Ralph Baer, icat ettiği video oyun sistemiyle yeni bir endüstri alanının kapılarını açan mucit, oyun geliştirici, televizyon mühendisi. İcadıyla tarihe adını altın harflerle yazdıran Ralph Baer, aynı zamanda binlerce geliştirici için de eşsiz bir ilham kaynağı olmuştur.
Peki, nedir video oyun? Video oyunların oynandığı makineler, genel amaçlı paylaşılan veyahut kişisel bilgisayarlar, atari konsolları, ev televizyonlarına bağlı video konsolları, el tipi oyun makineleri, cep telefonları vb. gibi mobil cihazları içeriyor. İşte, genel olarak video oyunu bu sayılanları temsil etmek için kullanılabilmekte. Ancak daha özel anlamda video oyunu, televizyon ve atari konsollarında oynanan oyunları temsil etmekte.
İşte, bu yazımızda sizleri “video oyunu endüstrisinin babası” olarak bilinen Ralph Baer ile tanıştırıyoruz.
Onun imzasını taşıyan Magnavox Odyssey video oyunu, bir Atari 2600 kadar herkes tarafından bilinmese de onun oyun tarihinde ayrı bir öneme sahip olduğunu söylemek mümkün. Zaten Ralph’in Brown Box’ı bir marka olan Atari oyun konsolunun atası olarak kabul ediliyor.
Bilgisayarların daha çok matematiksel denklemleri çözmek amacıyla kullanıldığı bir dönemde Baer, teknolojiyi eğlenceli bir şeyler yönde kullanmak istemişti. Üstelik yoğun çabası ve emekleri sayesinde bunu başardı da. Onun bu girişiminin akabinde, video oyun konsolları oturma odalarımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Şimdi, hep beraber video oyun dünyasının efsanevi isimlerinden biri ve biraz da çocuk ruhlu olan bu mucit adamın yaşamına yakından bakalım.
İçindekiler
Baer Ailesi
Ralph Baer, 1922 yılında Almanya’nın Pirmasens kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyor. Annesi Lotte Kirschbaum, babası ise Leo Baer. Baba Baer, o zamanlar bilinen bir ayakkabı firmasında çalışarak aileyi geçindiriyor. Yaşadığı dönem ve kültürel kimliği zorlu bir çocukluk geçirdiğinin ipuçlarını veriyor.
Ralph’ın asıl adı ise Rudolf Heinrich Baer. Bu isim değişikliğinin nedeni Ralph’in yaşadığı dönemin Almanya’nın talihsiz tarihi olaylarından birine denk gelmesi. Aynı zamanda sadece Almanya tarihi için değil, tüm dünya için oldukça talihsiz zamanlar olduğunu vurgulamakta fayda var.
Şöyle ki: Takvimler 1936’yı gösterdiğinde, o dönem Almanya toplumsal açıdan köklü bir değişikliğe uğramaktaydı. Nasyonal Sosyalist Parti’nin yükselişiyle Almanya Yahudi kökenli insanlar için adeta bir cehennemdi. Bu kapsamda Baer ailesi de bu değişimden payına düşeni alanlar arasındaydı.
Hatta bu değişimden payına düşeni ilk alan isimler arasındaydı, Ralph Baer. O, henüz 14 yaşındayken Yahudi bir ailenin çocuğu olması nedeniyle okuldan atılıyor. Ailesi onu yalnızca Yahudilerin olduğu bir okula gönderiyor. Dönemin şartlarının gereği Baer, tüm arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalıyor.
2 yıl sonra, Baer ailesi Yahudilere yönelik artan şiddet olaylarından dolayı Almanya’dan gitmeye karar veriyor. Onlar 1938 Ağustos’unda New York’a göç ediyor. Tam da insanlık tarihine kara leke olarak geçen, Kristal Gece’den (Kristallnacht) 2 ay önce.
Kristal Gece (Kristallnacht) Nasyonal Sosyalist Parti’nin Yahudilere ait ev, dükkan, iş yeri gibi ne varsa yakıp yıktığı gece olarak kayıtlarda yer alıyor. İşte, Baer ailesi 1938 yılının 9 Kasım’ını 10 Kasım’a bağlayan gecesinde yaşanan kaos ortamından kıl payı kurtuluyor.
Onlar New York’a gider gitmez ABD vatandaşı oluyor. Mucit adama ABD hükümeti tarafından Ralph Baer adı veriliyor. Savaştan ve kaostan uzaklaşması aslında tüm dünyanın kaderini değiştiren bir adım oluyor. Yıllar sonra bu küçük çocuk, milyonlarca dolarlık bir endüstrinin babası olarak anılacağından habersiz bir şekilde New York’a ulaşıyor.
Ralph Baer ve II. Dünya Savaşı
Ralph ailesiyle ABD’ye yerleştikten sonra, on iki dolar karşılığında bir fabrikada işe başlıyor. Rivayete göre, o işe gidip geldiği sırada tabelada elektronik dünyasına dair bir reklam gözüne çarpıyor.
