Apple, Uygulama Takibi Şeffaflığı adını verdiği yeni hizmetini iOS 14’te kullanıcılarına sundu. Bu özellik kapsamında kullanıcılar istedikleri uygulamanın verilerini takip etmesini engelleme şansı yakaladı. Ancak Apple Uygulama Takibi Şeffaflığı, Android’e de yaramış gibi gözüküyor.
Apple kullanıcılarının verilerine ulaşma imkanı daha da zor bir hale geldiğinden reklamcılar Android platformuna yönelmiş gibi duruyor. The Wall Street Journal tarafından paylaşılan bilgilere göre reklamcılar Apple platformu için ayrılan bütçeyi düşürmeye başlıyor.
Branch Metrics isimli reklam ölçümü şirketinin yaptığı araştırmaya göre iOS kullanıcılarının %33’ünden daha azı uygulamaların kendilerini takip etmesine izin veriyor. Bir başka deyişle, Apple kullanıcılarının %67’si uygulamalarını kendisini takip etmesini istemiyor.
Bu takip etme işleminin ardından toplanan veriler ise Apple ve Google gibi şirketler tarafından reklamlar için kullanılıyor. Bu verilerin takibine izin verilmesi halinde kullanıcıların karşısına çıkan reklamlar kullanıcılarla daha uyumlu olabiliyor.
Tüm bunların sonucunda iOS için mobil reklam harcamalarının yaklaşık üçte bir kadar azaldığı ifade ediliyor. Aynı şekilde Android platformundaki reklamlar için harcanan miktar ise %10 artış gösteriyor.
Üstelik bu yönelimin tek sebebi kullanıcıların uygulama takibine izin vermemesi değil. Tinuiti şirketinin yaptığı araştırmaya göre kullanıcı harcamaları da benzer yönde seyrediyor. Statcounter’a göre ise dünyanın %72.8’i Android, %26.4’ü ise iOS işletim sistemine sahip bir telefon kullanıyor.
Verilere Ulaşamamak En Büyük Sorun
Uygulama Takibi Şeffaflığı hizmetinin Android’e yaramasındaki en büyük etken ise reklam şirketlerinin kullanıcı verilerine ulaşamaması. Reklamcılar, bu veriler dahilinde çok daha etkili ve uygun fiyatlı reklamlar ortaya çıkarabiliyor.
Ancak, bu verilere ulaşamadıkları için kullanıcıların ilgisini çeken faktörlere ya da tercihlere dair somut bir bilgi bulunmuyor. Tüm bu nedenlerle reklamcılar, iOS platformuna reklam vermekten çekiniyor gibi gözüküyor.
Bu çekincenin bir sonucu olarak da şirketler, elde kalan bütçeyi Android platformundaki reklamlara yönlendiriyor.
Bu verilerin nasıl işlendiğine dair bir bilgi de veriliyor. Şirketler ve reklamcılar, her kullanıcı için bir profil belirliyor. Bu profili kullanıcıların verilerini işleyerek ortaya çıkarıyorlar. Böylece hangi kullanıcının neye ilgi duyacağını belirlemek mümkün hale geliyor.
Tüm bunların sonucunda da kişi için en uygun reklam kullanıcıya sunuluyor. Son derece etkili bu yöntem, Uygulama Takibi Şeffaflığı ile büyük bir darbe alıyor.
Öyle ki geçtiğimiz dönemde Facebook, Twitter gibi büyük markalar bu duruma karşı olduklarını ifade etmişti. Hatta kullanıcıların, verilerin takibine izin vermelerini dilediklerini belirtmişti. Şimdi ise bu durum Apple’ı da etkileyecek gibi gözüküyor.
