Hemen hemen her gün elimizin altında olan bilgisayar fareleri geçmişten günümüze büyük bir değişim geçirdi. Peki ilk fare nasıl icat edilmişti?
1944, II. Dünya Savaşı zamanı ve 1952 senelerinde trackball olarak adlandırabileceğimiz ilkel bazı fareler icat edilmişti fakat bunlar askeri amaçlarla kullanılan cihazlar oldukları için patentli değillerdi ve bilgileri gizliydi. İlk defa günümüzdekine benzer bilgisayar faresinin icadı ise 1964 senesine dayanıyor.
İçindekiler
İlk Bilgisayar Faresinin Mucidi
Fare, Amerikalı bir mucit olan Dr. Douglas C. Engelbart tarafından 1964 senesinde icat edilmiştir. Engelbart dünyanın giderek artan acil ve karmaşık sorunlarıyla başa çıkmak için bilgisayar ve bilgisayar ağlarının geliştirilmesi ve kullanılmasının gerekliliğini savunuyordu. İnsan ve bilgisayar arasındaki etkileşimi artırmak için yaptığı çalışmalar sayesinde bilgisayar ve İnternetin öncülerinden biri olarak biliniyor.
Engelbart, baş mühendisi Bill English ile geliştirdiği iki metal tekerlekli ahşap kabuklu fare için 1967’de patent başvurusunda bulundu. 1970 yılında ise patentini aldı. Hareketi oldukça kısıtlı olan bu cihazın patent başvurusunda fareyi: ‘’bir görüntüleme sistemi için x-y konumlarının göstergesi’’ olarak tanımlamaktaydılar. Kuyruğundan dolayı ise cihaz, daha sonradan kısaca fare olarak adlandırıldı.
Geçmişten Günümüze Bilgisayar Fareleri: Xerox
Xerox isimli teknoloji şirketi 1973 senesinde Alto isimli bir bilgisayar geliştirmekteydi. Bu bilgisayarın yanında GUI ile kullanılacak bir de fare tasarlamışlardı. Engelbart’ın faresinin aksine bu yeni farenin ekranda gezinmesi çok daha hızlı ve kolaydı.
Ürettikleri farede trackball kullanan şirket II. Dünya Savaşı zamanındaki ilkel tasarımı da geliştirmiş oldu. Kullanıcılar bu fare ile menülere, sekmelere rahatça tıklayabiliyor ve ekranda gezinebiliyor böylece bilgisayarla etkileşimleri rahat bir şekilde sağlanabiliyordu.
Fareler Apple’ın Radarında
Fare, Xerox ile hisseler konusunda anlaşma yapmak için görüşen Steve Jobs’un dikkatini çekti fakat o cihazın daha verimli ve işlevsel olmasını istiyordu.
Fare konusunda anlaşma sağlanınca Apple, 1983 senesinde Lisa isimli fareli bilgisayarını piyasaya sürdü. Bu o kadar devrimsel kabul edilmişti ki The New York Times, fare ile ilgili: ‘’Talimatlar yazmak yerine fare adı verilen elde taşınır cihazın, bilgisayarın yanındaki masada kaydırılmasıyla ekrandaki resimler işaret ediliyor. Fare hareket ettikçe ekrandaki ok da ona göre hareket ediyor.’’ şeklinde bir yazı yayımladı.
Lisa çok başarılı olmasa da, ondan bir sene sonra çıkan Macintosh’lar fareleri ile birlikte oldukça ses getirdi. Macintosh’un faresi medyada ‘’Teknik bir sihirbazlık gösterisinden fazlası.’’ şeklinde övgüler aldı.
Macintosh’dan sonra farenin gelişimi 10 sene kadar durgunluk gösterdi ve aynı ergonomik ve teknik özellikleriyle kullanılmaya devam edildi.
Fare Günümüzdeki Halini Alıyor
Fare daha sonraki senelerde fiziksel açıdan çok değişikliğe uğramasa da temel yapısının üstünde ve çalışma tekniğinde bazı gelişmeler yaşandı. Örneğin faredeki kaydırma tekerleği birçok firma tarafından birbirlerinden habersiz olarak geliştirildi fakat Microsoft tarafından yaklaşık olarak 1996 senesinde duyurulmuş oldu. 1990’ların sonuna doğru ise 1980’lerde üzerinde çalışmaya başlanan optik fareler piyasaya sürüldü. Optik fareler ışık kaynağı olarak LED veya bir dizi fotodiyot kullanıyordu. 2004 senesinde ise gözle görülemeyen kızılötesi lazer kaynakların kullanıldığı lazer fareler kullanıcıya sunuldu.
Lazer fareyi, halka ilk sunan firma Logitech oldu. Özellikle bilgisayar oyuncularının ilgisini çeken bu fareden sonra, onlar için özelleşmiş birçok fare üretilmeye başlandı ve oyuncular sayesinde fare teknolojisi oldukça ileriye taşındı.
Geçmişten Günümüze Bilgisayar Fareleri: Mouse Ring
Artık piyasada farklı firmaların ürettiği, ergonomik olarak ele son derece uygun, kablosuz ve tasarımı geliştirilmiş birçok fare bulunuyor. Son dönemlerde ise çeşitli firmaların ürettiği yüzük şeklinde parmağa takılan fareler dikkat çekiyor.
Bu giyilebilir yüzük şeklindeki minik halkalar aslında bilgisayar faresi. Bilgisayar kullanıcıları genelde, geleneksel fareyi kullanırken bilek ağrısı ve ağrıyan parmaklar gibi şeylerden şikayetçi olurlar. Bilgisayar pazarı büyüdükçe, bilgisayar kullanıcılarının ihtiyaçları yeni tasarımlarda daha çok göz önüne alınıyor. Fare yüzükleri bileğin doğal hareketine müdahale etmiyor. Böylece fare kullanma deneyimi ağrısız bir şekilde gerçekleşiyor. Herhangi bir yüzeye ihtiyaç duymadan çalışan fare yüzüklerini takarken ise klavyeyi kullanmaya devam edebiliyorsunuz.
Gün geçtikçe kullanıcılarının ihtiyaçları doğrultusunda değişip gelişmeye devam eden bilgisayar fareleri, bilgisayar kullanımımızın en önemli parçası olmaya da devam etmekte.