Son zamanlarda oyun dünyasını etkisi altına alan hayatta kalma oyunlarına bir yenisi daha eklendi: Mr. Prepper! Oyun çok ses getirmemiş olsa da değişik kurgusu ile oynamaya başlayanları kısa sürede etkisi altına alıyor.
İçindekiler
Baskıcı Yönetim Bizi Delirtiyor
Okuyanlar bilir, George Orwell’ın 1984 isimli kitabında baskıcı bir yönetim halkın her şeyine karışıyordu. Bu oyunda da aslında karşımızda böyle bir hükümet var demek yanlış olmaz.
Halkın şehirden çıkmasını bile yasaklayan bir devlet yapısı var. Bu baskılardan sıkılan ve ileride gerçekleşmesi beklenen bir felaketten kaçmak isteyen bazı vatandaşlar artık isyan noktasına geliyor.
Mr. Prepper’da bu isyan eden kişiler arasında. Oyunun hemen başında kaçma teşebbüsünde bulunduğu bir video bizi karşılıyor. Emniyet güçleri kendisini yakalıyor ve kullanmış olduğu araca da el koyuyor. Ama bu bizim karakterimizi yıldırmıyor.
Baskılara karşı direniş felsefesi ile Mr. Prepper başlıyor kaçış hazırlıklarına. Tabii bu öyle kolay değil. Çünkü kaçma teşebbüsünde bulunduğu için artık fişleniyor. Devlet belirli günlerde eve ajanlarını göndererek kendisini kontrol ediyor.
Eve gelen yetkili evdeki eksiklere, fazlalıklara, aykırı eşyalara bakıyor. Evden çıkarken de raporunu sunup ve gidiyor. Evet, dikkatinizi çekmiştir. Evdeki eksiklere ve fazlalıklara bakıyor. Peki bu ne demek?
Mr. Prepper! Sen Bu Malları Nereden Buldun?
Devlet her vatandaşı tek düze görmek istediği için evde bulunan koltuk sayısından bardak sayısına kadar her şeyi bir standarda bağlamış. Örneğin en az dört, en fazla 8 bardak olabilir.
Bardak sayınız değişkenlik gösterirse bu raporda size yansıtılıyor ve devletin size duymuş olduğu şüphe artıyor. Şüphe arttıkça evin ajanlar tarafından kontrol edilme sıklığı da artıyor. Hatta belli bir yüzdeye ulaştıysanız tutuklanıyorsunuz. Yani bardakları kırarken ya da evinize koltuk alırken iki kere düşünün.
Ayrıca devlet her vatandaşına elektrik ve suyu da belli bir miktarda veriyor. Her gün kullanmak için sadece 5 bidon suyunuz oluyor. Fakat her gün su veriyor diye sevinmeyin çünkü bazı dönemlerde suları kesebiliyor.
Işıkları da dilediğinizce açıp kapatamıyorsunuz. Yer altına kazacağınız tünellerde kullanmak, karanlıkta kalmamak için aydınlatma kullanmak zorundasınız. Fakat o da ne? Evin içerisinde kullanmış olduğunuz aydınlatmayı kaçak çektiğiniz için şalterler atıyor. Bunun sonucunda devlet yine sizden şüphe duyuyor.
Peki gerekli malzemeleri nasıl elde edeceksiniz? Oyundaki “crafting” sistemi ile ormandan odun toplayıp ahşap elde edebilir ya da diğer isyankarlar ile takas yapabilirsiniz.
Eğer takas yapmak ya da satın almak istiyorsanız da kapitalist sistemin en değerli silahı “para” karşımıza çıkıyor. Parayı, çevrede bulduğunuz objeleri veya diğer isyankarların ihtiyaçları olan malzemeleri satarak elde edebilirsiniz.
İki Buçuk Boyutlu Bir Dünyada Geziyoruz
Mr. Prepper oyununun iki buçuk boyutlu olduğunu söylemekte fayda var. Buçuk diyoruz çünkü standart iki boyutlu oyunlardan biraz farklı. Fakat görsellikten çok da taviz vermemişler.
