Günümüzde start-up’lar, yeni iş fikirlerine öncü olan girişimciler sayesinde baskın bir rol oynuyor. Fikir, misyon ve vizyonları oluşturmak, ardından düşünceyi gerçeğe dönüştürmek bu girişimlerin hedefleri arasında yer alıyor. Bunu yaparken toplum ihtiyaçlarını da büyük oranda çözüm sağlıyorlar. Peki, start-up ne demek, tam olarak nedir?
Start-up’ların amacı eksiklikleri ele almak, yepyeni ürün veya hizmet geliştirmek ve böylece yenilikçi bir inovasyon yaratmaktır. Bizler de bu yazımızda start-up’ın ne olduğunu, avantajlarını ve dezavantajlarını ele alacağız. Aynı zamanda bu girişimler için nasıl fon bulunabileceğine, dikkat edilmesi gereken önemli başlıklara değineceğiz.
Hatta, bir start-up’ın nasıl başarılı olabileceğine ve Türkiye’de yer alan kuluçka merkezlerine de göz atacağız. Peki ya start-up nedir? Bir start-up nasıl kurulur? Yakından inceleyelim.
İçindekiler
Start-Up Nedir?
Start-up kavramı, Türkçe çevirisi ile “başlangıç, başlatmak” demektir. Kavramın ekosistemdeki karşılığı ise operasyonun ilk basamaklarındaki girişimi veya şirketi ifade etmektedir. Türkçeye ise “yeni girişim” olarak geçmiştir.
Start-up’lar ihtiyaç olduklarını düşündükleri bir soruna çözüm olarak bir ürün veya hizmet sunmaktadırlar. Bu çerçevede geliştirmek istedikleri çözüm için bir veya daha fazla girişimci ile bir araya gelirler. Genellikle kendilerinin oluşturduğu bir sermaye ile başlayan start-up’lar, sınırlı gelir elde ederler. Bu sebeple de çeşitli kitle fonlamalarından ve risk sermayedarlarından finansman sağlamaktadırlar.
Start-up kısaca işin başlangıcında olan şirketlerdir. Kurucular, sermayeyi oluşturur. Fakat bu projeler yüksek risk taşırlar. Bunun nedeni de başarısızlıkla sonuçlanma ihtimalinin yüksek olmasıdır. Ancak bunun yanında sundukları çözümler sayesinde yenilikçi ve büyük fırsat sağlayan yeni girişimler olarak da yer alabilmektedirler.
Start-Up Nasıl Kurulur?
Start-up, girişimcilerin benzersiz tek bir ürün veya hizmet geliştirmek ve pazarda yer almak için kurulan yeni girişimlerdir. Bu girişimler genellikle tam gelişmiş bir iş modeli oluşturmazlar. Gerekli aşamalarda büyümek ve ilerlemek için yeterli sermayeye sahip olmaları gerekmektedir.
Start-up’lar öncelikle araştırmalarına yatırım yapmak, iş modellerini geliştirmek ve pazara sunabilmek için kendi sermayelerini kullanırlar. Yaptıkları araştırmalar geliştirdikleri fikre olan talebin belirlenmesine yardımcı olmaktadır. İş modellerini, şirketin misyonunu ve vizyonunu belirterek ortaya çıkmaktadırlar.
Özellikle kuruldukları andan itibaren geçen ilk birkaç yıl çok önemlidir. Bu zaman, girişimcilerin yatırımlarını artırmak ve iş modellerini geliştirmek için değerlidir. Peki ya bu süreç nasıl başlar? Start-up nasıl kurulur?
Bir start-up olmanın ilk adımı sizin de bildiğiniz gibi bir fikre sahip olmaktır. Bu fikri oluşturan soruna çözüm sunarsınız. Pazar araştırması yaparsınız. Yapılan pazar araştırmasında, fikrin ne derece uygulanabileceği ve sahip olduğunuz fikrin pazarda nasıl göründüğüne, oluşacak olan talep yoğunluğuna bakarsınız. Tüm bunların sonucunda şirket yapınızı, misyon ve vizyonunuzu, değer ve hedeflerinizi oluşturursunuz.
