Tanrı parçacığı, İsviçre Cenevre’de yapılan deneylerde iki atomun çarpıştırılmasıyla keşfedildi. Aslında bir parçacıktan çok bir alan olarak belirtilen Tanrı parçacığı, evrendeki enerjiyi madde haline getiren bir alandır. Big Bang (Büyük Patlama) sonrasında ortaya parçacıklara kütle kazandırarak madde haline getiren bu parçacık, evrendeki bütün cisimlerin temelini oluşturuyor. İçine giren parçacığa kütle vererek cisim formu kazandırdıktan sonra da ortadan kayboluyor.
Higgs bozonunun aslında “Tanrı parçacığı” adını alma sebebi de bir nevi bu diyebiliriz. Bilim adamları uzun süre bu parçacığı gözlemlemek için uğraştılar. Ancak belirttiğimiz gibi kendisi meydana geldikten çok kısa bir süre sonra atom halini aldığı için bilim adamları uzun süre bu parçacığı gözlemleyemedi. Bu yüzden de üzerinde çalışan bilim adamları tarafından “God Damn Particle” şeklinde anıldı. Ancak daha sonra bu ismin bilim dünyasına uygun olmaması sebebiyle “Tanrı parçacığı” şeklinde değiştirildi.
İçindekiler
Tanrı Parçacığı Nasıl Gözlemlendi?
İsviçre CERN’de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı denilen uzun tünellerden oluşan bir yapı bulunmakta. Bu yapı 27 kilometre uzunluğunda ve derinliği de 175 metre. Bilim adamları Big Bang’den (Büyük Patlama) sonra oluşan atomları oluşturan mezon ve baryonları incelemek için bu çarpıştırıcıyı kullanırlar.
Tünelin içinde atomu hızlandıracak manyetik alanlar bulunur. Bu atomlar ışık hızına yakın hızlarla çarpıştırılır. Böylece yüksek sıcaklık ve hıza ulaşan parçacıklar neredeyse Big Bang sırasında oldukları gibi davranış sergilerler.
Bilim adamları, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda iki atomu tünelin zıt taraflarına koyarak ışık hızına yakın bir hızla çarpıştırıyorlar. Böylece atomun madde olma halindeki şekline dönen iki atom sırasında kısa süreli de olsa Tanrı parçacığı denilen alanı gözlemleme şansı buluyorlar. Ancak bu zaman o kadar kısa ki, yaklaşık olarak saniyenin milyonda biri kadar bir süre için gözlemleme şansı doğuyor. Bilim adamları süper hızlı bilgisayarlar ve gelişmiş kameralarla bu anı yakalayıp Tanrı parçacığını gözlemliyorlar.
Tanrı Parçacığını Önemli Kılan Şey Ne?
Tanrı Parçacığını önemli kılan şey aslında insanoğluna evrenin, maddenin yani kısacası her şeyin nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları vermesi. Bugüne kadar klasik fizik yasalarında bildiğimiz en temel kurallardan biri her cismin bir kütlesi olduğuydu. Ancak 1900’lerin başında Max Planck ile beraber modern fiziğin gelmesiyle klasik fizik yasaları atom altı taneciklere uymamaya başladı. Higgs bozonu da Newton fiziği denilen klasik fiziğin aslında her şeyi kapsamadığını gösterdi.
Tanrı Parçacığı – Modern Fizik İlişkisi
1900’lü yılların başında atom altı fiziğini inceleyen Max Planck o güne kadar bilinen fizik yasalarının mikro boyutlu tanecikler üzerinde işlemediğini gördü. Bu yüzden de fizik dünyasında tartışma yaratan Kuantum fiziğini (modern fizik) ortaya koydu. Bu yasa bilinen Newton yasalarının aksine cisimlerin enerji seviyelerinin belirli değerlerden başka değerler alamamasını açıklayabiliyordu.
Max Planck’ten sonra Einstein da görelilik kuramını yayınlayarak modern fiziğin bilim dünyasında genel geçer bir kuram olmasına katkıda bulundu. Einstein’ın özel görelilik kanunu ve ikizler teorisi o dönem o kadar ses getirdi ki dünya savaşının olduğu döneme bile gazetelerin ilk sayfa manşetlerinde savaş haberleri yerine Einstein’ın bu teorileri haber niteliği taşıyordu.
Tanrı parçacığı da modern fiziğin kesikli enerji kuralından yararlanılarak atom altı taneciklerin hareketini gözlemleme fırsatının doğmasıyla keşfedildi. İlk olarak 1964 yılında bu parçacığa dair iddialar ortaya atılmıştı. Ancak teknolojinin gelişmesiyle ve Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın inşasıyla beraber matematiksel olarak bu parçacığın varlığı kanıtlanmış oldu.
Aslında bu kanıt yüzde yüz olarak var olan bir şey değil. Kuantum fiziğinin belirsizlik yasasına göre bir cismin hem hızının hem de konumunun aynı anda bilinememesi sebebiyle matematiksel bir değer. Tam olarak bir değer vermek gerekirse %99.9994 gibi bir yüzdeye sahip Tanrı parçacığının varlığının kanıtı. Ancak bu değer asla yüzde yüz olmayacak.