Sosyal robot, insanlarla ve diğer robotlarla etkileşim kurmak için tasarlanmış bir yapay zeka sistemidir. Evde sosyal robotlar, ailenin bir üyesi olarak hizmet edecek kadar işlevsel hale gelebilir ve aile üyelerini meşgul edecek benzersiz kişilikler gösterecek şekilde tasarlanabilir. İş yerlerinde ise sosyal robotlar, karşılama ve temel müşteri hizmetleri gibi işlevleri devralma potansiyeline sahiptir.
Bir sosyal robot uzaktan kontrol edilebilir, bir sağlık refakatçisi olarak çalışabilir veya bir iş toplantısında yer alabilir. Sosyal robotlar genellikle, çevrelerindeki insanlardan ve nesnelerden gelen etkilere yanıt olarak bağımsız bir şekilde tepki verebilmelerine olanak tanıyan yerleşik bir yapay zekaya sahip otonom sistemlerdir. Bu tip otonom robotlara akıllı robot da denilebilir. Akıllı robotun zekası, tipik olarak insan düşünce süreçlerini simüle eden bir bilgi işlem modeline dayanır.
İnsanlar ile yalnızca sınırlı bir teması olan, fabrikalarda ve depolarda tanıdık bir görüntü haline gelen robotların aksine, sosyal robotlar bizimle etkileşime girecek şekilde tasarlanmıştır. Esasen sahiplerini tanıma, takip etme, onlara yardım etme ve hatta sohbet etme gibi sosyal davranışlar sergileyen mobil makinelerdir.
Bu, yapay zeka alanındaki gelişmeler ile mümkün olmuştur. Gelecekte sosyal robotların sahip olduğu duygusal zekanın, yanlarında bulundukları yaşlılar ve çocuklar gibi, savunmasız insanların yaşamlarında gerçek bir fark yaratacağı düşünülmektedir.
İlk Sosyal Robot Kismet
Cynthia Breazeal, sosyal robotlar ve insan-robot etkileşiminin öncüsü olarak kabul edilmektedir. Çalışmaları; yapay zeka ve kullanıcı deneyimi arasındaki teknik yeniliği dengeler ve insani gelişmeyi teşvik eden kişiselleştirilmiş yapay zeka teknolojileri tasarlamak üzerinedir. Son çalışmaları ise ‘’Yapay zeka ile yaşamak’’ temasına uygun olacak şekilde, insanlar ile ilişkiler kuran ve günlük yaşamda yardımcı olarak destek sağlayan sosyal robotların uzun vadeli etkisini anlama üzerine odaklanıyor. Breazeal ve araştırma grubu; eğitim, pediatri ve sağlık alanlarında kullanılan sosyal robotları aktif olarak araştırıyor.
1990’lı yılların sonlarında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde çalışan Cynthia Breazeal, duygusal hesaplamalarda kullanılmak üzere deney olarak yapılan bir robot kafası tasarladı. Duyguları tanıyabilen ve simüle edebilen bu makine, üretilmiş ilk sosyal robot oldu. Bu ilk sosyal robotun adına ise Türkçe’den gelen bir kelime verildi: ‘’Kismet’’.
Kismet, doğal bir bebek-bakıcı etkileşimini kolaylaştırmak için görsel ve işitsel girdiler ile donatılmıştı. Motor çıktıları arasında sesler, yüz ifadeleri ve gözlerin bakış yönü ile başın yönünü ayarlamak için motor yetenekleri bulunmaktaydı.
Sosyal Robotlar Dezavantajları ve Riskleri
En son teknolojiyi kullanan sosyal robotlar, insan olmadıkları için empati, duygu ve mantıktan yoksunlardır. Yapmak üzere programlandıkları rutin görevleri yerine getirirler ancak eğitilmedikleri durumlara tahmin edilemeyecek şekilde yanıt verebilirler.
Her teknolojide olduğu gibi robotlar, donanım arızalarına karşı hassastır ve onarım ile bakım yüksek bir maliyet gerektirebilir. Ek olarak duygusal arkadaşlık gibi sosyal robotlara karşı bağımlılık geliştiren insanlar sonrasında bu durumun kötü sonuçlarıyla karşı karşıya kalabilir.
Sosyal robotlar teknoloji geliştikçe muhtemelen her alanda ve mekanda daha belirgin bir yol oynayacaktır. Fakat yapay zeka destekli tüm teknolojilerde olduğu gibi, siber güvenlik önemli bir risktir. Geçtiğimiz yıllarda sosyal robotların güvenliğiyle ilgili yapılan bir deneyde robotlar ve insan katılımcılar bir araya getirildi. Deneyde katılımcılar ve robotların arasındaki etkileşim gözlemlendi. Ve sonuç olarak bir sosyal robotun genellikle sitelerde şifreleri sıfırlamak için sorulan kişisel soruların cevaplarını insanlardan (İlk evcil hayvanın adı veya ilkokul öğretmeni vb.) ne kadar kolay alabileceği görüldü. Deneyde robotun, her bir katılımcıdan dakikada bir kişisel veri toplayacak kadar hızlı olduğu gözlemlendi.
Sosyal robotların etkilerinin olumlu mu yoksa olumsuz mu olacağı henüz belli değil ancak sayıları ve yetkinlikleri gün geçtikçe artıyor. Bu robotların dünya çapındaki satışlarının 2025 yılının sonuna kadar 19 milyar dolara çıkması bekleniyor.