En önemli basamak ise finansmandır. Fon bulmak için ekosistemde “3F (Family, Friends, Fools)” olarak ifade edilen arkadaşlar ve ailelerden aralarındaki ilişki bağlamında yatırım alırlar. Artı olarak yatırımcılardan veya bir kredi aracılığıyla da finansman artmaktadır.
Fon sağlandıktan sonra yasal süreç ve evrak işleri yapılmaktadır. Bu işlemler gerçekleştikten sonra işletme kayıt olur. Böylece tüm izinleri almış olursunuz. Oluşturacağınız ofis ortamı müşteri tabanlarınızı oluşturmak için önemlidir. Ayrıca projenizin büyümesine yardımcı olacaktır. Ek olarak iş modelinin gelişimini sağlamak amacıyla reklam planı da oluşturulabilir.
Start-Up Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?
Bir start-up projesinde çalışırken daha fazla öğrenme fırsatı bulmanız kolay oluyor. Projenin gelişimi ve büyüme aşamasında özellikle sorumluluk almak ve etkileşimi artırmak fayda oluşturmaktadır. Özellikle esnek çalışma saatleri ve çalışma ortamının rahatlığı diğer şirket oluşumlarına göre avantajları büyük gözükmektedir.
Start-up’ları diğer şirketlerden ayıran bir diğer avantaj ise büyümedir. Girişimciler, fikirlerini hızlı bir şekilde geliştirmeyi öncelikli hale getirirler. Müşteri tabanlarının talepleri aracılığıyla ürün veya hizmetlerin iyileştirmeye odaklanırlar. Bu nedenle de, girişim pazara çıkmaya hazır olana kadar test edilir.
“Minimum Viable Product (MVP)” olarak ifade edilen minimum uygulanabilir ürün yani müşteri karşısına çıkabilecek en az özelliğe sahip temel ürün örneği üzerinden gerçekleşir. Ayrıca, coğrafi bir sınırlılığı olmayan start-up’ların hızlı büyüme ve istedikleri pazara açılma konusunda bir kısıtlamaları yoktur.
Dezavantajlarına değinmek gerekirse en önemlisi yüksek risk taşımalarıdır. Genellikle sınırlı gelir elde eden girişimcilerin giderleri çok daha fazla. Kendileri dışında alacakları finansman ihtiyaçları var. Dışarıdan yatırım elde etmeden ürün veya hizmetlerini geliştirmeleri oldukça zor.
Start-Up’lar Nasıl Fon Bulur?
Genellikle, start-up projeleri az sayıda çalışana sahiptir. Aynı zamanda hızlı büyüme potansiyeline de sahiptirler. Start-up’lar da girişimciler tarafından var olmayan bir sorunu veya mevcut olan seçenekleri iyileştirmeye odaklanan çözümler sunmaktadır. Peki ya bu sorunlar için gerekli olan finansmanı nasıl sağlıyorlar?
Start-up’lar finansman elde edebilmek için birkaç tur yatırıma gider. İlk yatırımlarını kurucuları, arkadaşları ve ailelerinden alırlar. Bir diğer aşamada “melek yatırımcılardan” yatırım sağlayabilmektedir. Dahası, risk sermayedarları tarafından gerçekleştirilen finansman turlarından yararlanabilmektedir.
Ayrıca, start-up’lar çoğu zaman “exit strategy” yani çıkış stratejisi etrafında kurulur. Çıkış stratejisi girişimin belli bir gelişim gösterdikten sonra oluşturulan satış stratejisidir. Bu nedenle bu hedef ile girişim daha büyük bir şirkete satılabilmektedir.
Start-Up Projeleri İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Yeni girişimcilerin girişim fikirlerini hayata geçirmek için önemli bazı faktörler vardır. En çok dikkat edilmesi gereken hususları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
- Finansman: Yeni girişimciler özellikle girişimcilik ekosisteminde “3F” olarak ifade edilen aile ve arkadaşlardan fon alırlar. Bunun yanında risk sermayedarları ve kitle fonlaması da yer almaktadır. İlerlemeleri için ihtiyaç duydukları nakit paraya erişimi kolaylaştırır. Bir kitle fonlaması sayfası oluşturulabilir ve projeye inanan yatırımcılar para bağışlar. Bir diğer taraftan da kredi kullanılmaktadır. Bankalar genellikle küçük işletmeler için kısa vadeli, düşük faizli gibi özel seçenekler sunmaktadır. Fakat bu kredi seçeneği diğer finansman araçlarına göre en riskli olandır.