Yeni dünyanın elektronik olduğunun habercisi olan bu reklam, Ralph’in hayatında bir dönüm noktası oluyor. O an hemen işinden ayrılıyor ve Ulusal Radyo Enstitüsü radyo servisi teknisyenliği kursuna kaydoluyor. Başarıyla kursu tamamlayan mucit adam, 1940 yılında sertifikayı almaya hak kazanıyor. Bu yaşında bile ileri görüşlü bir kişi olduğunu görmek mümkün.
Bunun üzerine Baer’in 3 yıl süren bir çalışma hayatı oluyor. Ardından ise II. Dünya Savaşı patlak veriyor. Ralph, Amerikan ordusu tarafından göreve çağrılıyor. Bu vatana bir borcu olduğunu düşünen mucit adam, hiç düşünmeden göreve gitmeyi kabul ediyor. Kendisine kucak açan bu ülke için orduya katılıyor. O, ilk olarak asker sıfatıyla orduda görev alıyor.
Ardından aldığı eğitimin de faydasıyla bambaşka bir görev üstleniyor. Birleşik Devletler Ordusu karargahında istihbarat teşkilatına atanıyor.
Bu dönem Ralph’in geniş bir silah koleksiyonuna sahip olduğu da biliniyor. Geçen üç yılın ardından, mucit adam dönüş yapıyor. Savaşın ardından silah koleksiyonunu müzelere bağışladığı biliniyor.
Kariyer Yaşamı
Savaştan sağ salim dönmeyi başaran Ralph elektro-tıbbi ekipmanlar üreten INC adlı firmada çalışmaya başlıyor. Onun bu süreçte görev aldığı pozisyon ise baş mühendis. Elektroniklerin gelişmeye başladığı bu dönemde Ralph Baer de teknolojiyi yakalıyor.
İşte, Ralph Baer’in yaratıcı ruhunu nihayet kariyer yaşamıyla beraber hayata geçirdiğini söylemek mümkün. O, buradaki çalışmaları sırasında cerrahi kesme makinesi başta olmak üzere; epilatör ve düşük frekanslı darbe üreten ekipmanlar üretiyor. Böylece mucit yanının da ilk sinyallerini veriyor.
Bunun üzerine Baer, Chicago’da Amerikan Televizyon Enstitüsü’ne kaydoluyor. 1940 yılında ise televizyon mühendisliği lisansına sahip oluyor.
Bu başarının akabinde, 1951 yılında New York’un Bronx bölgesinde Lorel Electronics’te kıdemli mühendis pozisyonunda görev alıyor. Aynı yıllar ABD’nin en büyük bilişim teknoloji şirketi olan IBM için güç hattı taşıyıcı sinyalizasyon ekipmanı icat ediyor.
Ralph Baer dur durak bilmiyor. Tüm bu kariyer birikiminin ardından New Hampshire’da Sander Associates’e katılıyor. Başarılı adam , burada 500 mühendisin elektronik sistem geliştiricisi yapımına öncülük ediyor. O, 1987 yılında emekli olana kadar buradaki görevini sürdürmeye devam ediyor.
Anlaşıldığı üzere, Baer’in inovasyona katkıları yalnızca eğlence sektörünü kapsamıyor. Tam aksine, ordu ve benzeri endüstriler tarafından kullanılan sanal teknolojiler için bir temel de oluşturuyor. Bu yönüyle Baer, teknolojinin gelişimine yön veren önemli isimlerden birisidir demek mümkün.
Ralph Baer’in Keşfi: Brown Box Console
Baer, Sanders’ta çalıştığı sırada diğer bir yandan, televizyon ekranlarında oyun oynama olasılığı üzerine kafa patlatıyor. Nihayetinde ev televizyonunu kullanarak bir konsept buluyor. Bunun üzerine, 1966 yılında Sanders’taki süpervizörlerini yapacağa işe inandırıyor.
Projesi için destekçi bulmak ve diğer insanları da inandırmak Baer için önemli bir motivasyon kaynağı oluyor. Üstelik sadece manevi bir motivasyondan da bahsetmiyoruz. Süpervizörleri, Ralph’in bu icadına tam tamına 2.500 dolar bütçe ayırıyorlar. Ayrıca şirket kendi mühendislerinden Bill Harrison ve Bill Rusch’ı onun yanına yardımcı olarak veriyorlar.
İşte Baer, mühendis arkadaşlarının da yardımlarıyla ilk ticari oyun olan Brown Box Console’u geliştiriyor. Daha sonrasında, 1968 yılında konsolun patentini alıyor. Ardından Magnavox Odyssey olarak yeniden adlandırılan konsol, 1972’de halka arz ediliyor.
Böylelikle, Ralph Baer’in 1972’de piyasaya sürdüğü Magnavox Odyssey, ilk ticari ev video oyunları konsolu olarak kayıtlara geçiyor. O dönem konsol 99 dolardan perakende satış yapıyor. Konsolun 330.000 adet sattığı bilgisi kaydediliyor. Piyasaya sürüldüğü ilk yılda ise 100.000 adet satılıyor.
Tarihin ilk ticari video oyunu konsolu herhangi bir TV’ye bağlanabiliyordu. Magnavox Odyssey bir ana konsol, program kartı ve iki adet oyun kolundan oluşuyordu. O dönemin oyun kollarının günümüzden biraz farklı olduğunu belirtmekte fayda var.
