlarda matbaa hakkında çalışmaya itmiş. Eski bir matbaa makinesini satın alması ile birlikte deneyim ve fikirleri için not almaya başlamış.
Carlson’ın Kariyeri
Chester Carlson, çok erken bir kariyere çocukluk yıllarında baskı üretmeyi düşünerek başlamıştı. Hatta tam 10 yaşındayken kendi eliyle oluşturduğu arkadaşları arasında dolaşan “This and That” adlı bir gazete çıkarmıştı. Lise döneminde ise Carlson yerel bir matbaa da çalışıyordu. Bu işi sırasında Carlson, bilim odaklı öğrenciler için bir dergi yazıyor ve yayınlıyordu. Hatta bu dönemde bile geleneksel kopyalama tekniklerini çok uğraştırıcı buluyordu.
Eğitimini tamamladıktan sonra Chester Carlson, iş aramakta zorlandı. Ardından 1930’da bir süre Bell Telephone Company’de araştırma mühendisi olarak görev almıştır. Ancak işi çok rutin bulduğu için görevinde değişikliğe giden Carlson, patent departmanına asistan olarak geçmiştir.
Çok uzun sürmeden şirketten ayrılan Carlson ardından New York’da elektronik firması P. R. Mollary Company’de patent bölümünde yer aldı. Hatta Carlson PR Mollary Company’de patent departmanı başkanlığına yükseldi. Burada çalıştığı dönemde bir takım pratik yollar arayan ve çalışmalarını sürdüren Carlson mucitlik hikayesini 1938 yılında başaracaktı.
Mollary Company’de Carlson, patent çizimlerinin kopyasını çıkarma işinde görev alıyordu. Ancak çalışmalarının ve patent çizimlerinin kopyalarını çıkarmakta güçlükler çekiyordu. Eklem rahatsızlığı bulunan Carlson, belgelerin el ile kopyalanması konusunda zahmet çekiyordu. Bu sebeple Carlson, yaşadığı zorlukları için pratik ve hızlı bir şekilde kopya sağlayabileceği yeni yöntemler aradı.
O dönemlerde ise kopya çıkarmanın yolu birçok şirket için fotoğraf çekme veya kimyasal yollardan geçiyordu. Bu yüzden Chester Carlson çalışmalarını elektrostatik yani elektrofotografi alanına yöneltti. Böylece Carlson, ışıl iletkenlik üzerine odaklanmıştı.
Dört yıllık çalışmanın ardından Carlson başarılı oldu. Chester Carlson, mevcut bir belgeyi ara adım olmadan yeni bir kağıda kopyalayan bir kopyalama makinesi icat etmek istiyordu. Hukuk eğitimi sırasında kopyalama makinesi icadına karar veren Carlson, kütüphanede bilim ve teknoloji alanına yöneldi.
Gerçekleştirdiği ilk deneyler tehlike içeriyordu. Bir patent memuru ve avukat olan Carlson, her geliştirmesinin patent değerini aldı. Ön patent başvurusunu ise 18 Ekim 1937 tarihinde yaptı. 1938’de ise kserografik kopyayı elde etti. Bu işlem için patent başvurusunda bulundu. 6 Ekim 1942 tarihinde ise Carlson’ın elektrofotografi patenti yayınlandı.
Carlson’ın Başarıları
Chester Carlson’ın tanınmasının en büyük sebebi kserografinin icadını gerçekleştirmesinden geliyor. Hatta Carlson’ın telif hakları ve Xerox Corporation’daki hisseleri onu multimilyoner yapmıştı. Ancak bu başarının yanı sıra Carlson’ın aldığı çeşitli onur ödülleri ve hayırseverlik çalışmaları da yer alıyor.
Carlson çocukluğunu yoksulluk içinde yaşarken Amerika’nın en zengin adamlarından biri olarak ölmüştü. Servetinin çoğunu ise dünya barışını destekleyen kuruluşlar ve sivil halk gruplarına yaptığı bağışlara harcadı. Peki bunlar neler? Gelin yakından bakalım.