- Konum: Yeni bir iş kuran herkes için en önemli konulardan biri konum belirlemektir. Start-up’lar projelerini nasıl bir ortamda geliştireceklerine karar vermelidir. Seçilecek olan konum, sundukları ürün veya hizmete bağlı olacağı gibi girişimcilerin çalışma modeline de bağlıdır. İşlerini çoğunlukla çevrimiçi olarak mı yoksa bir ofis aracılığıyla mı gerçekleştirecekleri önemlidir.
- Yasal Süreç: Start-up’ların kendi varlıklarına en uygun yapı ve sürecin ne olduğuna karar vermeleri gerekmektedir. Fikrin en önemli çalışanı olarak kurucunun kurduğu şahıs şirketi uygun olabilmektedir. Ortaklıklar, birkaç kişiden oluşan şirketler için geçerli olmaktadır. Bir diğer yandan da girişimi “limited şirket” olarak da oluşturulabilmektedir. Bu ve bunun gibi yasal süreçler ve yapılar detaylı olarak araştırılmalıdır.
Girişimcilere Destek Sağlayan Kuluçka Merkezleri Nedir?
“Incubator” olarak bilinen kuluçka merkezleri, start-up projelerinde önemli rol oynuyor. Girişimcilere fikirlerini geliştirmek için destek sağlıyor. İş geliştirme merkezleri olarak tanımlanıyor. Özellikle start-up projeleri için ofis ortamı sağlamak ve ekipmanları almak oldukça zor. Maliyetli olan bu ekipman ve ofis ortamını kuluçka merkezleri sağlıyor. Kuluçka merkezi, sunduğu altyapı sayesinde girişimci fikirlerinin gelişimine odaklanmış oluyor.
Ayrıca çoğu zaman merkezlerin, eğitim programlarından ve profesyonel hizmetlerden ücretsiz olarak yararlanılabilmektedir. Mentor ile birlikte sorunlara çözüm bulunabilmektedir.
Kuluçka merkezlerinin bir diğer fırsatı da merkez içerisinde bulunan birçok start-up ile tanışabilmektir. Bu sayede genişleyen network ile yatırımcı bulma şansı çok daha yüksek olabilmektedir.
Türkiye’de Yer Alan Kuluçka Merkezleri
Start-up projelerinin geliştirilmesine destek olan kuluçka merkezleri, girişimcilere çok sayıda fırsat sağlıyor. Kuluçka merkezleri üniversite destekli, teknoparklarda veya yatırımcılar tarafından kurulabilmektedir. Peki ya iş fikirlerinin büyümesine destek olan bu kuluçka merkezlerine nasıl ulaşabiliriz? Türkiye’de bulunan kuluçka merkezlerini sizler için listeledik.
- Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi
- Albaraka Türk – Albaraka Garaj
- Anadolu Üniversitesi – ANAÇ Ön Kuluçka Merkezi
- Bahçeşehir Üniversitesi – BAU Girişimcilik Operasyonları ve İnkübasyon Merkezi
- BIC 101
- Bilkent Üniversitesi – CyberPark
- Boğaziçi Üniversitesi Kuluçka Merkezleri – Dream BİGG, DreamBU, LeanLab, BUBA Campus
- Dokuz Eylül Üniversitesi – Bambu Kuluçka Merkezi
- Ege Teknopark – nüvEGE Kuluçka Merkezi
- Ege Üniversitesi – Ebiltem TTO
- Etohum Girişim Hızlandırma Programı
- Garanti Bankası Girişim Hızlandırma Merkezi – Garanti Partners
- Harran Üniversitesi, Şanlıurfa Teknokent – Tohum Harran
- İmece
- İstanbul Aydın Üniversitesi – Incubation İstanbul, Biocube İstanbul
- İstanbul Bilgi Üniversitesi – Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi
- İBB – Zemin İstanbul
- İTÜ Çekirdek
- İstanbul Ticaret Odası – Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM)
- İTÜ ARI Teknokent, İstanbul Kalkınma Ajansı – INNIGATE
- İstanbul Sanayi Odası – İSO KOZA
- İzmir Ekonomi Üniversitesi – Embriyonix Teknoloji Transfer Ofisi
- Kadir Has Üniversitesi – iNEO
- Kapadokya Teknopark – Kapadokya Kuluçka Merkezi
- Koç Üniversitesi – KWORKS
- LeventOfis Kuluçka Merkezi
- Lonca Girişimcilik Merkezi
- Maya Girişim Merkezi
- ODTÜ Teknokent – Atom Kuluçka Merkezi, T-JUMP, YFYİ
- QNB Finansbank – Fincube
- Sabancı Üniversitesi – Sabancı SUCool, İnovent
- StartupBootcamp İstanbul
- TEB Kuluçka Merkezi – Girişim Evi
- Tech Startup School Girişim Hızlandırma Programı
- TechUP Teknoloji Odaklı Hızlandırıcı Programı
- Teknopark İstanbul – FİKİR KÜPÜ
- TOBB ETÜ GARAJ
- Türk Telekom PİLOT
- Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı – T3 Girişim Merkezi
- Workup
- Yaşar Üniversitesi – Minerva Kuluçka Merkezi
- Yıldız Teknik Üniversitesi – Yıldız Kuluçka
Start-Up’lar Nasıl Başarılı Olur?
Birçok fikir veya girişimin yüksek risk taşıdığını söylemiştik. Tüm süreç belirli bir gereklilik ve sorumluluğu getiriyor. Fakat başarılı veya başarısızlıkla sonuçlanacağını önceden kestirmek doğru değil. Ancak bir fikrin başarılı olması için bazı önemli sorular mevcut. Gelin bu sorulara daha yakından bakalım.
- Ekip gereken inanca sahip mi? Kurucu ve ekip arkadaşları tarafından oluşan fikir için gereken inanç oldukça önemlidir. Birbirlerine destekleri yok ve başlamaya hazır değillerse bu bir sorun oluşturur.
- Kurucuların bilgisi var mı? Sahip oldukları fikir ve faaliyet gösterdikleri pazar hakkında yeterli bilgi donanımına sahip olmaları gerekmektedir.
- İstekliler mi? Zaman ayırabilirler mi? Start-up projeleri erken aşamada oldukları için yoğun bir çalışma programıyla çalışmaktadırlar. Günün büyük bir çoğunluğunu gelişmeye ve büyümeye ayırırlar.
- Neden bu proje? Şu an zamanı mı? Neden soruları oldukça önemlidir. Fikir yeni mi? Daha önce ortaya çıkmamasının sebebi ne olabilir? Denenmiş bir fikir ise proje nasıl geçerli olabilir? Bu gibi soruların cevabı yeterli şekillerde yanıtlanmalıdır.
- Pazarın büyüklüğü nedir? Start-up projesi için pazarın ne kadar büyük olduğu, fırsatlarıyla doğru orantılıdır. Pazarın büyüklüğü rakipler ve finansman olgularıyla birlikte düşünülmelidir. Tüm bu soruları ve daha fazlasını yanıtlayan start-up’ların başarılı olabilmek için şansları çok daha yüksektir.
Start-Up Nedir? Genel Değerlendirme
Yeni girişim kurmak zor olabilmektedir. Bir fikre sahip olmak, pazara sunmak, sermaye bulmak, pazarlama, yasal işlemler ve finansman gibi yönetim süreçleri birçok farklı zorluğu da beraberinde getirmektedir.
Başarılı bir örnek olan start-up projelerinin ise yenilikçi, problem çözümüne odaklanan, sorunlara karşı yıkıcı bir etkiye sahip, hızlı büyüme gösteren girişimler olduğunu gördük. Sonuç olarak start-up’ların sundukları çözümler, yeni iş olanakları hem girişimciler hem de müşteri talebi için umut vaat ettiğini görebiliyoruz.