Gezegenin %70’inden fazlasının su olmasına rağmen, okyanusların henüz çok azı keşfedildi. 20 yılı aşkın bir süredir yörüngede kalıcı bir yaşam alanımız var, ancak gerçek bir su altı laboratuvarı sadece bir avuç kısa süreli araştırma istasyonu olarak bulunuyor. Bu yüzden de Ay’a giden insan sayısı okyanusun en derin noktasına giden insan sayısından daha fazla sayıda.
Efsanevi kaşif Jacques’in torunu Fabien Cousteau bunu değiştirme konusundaki planlarını açıkladı. ‘’Proteus’’ adında yeni bir proje başlatan Cousteau, bunun ‘’Uluslararası Uzay İstasyonu’nun su altı versiyonu’’ olacak şekilde tasarlandığını söyledi.
Neden Bir Su Altı Laboratuvarı?
Su altı araştırmaları birkaç nedenden dolayı zorlayıcıdır. En iyi ihtimalle, bir kişi günde sadece birkaç saat derinlikte kalabilir. Ciddi bir derinlikte hayatta kalmak için basınçlı hava solumak gerekmektedir. Vücudunuz ise bu basınçlı havaya farklı tepkiler verir. Derinlikteyken belki sorun yaşamazsınız fakat hızla yukarı çıkarsanız aldığınız havadaki azot genişler ve bu da vurgun olayı gibi hayati tehlikelere sebep olabilir.
Ne kadar derine giderseniz ve ne kadar uzun süre orada kalırsanız, yüzeye ulaşmanız için de o kadar yavaş gitmeniz gerekir veya alternatif olarak vücudunuzdaki basıncı dengelemek için sudan çıktıktan sonra basınç odasında saatler veya aşırı durumlarda günler harcamanız gerekebilir.
Bu gibi sebeplerden dolayı deniz tabanının keşfi son derece zaman alıcı bir süreçtir. Yani Proteus sayesinde dipte kalabilmek ve yüzeye gelmemek; keşif ve araştırmalara sürekli olarak harcanan zamanı büyük ölçüde azaltacaktır.
Cousteau ve ortakları Proteus’un sadece okyanusun korunması için değil, yenilenebilir enerji araştırmaları, gıda üretimi ve hatta tıbbi ve ilaç geliştirme için de bir araştırma merkezi olmasını istiyor. Ayrıca Mars‘a bağlı potansiyel astronotları izole bir şekilde tutmanın onları nasıl etkileyecekleri açısından test etmek için de iyi bir yer olabileceği düşünülüyor.
Sealab 2023
4.000 metrekarelik Proteus, önceki su altı istasyonlarından dört kat daha büyük olacak. Araştırmacılar burada haftalarca yaşayabilir, yiyebilir ve çalışabilir durumda olacaklar. İçinde araştırma laboratuvarları, uyku alanları, bir video prodüksiyon stüdyosu ve elbette suya kolayca girip çıkmak için bir havuzu olacak. İlginç bir şekilde, bir su altı istasyonunda türünün ilk örneği olan bir seraya sahip olmayı da bekliyorlar.
Proteus, önceki istasyonlardan çok daha büyük bir kapasite ile bir seferde 12 bilim adamını alabilecek. Bu aynı zamanda Uluslararası Uzay İstasyonu’nun iki katı anlamına geliyor.
Güç ve enerji; rüzgar, güneş ve okyanus gibi sürdürülebilir kaynakların bir karışımı tarafından sağlanacak. Temiz hava ve İnternet yüzeye giden kablolar ile sağlanacak. Cousteau’nun planı Proteus’u Curaçao isimli Karayip Adası’nın sahilinden 18 m derinlikte inşa etmek.
Su altı laboratuvarı projesi uluslararası olmasına rağmen ana fikir Fabien Cousteau’dan. Yaşamı boyunca efsanevi su altı keşif geçmişine ek olarak, okyanus yüzeyinin altında uzun süreli yaşama da yabancı olmayan Cousteau, Eylül ayına kadar haritalandırmayı bitirip projeyi 2023 yılında hayata geçirmeyi planlıyor. Planlandığı gibi giderse Proteus bu kadar derindeki ilk su altı istasyonu olacak.