Chester Carlson, servetinin çoğu kısmını hayırsever amaçlara adayan bir mucitti. Carlson, hayır kurumlarına 150 milyon doların üzerinde bağışta bulunmuştur. Aynı zamanda Ulusal Renkli İnsanların Gelişimi Derneği’nin (NAACP) aktif bir destekçisi olarak yer almıştır. Ayrıca üniversitedeki çalışmalara da yıllık bağışlarda bulunmuştur.
Öte yandan yüksek meblağlı bağışları arasında yer alanlardan bir diğeri ise Demokratik Kurumlar Araştırma Merkezi’ne verilmiştir. Hayattayken 4 milyon dolar bağışta bulunmuştur. Buna ek olarak Carlson’ın mirasından da 4 milyon doların üstünde bir bağış bu kuruma gitmiştir.
Tüm bu hayırseverlik çalışmalarının yanı sıra Carlson, 1981’de Ulusal Mucitler Onur Listesi’nde yer almıştır. 1964 yılında Yılın Mucidi ve 1966 yılında Horatio Alger Ödülü ile bilim alanına yaptığı katkılar dolayısıyla ödüller almıştır. Dahası bazı ödüller Carlson’un onuruna verilmektedir. Bunlar; American Society for Engineering Education, İsveç Kraliyet Mühendislik Bilimleri Akademisi (IVA), Görüntüleme Bilimi ve Teknoloji Derneği tarafından verilen Chester F. Carlson Ödülleridir.
Kserografinin İcadı
Türkçe karşılığı ile kserografi adı verilen kopyalama yöntemi fotokopi makinelerinde kullanılıyor. Kserografi yöntemi, statik elektrik yükünü ışığa duyarlı bir ışık alıcısı üzerine aktarmaktadır. Böylece mürekkep parçacıklarının kağıt üzerinde görsel biçiminde yer almasını sağlamaktadır.
Öte yandan ısı, baskı veya bu ikisinin bir arada kullanımı aracılığı ile mürekkep, kağıt üzerine yapışmaktadır. Genellikle iş yerlerinde kserografi kopyalama yöntemi ile çalışan fotokopi makineleri kullanılmaktadır.
İlk kserografik fotokopi makinesi 1959 yılında Chester Carlson öncülüğünde Xerox şirketi tarafından icat edilmiştir. Chester Carlson, ilk kopyayı ise üzeri kükürt ile kaplanmış çinko bir tabak üzerine gerçekleştirmiştir. Daha sonrasında buluşa ‘Xerografi’ adı verildi.
Xerografi, eski Yunanca’da ‘xeros‘ kuru ve ‘graphein‘ yazı anlamlarına gelen kelimelerin birleşiminden oluşuyordu. Hatta kserografi, Haloid Company şirketinin Xerox şirketine dönüşmesine sebep olmuştur. Dahası kserografi buluşu gelecekte; yazıcı, faks, tarayıcı gibi dijital baskı sistemleri ürünlerinin piyasaya sürülmesini sağlamıştır.
Carlson’ın fotokopi makinesi icat ederken yaptığı deneyler, ışık kullanarak orijinal kağıt parçasında bir elektrik akımı üretmeyi içeriyordu. 22 Ekim 1938 tarihinde ise Carlson, “10.-22.-38 ASTORIA” sözleri dünyanın ilk kserografik görüntüsü oldu. Öte yandan Carlson’un başarısına giden yol oldukça uzundu. Kserografinin yolculuğu ise başarısızlıklar ile doluydu.
Chester Carlson, kserografi buluşunun patentini 1940 yılında aldı. Ancak sonraki süreçler Carlson için pek de iyi geçmedi. Patent ile birlikte ürünün geliştirilmesi ve pazarlaması konusunda zorluklar ile karşılaştı. Carlson, çok sayıda şirket tarafından geri çevrildi. Öte yandan buluşun yatırım yapılmasına değecek önemde olmadığına inandılar. Hatta bu şirketler arasında günümüzde oldukça popüler IBM, General Electric ve Kodak gibi büyük markalar yer aldı.
Buluşunun değer görmemesinin sebebi ise kopyalama işleminin kolay olmamasıydı. O zamanlar kopya işlemi ya el ile çalışan makineler ya da karbon kağıdı kullanılarak yapılmaktaydı. Bu sebeple gerekli olmadığı düşünülüyordu. Aynı zamanda elektronik bir kopyalama makinesi için yeterli miktarda bir pazar payı olduğuna inanmamışlardı.
