Dünya mirası alanları, sürekli bozulma ve yıkım tehlikesi altında. Doğal afetler, savaşlar, iklim değişikliği ve kentleşme gibi sebepler yüzünden bu alanlar sık sık tehlikelerle karşı karşıya kalıyor ve dünyadan kaybolma riski taşıyor. Bu tehlike altındaki dünya mirasları nerede olurlarsa olsunlar bütün insanlığa ait olarak nitelendiriliyorlar fakat bütün insanlar onları görme şansını yakalayamıyor. Budget Direct ekibi ise bunu değiştirmek için harekete geçti. Tehlikedeki dünya mirasları, ekip tarafından online olarak restore edildi ve animasyonlarla canlandırıldı.
Mimarlar; Jelena Popovic, Keremcan Kırılmaz ve endüstriyel tasarımcı Erdem Batırbek ile en iyi online deneyimi sunmak için çalıştılar. Dünya miraslarından altı tanesini seçen ekip, bu yerleri en iyi şekilde araştırdı ve hepsinin şu anda nasıl göründüğünden ilk göründüğünde nasıl olduklarına kadar bir dizi animasyon yarattılar.
Projenin, sanal müze deneyimine benzer bir deneyim yaratması dışında bir amacı da yerel halkın kültürel ve doğal mirasın korunmasına katılımını teşvik etmek, ayrıca devletlerin dünya mirası alanlarını korumaya yönelik yönetim planları oluşturmasını hızlandırmak.
Gelin birlikte Budget Direct’in üstlendiği, restore edilmiş tehlike altındaki dünya miraslarının animasyonlarına göz atalım.
İçindekiler
Tehlikedeki Dünya Mirasları: Yapılan Animasyonlar
Old City (Kudüs)
Kudüs, yüzlerce yıl boyunca inşa edilmiş, kültürel öneme sahip birçok yapıya ev sahipliği yapmakta. Şehir; Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal bir şehir olarak faaliyet gösterdiği için dünyanın en önemli şehirlerinden biridir. Kudüs’ün kalbi olarak adlandırılan Old City, ağır yıkım ardından hızlı kentleşme nedeniyle tehlike altında.
1981 yılında Dünya Mirası Listesi’ne eklenen şehir, 220 tarihi esere ev sahipliği yapıyor. 1982 senesinde de Kudüs, Dünya Mirasları Listesi’ne eklendi.
Leptis Magna (Libya)
Leptis Magna’nın, Roma İmparatorluğu’nun en güzel şehirlerinden biri olduğu söyleniyordu. Günümüz Libya’sında bulunan antik kentin değerli taşları arasında daha önce mezarlık olarak kullanılan alçak bir tepeye açılan tiyatro yer alıyor.
Libya’nın iç savaşı, Leptis Magna şehrini savaş hasarı ve yağmalara karşı savunmasız hale getirdi. 1982 yılında Dünya Mirası Listesi’ne eklenen şehir 2016 yılında ise Tehlikedeki Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır.
Portobelo – San Lorenzo (Panama)
Portobelo-San Lorenzo kaleleri, kıtalararası ticareti korumak için inşa edilmiş çarpıcı eserlerdendi. Dış etkenler miras alanını kıyı tarafından tehdit ediyor aynı zamanda arazi üzerinde kentleşme tehlikeleri ve bakım sorunları kaleleri içeriden tehlikeye atıyordu. Bu yüzden Portobelo-San Lorenzo temelleri, 2012 yılında UNESCO’nun tehlike listesine eklendi.
Palmyra (Suriye)
Palmrya, nesli tükenmekte olan dünya miraslarının simgesi haline geldi. Suriye’deki savaşın zirvesinde, militanlar tarafından tahrip edilen Bel Tapınağı’ndan savaş sonrası geriye kalan duvarın bir bölümü ve tapınağın ana girişiydi. Günümüzde bu antik kenti korumak için çalışmalar yapılmaktadır.
Hatra (Irak)
Yakın zamana kadar Hatra en iyi korunmuş antik kentlerden birisiydi. Kale, MÖ 3. – 2. yüzyıl arasında inşa edilmiştir. Antik şehir 1985 yılında Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiştir. 2015 yılında, bölgedeki çatışmalar heykellerin ve eserlerin çoğunun yok edilmesine neden olduktan sonra, bölge UNESCO tarafından Tehlikedeki Dünya Mirasları Listesi’ne eklenmiştir.
Nan Madol (Mikronezya)
1200 ve 1500 yılları arasında Pohnpei adaları, ana adanın kıyılarında 100’den fazla adacık inşa etmek için bazalt ve mercan kayalar kullandılar. Bu yapay adaların büyüklüğü, üzerindeki eserler ve sofistike yapısı Pasifik Adası halklarının başarılarının ve kültürünün bir kanıtıdır. Taş saraylar, tapınaklar, mezarlar ve evler bir zamanlar 200 dönümlük bu su şehri üzerinde sıraladı.
2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı haline getirilen şehir aynı yıl taş işçiliğini tehlikeye atan doğal unsurlar nedeniyle tehlike listesine eklendi.