Trevor Graham Baylis, 13 Mayıs 1937’de Londra’nın kuzeybatısındaki Kilburn’de doğdu ve Southall’de büyüdü. Babası mühendisti. Daha çocuk yaşta mekanik şeylere olan hayranlığını besleyecek bir ‘meccano’ yapı seti ile tanıştı. Böylece Baylis’in ölümüne kadar hiç bir zaman vazgeçmeyeceği tutkusu ortaya çıktı.
Genç Baylis, her sabah saat 3’te kalkıp süt dağıtarak aile gelirine katkıda bulundu. Aynı zamanda usta bir yüzücüydü. Yerel bir işletmenin zemin mekaniği laboratuvarında çalışmak için 15 yaşında Dormers Wells Modern Ortaokulu’ndan ayrıldı. Ayrıca makine ve yapı mühendisliği hakkında hazırlanan günlük kurslara katıldı.
İçindekiler
Hem Yüzücü Hem Mucit
Baylis, 1957’den başlayarak dört yıl boyunca İngiliz Ordusu’ndaki zorunlu görevini spor eğitmeni olarak yaptı. Ordudaki görevi bittikten sonra, müstakil yüzme havuzları satan şirketlerden biri olan Purley Pools’da işe başladı.
Başlangıçta bir satıcı olarak çalışırken, daha sonra şirketin araştırma ve geliştirme bölümüne geçti. Yüzme becerileri sayesinde havuz tanıtımlarında kalabalığın ilgisini çekti. Bu da onun bir süre sonra su ürünleri sergileme şirketi kurmasına sebep oldu.
Orduda beden eğitimi eğitmeni, Berlin Eyalet Sirki’nde su altı dublörü olan Baylis’in marifetleri bitmek bilmiyordu. Milli bir yüzücü olan mucit aynı zamanda su altında zincirle bağlanıp kurtulma gösterileri de yapıyordu.
Boş zamanlarını da icat yaparak geçiren Trevor Baylis’in 1991 yılında hayatı değişti. Televizyonda, Afrika kıtasında AIDS’in yayılması ile ilgili bir belgeseli izlemişti.
Kurmalı Radyonun İcadı
Baylis, AIDS’in nasıl yayıldığını anlatan bu belgeseli izlediğinde çok önemli bir sorunu fark etti; bilgi paylaşımı. İnsanların hastalıktan korunma konusunda bilgi sahibi oldukları sürece ölümlerin ciddi boyutta azalacağını öğrendi. Ardından, bu bilginin dünyanın en ücra köşelerine nasıl ulaştırılacağını düşünmeye başladı.
Afrika’nın bazı bölgelerinde elektrik yoktu. Televizyon ise hiç yoktu. Piller de pahalı olduğu için pek radyo yoktu. Baylis aylarca süren çalışma ve araştırma sonunda elektrik ve pile gerek olmadan kurulan radyoyu keşfetti.
Basit ve ucuz malzemelerden, pile ya da elektriğe ihtiyaç duymayan bir radyo icat etti. Bu kurmalı radyo, halkın iletişim kurma ve haber alma problemini de büyük ölçüde ortadan kaldırabilirdi. Baylis, kolunu iki dakika çevirince 14 dakika boyunca kesintisiz güç sağlayan bir mekanizma yapmayı başardı.
Baylis, 1993 yılında bu fikrinin haklarını satın aldı. Fakat yatırımcıları icadının ne kadar önemli olduğu olduğu konusunda ikna edemedi. 1994’te ise medyanın gücü devreye girdi ve iş tamamen değişti. Ürünün BBC’nin Yarının Dünyası ‘Tomorrow’s World’ adlı programda tanıtılmasının ardından artık ‘Baylis Freeplay Radio’ adı verilen ürüne talep oluştu.
İş seri üretimi planlamaya gelince başka bir problem ortaya çıktı. Küçük bir radyo ve küçük bir kurma mekanizması yapmak çok zordu. Ancak Avrupalıların aksine Afrikalılarda radyolarının büyüklüğünü bir statü göstergesi olarak kabul ediliyordu.
Böylece Afrikalılar için büyük kurmalı radyo üretimi başladı. Mucit Baylis yakın bir geçmişte kurma teknolojisini dizüstü bilgisayara da uyarladı.
Trevor Baylis, başarının anahtarının alışılmadık düşüncelerin riskini göze almak olduğuna inanıyordu. Afrikalıları HIV ve AIDS konusunda bilgilendirmenin önemini anladıktan sonra, kurmalı radyoyu geliştirmesini sağlayan da bu zihniyetti.
