İklim değişikliği, maalesef ki kıyılarımızı daraltıyor ve sürdürülebilir olmayan çiftlik uygulamaları toprağımızı tüketiyor. Nüfusun hızla arttığı ve tarım arazilerinin azaldığı bu dünyada alternatif gıda kaynakları aramak ise bir mecburiyet. Hollanda’daki bilim insanları sahip oldukları su yönetimi konusundaki yeteneği ve ileri tarım teknolojisi ile bu soruna bir çözüm yaratıyorlar. Peki yüzen çiftlik olarak adlandırabileceğimiz bu çözüm tam olarak nasıl işliyor?
Yüzen Çiftlik Nedir?
Avrupa Birliği’nin en küçük ülkelerinden biri olan Hollanda, tasarım ve teknolojiye yaptığı yoğun yatırım sayesinde 2019 senesinde yüzen çiftlik projesini hayata geçirdi. Şehrin kendi yiyeceklerinden daha fazlasını sürdürülebilir bir şekilde üretmesine yardımcı olmak amacıyla açılan bu çiftlik Rotterdam Limanı’nda, su üstünde çalışıyor. Dünyanın ilk açık deniz mandıra çiftliği olma özelliğine sahip alan, 3 robot ve 32 inek ile üretime başladı.
Şu anda yaklaşık 40 inek bulunan çiftlikte her gün taze süt ürünleri üretiliyor. Tüm çiğ süt ürünleri yerinde işlenerek taze süt ve yoğurt haline getiriliyor. Ardından şehir içine dağıtılıyor. Halka açık parklardan çimen ve yiyecek atıkları gibi ürünleri kullanan çiftlik, büyüyen şehri desteklemenin de önemli bir adımı olarak varsayılıyor.
Şehirden gelen yiyecek atıkları ile beslenmesi planlanan hayvanlar projeden önce bir geçiş süreci yaşadı. İneklerin alışmalarına yardımcı olmak için önceki yemlerinden yerel biyolojik atıklara geçiş aşamalı olarak gerçekleşti.
Sürecin her aşamasında bir yeniden kullanım ve geri dönüşüm mevcut. İnekler, bir robotun atıklarını topladığı çiftliğin en üst katında yaşıyor. Yaşadıkları katta bir makine tuzları idrardan ayırıyor. Buradan elde edilen bileşenler, ineklerin otladığı platformun yakınındaki tarlayı gübrelemek için kullanılıyor. Bu nedenle bu alan, sıfır atık konusunda en başarılı uygulamalardan biri olarak gösteriliyor.
Akıllı yüzen çiftlik projesi, toplulukların ve büyüyen şehirlerin karşı karşıya kaldığı gıda riskiyle ilgili sorunları temiz enerji kullanarak çözmekte. Ayrıca, sürecin tamamının gıda üretimini daha şeffaf hale getirmesi de amaçlar arasında.
Yüzen Çiftlik’in Ortaya Çıkışı
Projenin arkasındaki şirket Beladon’un kurucusu ve Hollandalı mühendis Peter van Wingerden, projenin sürdürülebilir kentsel tarımın yeni ve daha iyi biçimlerini bulma arayışında öncü olduğunu söylüyor.
Rotterdam’daki yüzen çiftlik fikri, 2012 yılında Sandy Kasırgası sırasında hayat buldu. Hasar veren doğal afet, şehrin bazı kısımlarını izole bıraktı ve kamyonla gıda dağıtımını durdurdu. Bu deneyim, van Wingerden’in suda yemek yetiştirmeye ilişkin fikirlerini tutkulu bir projeye dönüştürmesini sağladı.
Aslında, gelişmiş yüzen çiftlik fikri yıllardır etrafta dolaşıyor. Ancak bu kadar yeni bir fikri denemenin doğasında var olan yüksek maliyetler ve belirsizlikler mevcut. Bu nedenle, şimdiye kadarki en iddialı kişiler bile projeyi hayata geçiremedi. Beladon’un mandıra çiftliği için de durum buydu. Fakat Van Wingerden, çiftliği inşa ettirmek için kendi parasını, özel yatırımcılardan toplanan fonları ve banka kredisini kullandı.
Van Wingerden, “Bu projeyi, tüketicilere yakın gıda üretmek için ciddi bir yöntem olarak görüyorum” diyor. Yüzen çiftlikler, gıdanın her zaman yakınlarda olmasını sağlarken aynı zamanda nakliye maliyetlerini düşürmenin bir yolu.
“Bu %100 çözüm değil, hibrit modelin bir parçası.” diye ekliyor. Bu yüzen çiftlik, şehirden ayrı bir alan değil, şehrin bir parçası olarak varsayılıyor.
Van Wingerden, platformu inşa etmedeki en büyük mühendislik zorluğunu gelgit dalgalanması olarak belirtiyor. Ortalama 1.65 metre olduğu bir limandaki inek sürüsünün ağırlığını desteklerken istikrarı sağlamak olduğunu söylüyor. Fakat, şimdiye kadar tasarım işlevini başarılı bir şekilde yerine getiriyor.
Hollanda ürettiği akıllı tarım yöntemleri sayesinde Dünya’nın en büyük gıda ihracatçıları arasında. Ayrıca, yüzen çiftlik projesi de insanlığın yaşamak üzere olduğu en büyük sorunlardan birine hizmet ediyor.
Mimarlar tarafından geleceğin başladığı nokta olarak adlandırılıyor Rotterdam şehri. Bu yer, yüzen mimari deneylerine ek olarak robotik inşaat ve rüzgar enerjisi çalışmalarına da ev sahipliği yapıyor.