Haloid Company
Aradan geçen dört yılın ardından Chester Carlson, 1944’de Battelle Memorial Enstitüsü ile anlaşmaya vardı. Battelle Memorial Enstitüsü, ABD’nin Ohio eyaletinin Columbus şehrinde bulunmaktadır. Enstitü, Carlson ile kopyalama işlemini iyileştirme ve geliştirme amacıyla beş yıl boyunca devam etti.
Aralık 1946 yılında ise Battelle Memorial Enstitüsü, Chester Carlson ve Haloid Company ticari bir ürün elektrofotografi lisansı için ilk anlaşmayı imzaladılar. Ayrıca Enstitü, temel araştırmaları geliştirmeye devam ederken aynı dönemde Haloid Company’de ticari bir ürün çıkarmaya odaklanmıştı. 1947 yılında ise New York’ta yer alan Haloid Corporation şirketi kserografinin ticari haklarını satın aldı. Haloid Corporation, fotografik kağıtları üretimi ve satışı yapan bir firmaydı.
Haloid, elektrofotografi kelimesinin karmaşık olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle Haloid ve Chester Carlson işlem adını kserografi olarak değiştirdiler. Öte yandan Haloid, kopyalama makinelerine Xerox makineleri adını verdi. Böylece 1948’de Xerox markası ortaya çıktı. Haloid Corporation’da zaman içerisinde Xerox Corporation adını aldı. Xerox ise yapılan çalışmalardan tam 11 yıl sonra ilk fotokopi makinesini piyasaya sürmeyi başardı.
22 Ekim 1948’de Haloid şirketi kserografinin ilk kamu duyurusunu gerçekleştirdi. 1949 yılında ise ilk ticari fotokopi makinesi piyasaya çıktı. Bu ilk fotokopi makinesi Xerox Model A fotokopi makinesi oldu. Model A’nın ardından şirket piyasaya birçok kserografik fotokopi makinesi çıkardı. Ancak bunların hiçbiri tam anlamı ile kullanımı kolay ürünler olmadı. Modern bir fotokopi makinesi olarak tanına ilk cihaz ise Xerox 914 oldu. Xerox 914 ise büyük ölçüde başarı sağladı.
Chester Carlson Kimdir: Genel Değerlendirme
Bu içeriğimizde kserografinin icadı ile tanınan aynı zamanda patent memuru ve avukat Chester Carlson kimdir sorusunun cevabını vermeye çalıştık. Ayrıca Chester Floyd Carlson’ın kserografi icadı ve kariyer hikayesinden bahsettik. Kserografinin icadı ile birlikte gelişen dünyanın ilk fotokopi makinesinin dönüşümüne değindik.
Chester Carlson, kserografinin mucidi ve olağanüstü başarı ahlakı ile tanınan bir isim. Öte yandan Carlson, 1968 yılında Fortune dergisi tarafından Amerika’nın en zengin insanları arasında sıralanan bir isim olarak da yer alıyor. Chester Carlson tarafından icat edilen Xerografik işlem, kağıt üzerinde yüksek kaliteli metin ve grafik görüntüler elde etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ancak yapılan araştırmalara göre fotokopi makinelerinin kullanımı zaman içerisinde durma noktasına geleceği öngörülüyor. Bunun ise çeşitli sebepleri mevcut. İnsanlar daha çevreci yollar için mücadele ederken öte yandan bilgisayar ortamında yer alan bilgiler yine bilgisayarda kopyalanıyor ve depolanıyor. Öte yandan insanlar bilgisayar ortamında yedekleme ve kopyalama gibi işlemleri tercih ediliyor.
Şüphesiz, dünya çapındaki ofis çalışanları ya da devlet kuruluşları için kserografinin icadı ve fotokopi makinesi yüzyılın en önemli icatlarından biri olarak yer almaktadır. Peki ya siz başarısızlıklar ile dolu hikayeyi geride bırakıp mucit olmayı başaran Chester Carlson’ın hikayesini nasıl buldunuz? Chester Floyd Carlson hakkındaki yorum ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünden bizler ile paylaşabilirsiniz.