Küçük bir kutu şeklindeki bu oyun kolları, Magnavox Odyssey ile oynamak istenen oyunu kontrol etmeye yarıyordu. Aynı zamanda her iki yanında iki ayarlanabilir düğme bulunması nedeniyle kullanımının oldukça kolay olduğunu söylemek mümkün.
Konsol oldukça fazla sayıda oyun içeriyordu. Bunların arasında masa tenisi, dama ve golf gibi oyunlar yer alıyordu. Ayrıca, konsol ile birlikte gelen kayak, tenis, hokey gibi oyunlar da mevcuttu. Daha sonrasında ayrı satılan onlarca oyun daha oyunculara sunuldu.
Brown Box, bugün Washington’da Tarihi Amerikan Smithsonian Enstitüsü’nün Ulusal Müzesi’nde korunmakta olup sergileniyor. Ralph’in icadı, bilgisayar teknolojisinin öncelikle eğlence için kullanılmasının en eski örneklerinden biri. Bu nedenle, onun bu icadı dünya çapında yankı uyandırıyor.
Magnavox Odyssey Sonrası
Bu başarısının ardından Baer, 1978 yılında Howard J. Morrison ile yeni bir girişime imza atıyor. Onlar elektronik model eşleştirme oyunu olan Simon’ı geliştiriyorlar. Ardından da Simon’ın devamı olan Super Simon’ı geliştiriyorlar. Bu oyunlar 1990’ların sonlarında ABD’de son derece popüler oluyor.
Baer’in yaratıcılığı video oyunlarla sınırlı kalmıyor. Yaratıcılığını her alanda başarıyla ortaya koyan bu adam; konuşan peluş oyuncaklar, elektronik tabancalar, oyun ve askeri simülasyon makineleri, konuşan tebrik kartları gibi daha birçok icadın da mucidi. Onun toplamda 150 adet patente sahip olduğu bilgisi kayıtlarda yer alıyor.
Hayatının büyük bir kısmında oyun ve eğlence sektörüne hizmet eden bu adam, belki de günümüzdeki oyun piyasasının bu hale gelmesini de sağladı. Dönemin zorlu şartlarında ortaya çıkardıkları ile binlerce geliştiriciye ilham kaynağı olan Baer, tarihe adını yazdırıyor demek de mümkün.
Ödüller
Çocukluğunda birtakım güçlükler yaşayan ve kendi vatanından göçüp gitmek zorunda kalan Ralph, bunların hiçbirinin başarının önünde engel oluşturamayacağına dair bizlere örnek teşkil ediyor. Bir anlamda sıra dışı bir başarı hikayesi Baer’in öyküsü.
2014 yılında aramızdan ayrılan Ralph Baer’in ortaya koyduğu ürünler nedeniyle, bugüne kadar aldığı ödüller ise şunlar:
- 2005 yılında efsanevi video oyunu çalışması için verilen G-Phoria Efsane Ödülü’nü kazanıyor.
- Ralph, Franklin Pierce Hukuk Merkezi tarafından, 2006 yılında Fahri Hukuk Doktoru derecesi alıyor.
- 13 Şubat 2006’da bizzat George W. Bush tarafından Ulusal Teknoloji Madalyası’na layık görülüyor. Bu madalya ona “video oyunların yaratılması, geliştirilmesi, ticarileştirilmesinin öncüsü” olması dolayısıyla veriliyor.
- 2008 yılında ise tüketici elektroniği teknolojisine yaptığı katkılardan dolayı IEEE Masaru Ibuka Tüketici Elektroniği Ödülü’nü kazanıyor.
- 2007 yılında Oyun Geliştiricileri Konferansı Geliştiricilerin Seçimi “Pioneer” ödülüne layık görülüyor.
- 2010 yılında ABD Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen törende Ulusal Mucitler Onur listesine adını yazdırıyor.
- 2014’te elektrik bilimi, elektrik mühendisliği veya elektrik sanatlarında övgüye değer bir başarı kariyeri dolayısıyla IEEE Edison Madalyası’nı alıyor.
- 10 Mayıs 2019 yılında Manchester şehir merkezi çevresinde olan bölgeye Baer Meydanı adı veriliyor. Aynı zamanda New Hampshire’da Arm Park’a da heykeli koyuluyor.
- 2015 yılında Etkileşimli Sanatlar ve Bilimler Akademisi tarafından Pioneer Ödülü’ne layık görülüyor. Bu ödül ölümünden sonra, eğlence yazılımı endüstrisinin ilerlemesine katkılarını onurlandırmak için veriliyor.
- Baer’in laboratuvarı ve icatları, video oyunu test birimleri, üretim modelleri, notları ve şemaları ile birlikte Washington DC’deki Smithsonian Müzesi’nin batı kanadında korunmaya alınıyor.
- Onun çalışmaları Japonya Ulusal Bilim Müzesi, Heinz Nixdorf Müzesi, Amerikan Bilgisayar Müzesi, Hareketli Görüntü Müzesi gibi yerlerde sergileniyor.