Baylis, İcadıyla Ödüller Kazandı
Elektrik veya pillere gereksinim duymadan uzak bölgelerde yaşayanların hayatlarını kurtarabilecek bilgileri almalarını sağladı. Ancak, bu ve diğer icatlarının başarısına rağmen Baylis, birçok fikrinden büyük paralar kazanmadı.
1996 yılında kurmalı radyo üretilen ‘Freeplay Energy’ şirketini kuran Baylis; en iyi ürün ve en iyi tasarım dalında BBC Tasarım Ödülü’nü kazandı. Nelson Mandela ve Kraliçe ile tanıştı.
Aynı yıl Baylis, hayatı hakkında bir belgesel çekimi için Hollanda Televizyon Servisi ile Afrika’ya gitti. O yıl bu kalkındırma girişimi nedeniyle 1996 Dünya Vizyon Ödülü kazandı.
Ertesi yıl, 1997 yılında Güney Afrikalı bir şirket Baylis’in kurmalı radyosunun daha küçük ve daha ucuz bir versiyonu üretmeye başladı. Ancak Baylis bir kez daha ürününden para kazanamadı.
Bu konu hakkında Baylis, “Benim hatam, birlikte çalıştığım insanlara güvenmemdi.” dedi. Sonunda bu tasarımının kontrolünü kaybetti. Fakat her türlü güçlüğe rağmen yılmayan Baylis, giyen kişinin yürürken elektrik üretebileceği bir ayakkabı da dahil olmak üzere yeni fikirler üretmeye devam etti.
Kendisi için Londra’nın Thames Nehri’nde bulunan Eel Pie Adası’ndaki evini ve atölyesini kurmaya yetecek kadar para kazandı.
Elektrikli Ayakkabının İcadı
Baylis, 2001 yılında, yeni elektrikli ayakkabı icadını sergiledi ve Maden Danışma Grubu için para toplayarak Güney Afrika’nın kıyısındaki Namib Çölü’nde 100 millik bir yürüyüşü tamamladı.
Ayakkabılar, Birleşik Krallık’ın Savunma Değerlendirme ve Araştırma Ajansı ile işbirliği içinde geliştirildi. Bu ayakkabılarda bir radyo alıcı-vericisini veya cep telefonunu çalıştırmak için kullanılabilecek bir pili şarj etmek için topuklarda piezoelektrik temas noktaları bulunuyor. Piezoelektrik, uygulanan mekanik strese yanıt olarak belirli katı malzemelerde biriken elektrik yükü anlamına geliyor.
1997 Doğum Günü Onur Ödülü’nde Trevor Baylis, insani hizmetlerinden dolayı ‘Britanya İmparatorluk Nişanı’ ile ödüllendirildi. İngiltere üniversitelerinden 11 fahri derece almanın yanı sıra, 2003’te Heriot-Watt Üniversitesi’nden ve 2005’te Leeds Metropolitan Üniversitesi’nden fahri doktoralar aldı.
2015 Yeni Yıl Onur Ödülleri’nde ise hizmetlerinden dolayı Britanya İmparatorluk Nişanı ile şövalye unvanını aldı.
Baylis daha sonra, mucitlerin ve mühendislerin fikirlerini korumalarına ve ürünleri başarılı bir şekilde piyasaya sürmelerine; yardımcı olmak, korumak, desteklemek ve teşvik etmek amacıyla, 2003 yılında Londra’da Trevor Baylis Vakfı kurdu.
Vakfın öncelikli amacı, mucitler ve mühendisler için lisans anlaşmaları sağlamaktı. Aynı zamanda iyi fikirler etrafında yeni şirketler kurmayı da amaçladı.
Trevor Baylis, kendi kargaşasına ve çalışma saatlerine hiçbir kadının katlanmayacağına inanarak hiç evlenmedi. Baylis’in yaşayan akrabası da yoktu. Ölümüne kadar kendini mucitlerin fikirlerini geliştirmelerine, korumalarına ve bir yol bulmalarına yardımcı olmaya adadı.
Fikri mülkiyet hırsızlığına karşı sayısız kampanya yürüttü. Ve, 5 Mart 2018’de 80 yaşında Londra’da hayatını kaybetti.
Bizce, Trevor Baylis, girişimleri, icatları, çalışkanlığı ve diğer birçok genç mühendis ve mucit için büyük bir ilham kaynağı olduğu için bir övgüyü hak ediyor. Trevor Baylis’in icatları ve hayatı hakkında ne düşünüyorsunuz?