X ışınları, değerli sanat eserlerinin çıplak gözle görülmeyen özelliklerini analiz etmeye ve geri kazandırmaya yarayan bir radyasyon türüdür. Işınlar, eserlere zarar vermeden onların içinden geçerek bir tuvalde boyanmış olan veya sanatçının değiştirmiş olduğu her aşamayı ortaya çıkarabilir. Sanat eserlerinde X ışınları kullanımı günümüzde sanatsal kimlik doğrulayıcıları arasında oldukça yaygın ve güvenilir bir uygulamadır.
X ışınları; resmin doğasını ve kökenini araştırırken, kullanılan kağıt türlerini, malzemeleri, hazırlık taslaklarını ve kompozisyondaki değişiklikleri yani resimlerin altında yatan birçok sırrı açığa çıkartır. Ayrıca resimde kullanılan boyanın içindeki mineral ve elementlerin X ışınlarıyla tespit edilmesiyle eserin nerede ve ne zaman yapıldığına dair fikir edinilebilir.
İçindekiler
X Işınlarının Ünlü Tablolarda Kullanım Örnekleri
Vermeer’in yaptığı ‘’İnci Küpeli Kız’’ eseri X ışınlarıyla analiz edildikten sonra boyasında kurşun izlerinin bulunduğu ortaya çıktı. Bu da yapıldığı dönemin kurşun kullanılan bir dönem olduğunu ortaya koyuyor.
Thomas Gainsborough’un ”Mavi Çocuk” isimli eseri de X ışınlarıyla analiz edildi. Sonuç ise sağ altta önceden yapılmış ve sonradan üstü kapatılmış bir köpek yavrusu olduğunu gösterdi.
Picasso’nun 1903 tarihli ‘’Eski Gitarist’’ isimli ünlü tablosu 20 yıl kadar önce X ışını ve kızılötesi analizine sokulmuştu. Analiz sonucunda, Picasso’nun eski bir tuvali kullandığı, resmi başlangıçta başı eğilmiş yaşlı bir kadın olarak çizdiği ve önceden sağ üstte bir inek figürü olduğu ortaya çıktı. Bu tür incelemelerin ve analizlerin ortaya koyduğu bilgiler sanat tarihçilerine, sanat eseri yorumlamalarında ve tarihlendirmelerinde yardımcı olmakta.
Sanat Eserlerinde X Işınları Nasıl Kullanılıyor?
Sanatsal kimlik doğrulamada, istenilen sanat eseri için uygulanacak X ışını oranı belirlenir. Belirlenen kilovoltaj kadar uygulanan X ışını resmin içinden geçerek filmdeki daha karanlık alanların negatifini oluşturur. Böylece tablodaki eski boya katmanları görülebilir hale gelir. Bu da bize sanatçının eserini hazırlama ve boyama yöntemleri hakkında bilgi verir. Uygulanan X ışınının yoğunluğu arttıkça alttaki boyalar ve varsa önceden yapılmış resimler daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar.
Genellikle, sanat laboratuvarlarında grenz ışınları olarak da bilinen yumuşak X ışını türü kullanılır. Dalga boyları uzun fakat daha az yoğun olan bu ışın türleri sanatsal kimlik doğrulayıcıları tarafından daha çok tercih edilmektedir. Ancak sanat eserlerinde X ışınlarının kullanım tekniğinin de bazı sınırlamaları bulunmakta. İşte bu noktada devreye yapay zeka giriyor.
Sanat Eserlerinde X Işınları ve Yapay Zeka
Sanat araştırmalarında, X ışınlarının ve son derece yüksek çözünürlüklü dijital görüntüleme tekniklerinin artan kullanımı, birçok ilerlemeyi de beraberinde getirdi. Yapay zeka alanındaki son gelişmeler de sanatsal kimlik doğrulamadaki yöntemleri destekler nitelikte. Son teknoloji makine öğrenimi algoritmaları; karmaşık X ışını görüntülerini birbirinden ayırarak farklı resim katmanları, boya çeşitleri ve fırça darbesi stili analizi gibi birçok konunun tespitinde kullanılmakta.
Yapay zeka ve X ışınlarının sanatsal kimlik doğrulamada kullanımına örnek olarak; Van Eyck kardeşlerin ‘’Ghent Alterpiece’’ isimli eserini verebiliriz. Kullanılan yöntemle Van Eyck kardeşlerin tekniklerini ve bu muhteşem eserlerinin gelişimi sırasında geçirdiği değişiklikleri anlamak mümkün. Ayrıca yapay zekanın katkısıyla bu gibi yeri doldurulamaz sanat eserlerinin korunmasında kullanılabilecek sayısız uygulama da mevcut. Restorasyonu yapılması gereken bir eserin önceden geçirdiği aşamalar yapay zeka sayesinde daha kolay tespit edilebilecek. Bu da yenilenmesini daha doğru ve kolay kılacak.
Konuyla ilgili çalışmalarda yer alan Dr. Miguel Rodrigues; “Bu yaklaşım sayesinde, derin öğrenme ile desteklenen yapay zeka odaklı tekniklerin, sanat araştırmalarında ortaya çıkan zorlukları çözmek için kullanılabileceğini görüyoruz ’’ dedi.
Yapay zekanın X ışını analizlerinde kullanılmasının, karmaşık ve üst üste gelmiş görüntülerin şifresini çözmek için çok yararlı olacağı düşünülüyor. Uzmanlar, bunun gibi yapay zeka tekniklerinin sanat tarihine uygulanmasının, sanat eserlerini yenilikçi bir şekilde araştırmak, korumak ve anlamak için yeni kapılar açabileceğini öne sürüyor.