Dünya’nın sesle etkinleştirilen ilk müzesi olan Planet Word, en son teknoloji ile donatılmış galerileri ile dile hayat veriyor. Dilin gücü ve eğlencesine adanmış bu kâr amacı gütmeyen kuruluş hayırsever Ann Friedman ve içinde Microsoft’un da bulunduğu bağışçılar tarafından kuruldu. Her yaştan izleyiciyi teknolojik olarak oldukça gelişmiş ve sürükleyici bir deneyime dahil eden ve kelimelerin ne anlama geldiğini keşfetmeye davet eden müze, halka kapılarını 22 Ekim’de Washington DC’de açtı.
Okuryazarlığın, demokrasinin sağlamlığı için temel olduğuna inanan Planet Word; her yaştan insanı dille meşgul ederek, dil ve okuma sevgisine ilham vermeyi hedefliyor. Planet Word’un kurucusu ve CEO’su Ann Friedman yaptığı açıklamada: ‘’ Demokrasi okur-yazar vatandaşlara bağlıdır. Umarım Planet Word insanlar arasındaki farklılıkları köprüler kurarak ve çözümler üreterek gideren bir araç olur.’’
Planet Word’de Neler Var?
Planet Word, dili hayata geçirmek için yüksek teknolojili bir yaklaşım belirleyen dünyanın ilk büyük müzesidir. Tasarımcıların, Planet Word’u tasarlarken modern müze deneyimini yeniden inşa etmek için teknolojiyi yaratıcı ve ustaca bir şekilde kullandıkları öne çıkıyor. 12 ayrı sergi alanından oluşan müze 51.000 metrekarelik bir alandan oluşuyor.
Müze, daha önce sanal ortamlarda mesafe ve farklılık ile ayrılan insanlar arasında anlamlı bağlantılar oluşturmayı amaçlayan küresel bir kolektif olan Shared Studios ile çok yönlü bir ortaklık kurdu. Müze, ziyaretçilerinin dünyanın her yerinden insanlarla aynı odadaymış gibi sohbet etmesini ve etkileşimde bulunmasını sağlayan sürükleyici AV (AudioVisual) teknolojisi ile donatılmış Shared Studios portallarından birine de ev sahipliği yapıyor. Planet Word ziyaretçileri bu sayede dünyanın her yerinden insanlarla canlı bağlantılar kurabilecek. Ve bunu yaparak dilin ve kelimelerin hayatlarımızı nasıl etkilediğini keşfedebilecekler.
Müzenin sesle etkinleştirilen sergileri arasında, İngilizce dilinin hikayesini ziyaretçilerle olağanüstü ışık efektleri aracılığıyla paylaşan 22 ft uzunluğunda bir kelime duvarı olan ‘’Kelimeler Nereden Geliyor?’’ yer alıyor. Ziyaretçiler tarihsel olarak önemli konuşmaları dinlemek ve taklit etmek için akustik olarak kapatılmış ve teknoloji ile donatılmış bir odada çalışabiliyor. Ayrıca karaoke salonu ve şiir köşesinde dilin diğer katmanlarını keşfedebiliyor.
Müzenin avlu girişinde gelenleri, ünlü sanatçı Rafael Lozano-Hemmer’in DC’deki ilk kalıcı çalışması olan Speaking Willow karşılıyor. Heykel, Planet Word’e varan ziyaretçilere sürükleyici bir dil deneyimi yaşatıyor. Ağlayan bir söğüt ağacını andıran metal heykel, ziyaretçiler dallarının altından geçerken yüzlerce farklı dilden ses kayıtları dinletiyor. Etkileşimli ses ve ışık heykeli olan Speaking Willow, 364 ayrı hoparlöre ve 5.8 kilometrelik bir ethernet kablosuna sahip.
Müzenin içindeki diğer galerilerde ise, ziyaretçiler bir reklam kampanyası oluşturmayı deneyimleyebilirler. Bir diğer odada ise anadili yaygın olarak konuşulan veya tehlike altında olan kişilerle sohbet edebilirler. Müzede ayrıca son teknoloji ile donatılmış etkileşimli duvarlarda ziyaretçilerin akıllı boya ve dijital fırçalar ile resim yapabileceği bir oda da bulunuyor.
Müzenin bir diğer alanı ise ilk bakışta sessiz ve akademik uğraşlar için oluşturulmuş gibi görünen fakat sanatçılar ve ses tasarımcıları tarafından tasarlanan dev kütüphane. Kalıcı eserlerin yanında müze sezonluk özel koleksiyonlara da ev sahipliği yapıyor.
Planet Word Binası
Planet Word, 1880’de Alexander Graham Bell tarafından dünyanın ilk kablosuz ses aktarımının bulunduğu, tarihi bir dönüm noktasının yaşandığı Franklin Okulu’nun binasında gerçekleşiyor. Uzun bir geçmişe sahip olan bina bazı restorasyon ve yeniliklerden sonra Planet Word’e ev sahipliği yapmaya hazır hale geldi.
Planet Word’un internet sitesinde şöyle diyor : ‘’ Dil bizi insan yapan şeydir. İlk çocukluğumuzdan beri iletişim kurmak için sözlerimizi ve kelimelerimizi kullanıyoruz. Planet Word’de benzersiz ve sürükleyici öğrenme deneyimleri ile kelime ve dil sevgisine ilham veriyor, onları yeniliyoruz.’’