Teknoloji beş duyuya nasıl yardım ediyor? Dünya’da milyonlarca insanda bir tür görme veya işitme kaybı bulunuyor. Bunlar dışında bir uzvunu ya da koku ile tat duyusunu kaybetmiş insanların da sayısı az değil. Duyuların neredeyse tamamen etkisiz hale gelmesi durumunda teknoloji devreye giriyor. Duyu bilimi, şimdiye kadarki en gelişmiş alanlardan biridir. Biyoteknoloji araştırmacıları da, insan duyularını sınırlayan durumları ortadan kaldırmaya yardımcı olacak cihazlar üzerinde çalışıyorlar.
Teknolojideki gelişmeler, makinelerin insan vücudu ile birleşmesine izin veriyor. Genetik kusurları düzeltme veya hücresel hasarı onarma konusundaki artan beceri ile duyu bilimi geleceğe doğru ilerlemekte. Gelin birlikte, biyonik gözlerden protez uzuvlara kadar teknoloji beş duyuya nasıl yardım ediyor bakalım.
İçindekiler
Dokunma Duyusu
Duyu bilimindeki en gelişmiş teknolojilerden birisi protez uzuvlardır. Beyin-makine arayüzleri ile insan sinir sistemine tam anlamıyla bağlanan robotik uzuvlar kişinin hareket yoksunluğunu büyük ölçüde giderir.
Bu çalışma ilk olarak Utah Üniversitesi’nde kolu olmayan bir adam için, robotik bir el ve kısmi ön kol ile üst kolda kalan sinirlerin arasında bağlantı kurulmasıyla gerçekleşti. Sonrasında adam elini kontrol etmek için beynini eğitti ve hareket kısıtlamasını zamanla ortadan kaldırmış oldu. Gözü kapalıyken ve kulaklık takılıyken de hiçbir sorun olmadan protez parçalarını kullanabilen adam, aynı zamanda bilim insanları sayesinde cildin dokunmaya verdiği doğal tepkileri de hissedebildi.
Kişi bir uzvu kesildiğinde ve oraya protez takıldığında o bölgedeki hassasiyetini genellikle kaybeder. Fakat Kaliforniya ve Zürih’deki araştırmacılar tarafından geliştirilen yapay cilt sayesinde bu değişebilir. 5 ile 50 santigrat derece arasındaki sıcaklık değişimlerini hisseden yapay cilt, enfeksiyon hastalıklarında da kullanılabilmekte.
Tatma Duyusu
Tatlı, tuzlu, ekşi veya acı gibi tatları, dilimizde bulunan tat tomurcuklarındaki alıcı hücreler sayesinde alırız. Bazen hastaların geçirdiği operasyonlar dillerindeki tat duyusunu kaybetmelerine yol açabilmekte. 2013 senesinde Singapur’daki bir ekip, elektronik dil ile bir tat simülatörü geliştirdi. Sonrasında Londra’daki başka bir ekip de tatları değiştirmeyi sağlayacak şekilde tat tomurcuklarını harekete geçiren Taste Buddy isimli bir cihaz icat etti.
Tat alamama durumunun yanı sıra, ağız kanseri olan hastalara da teknoloji yardım ediyor. Bu hastalar dildeki tümörlerin neden olduğu hasar nedeniyle konuşma yeteneğini kaybedebilir. Okayama Üniversitesi’nden bir diş hekimi ekibi, bu insanlara yönelik bir dil protezi geliştirdi bile! Reçine ile yapılan cihaz arka dişlere kordon ile bağlanır ve kişinin konuşma yeteneğini sınırlı da olsa kazanmasını sağlayabilir.
Görme Duyusu
Tahminlere göre Dünya’da yaklaşık 285 milyon görme engelli insan bulunuyor. Fakat yine de retinadaki hasarın onarılmasını sağlayan biyoteknolojik birçok çözüm mevcut. Örneğin biyonik teknoloji sayesinde 2004 yılında görme yeteneğini tamamen yitiren ve çocukluğundan beri görme engelli olan bir kadının görüşü kısmen iyileştirildi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde ise üretilen biyonik gözler, görme kaybı olan hastalar üzerinde test ediliyor. Ayrıca araştırmacılar tarafından 8 yıl boyunca düzgün bir şekilde işleyen bir silikon retina da geliştirildi.
Koku Duyusu
Araştırmalara göre anosmi adı verilen koku kaybı genel dünya nüfusunun yaklaşık %5’ini etkiliyor. Kalıcı koku kaybı günlük yaşamdan alınan zevki azaltacağı gibi güvenliği de etkileyebilir. Bu durumun kanıtlanmış bir tedavisi olmasa da araştırmacılar farklı kokulara göre beyni uyaran bir cihaz icat etmeyi başardılar. Beyindeki koku ile ilgili bölgeye elektrik sinyali göndermek için bir dizi küçük elektrot kullanan sistem şu an hala geliştirme aşamasında fakat oldukça umut vaat ediyor.
Kokuları tanımlamada sorun yaşayan insanlara yardımcı olacak başka bir çalışma da Seul Ulusal Üniversitesi’nde yapıldı. İnsan burnunu taklit eden bir tür biyosensör olarak adlandırılan cihaz kokuları onları algılamadan da tanımlayan yapay bir burun görevi görüyor.
Duyma Duyusu
Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün verilerine göre 1980’lerin ortalarından bu yana implante edilmiş küçük elektronik cihazlar sayesinde dünya üzerindeki binlerce insan duyma duyusuna sahip olabiliyor. Cerrahi olarak bir kısmı kulak arkasında derinin altına yerleştirilen implantın bir kısmı da dışarıda tutuluyor. Kulak kanalının içine ise üçüncü bir parça yerleştiriliyor. Bu cihazlar sesi yükseltmek yerine onu algılıyor ve beyindeki alakalı bölgeyi uyarmak için elektrik sinyali gönderiyor. Son derece sağır olan insanlar bile sinirlerinin bir kısmı hala çalıştığı sürece böyle teknolojiler sayesinde sesleri ayırt etmeyi öğrenebilirler.