Zaten oynadıkça boyut kısmından çıkıp kendinizi oyunun içinde buluyorsunuz. Bütün gününüzü evde “craft” ederek geçirmiyorsunuz. O “craft” malzemelerini bulmak için çeşitli yerlere gidiyorsunuz. Yani iki boyutlu haritada o diyar senin bu diyar benim geziyorsunuz.
Ormanda bizi bekleyen malzemeler olduğu gibi tehlikelerde mevcut. Ormanda tanıştığımız insanlara ya da işimizi görecek önemli malzemelere ulaşmak için önce bu tehlikeli aşamaları geçebilmeniz gerekiyor.
Örneğin, teleferiği tamir etmek için bir malzemeye ihtiyacınız var. Kullanacağınız bu malzemeye ulaşmak için önce birkaç kurtla dans etmeniz gerekiyor.
Bu arada, bu tarz tehlikeli görevlerin Subnautica yaratıkları gibi bir anda çıkıp bizi koltuğumuzdan zıplatmadığını belirtmek gerek. Yani tehlikeli dediysek o kadar da tehlikeli değil. Sadece tedbirli gitmekte fayda var.
Mr. Prepper Neden Alınmalı?
1- Önemli Olan İç Güzellik
Mr. Prepper’ın Steam sayfasına girdiğiniz zaman muhtemel olarak ilk önce oyunun görsellerine bakıp “Bu ne ya? Buna para vermem.” demişsinizdir. Fakat önemli olan iç güzellik mantığındaki bu oyun sizi görsellikten çekiyor ve hikaye kısmıyla oyunda tutuyor.
2- Zorluklara Ne Kadar Katlanabilirsiniz?
Oyunda yukarıda bahsetmiş olduğumuz sınırlı kaynaklardan dolayı “Ben ajan majan tanımam, 15 güne her şeyi yapar giderim arkadaş.” diyorsanız o kadar da acele etmeyin deriz. Çünkü sınırlı kaynaklardan kastımız gerçekten sınırlı kaynaklar.
Bir yandan odun bul, metal bul, bir yandan yer altına bahçe kur, bir yandan görevleri yap, e bir yandan da ajanlarla uğraş. O kadar da kolay değil. Oyun, zorluklara karşı gelecek gücü olanlara yönelik güzel bir alternatif.
3- Öğrenci İşi, Cüzdan Dostu Bir Oyun
Mr. Prepper, RDR2 ya da Assassin’s Creed Valhalla gibi kredi kartınızı sömürecek bir oyun değil. Bu içeriğin hazırlandığı tarihte Mr. Prepper Steam’de 32TL’lik bir satış etiketine sahipti.
Önümüzdeki dönemlerde beklenen Steam yaz indirimleri vaktinde de muhtemelen biraz daha düşecektir.
4- Düşük Sistem Gereksinimi
Oyunun minimum sistem gereksinimlerine baktığımız zaman bir çok bilgisayarın kaldırabileceği bir oyun olduğunu görüyoruz.
Mr. Prepper Minimum Sistem Gereksinimleri | Mr. Prepper Önerilen Sistem Gereksinimleri |
---|---|
İşlemci: 3.2 GHz Dual Core Processor işlemci | İşlemci: 3.2 GHz Quad Core Processor işlemci |
RAM: 4 GB RAM | RAM: 6 GB RAM |
Ekran Kartı: nVidia GeForce 520M ya da Intel HD 4000 ekran kartı | Ekran Kartı: GeForce 970, Radeon RX 580 ya da bunlara eş değer olan 4GB VRAM |
Depolama: 5 GB kullanılabilir depolama alanı | Depolama: 5 GB kullanılabilir depolama alanı |
5- Türkçe Dil Desteği
İngilizce bilmeyenler için en güzel haber oyunun orijinalinde Türkçe dil desteğine de sahip olması. Bu sayede görevleri daha iyi anlayabilirsiniz.
Sonuç
Mr. Prepper sürükleyicilik açısından oldukça yeterli bir oyun. “Dur şu görevi de yapayım öyle kalkayım.” diyebileceğiniz türden. Oyunu oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Bu yanı oldukça güzel.
Tabii ki hep iyi yönleri yazmakla olmaz. Bir de kötü yanı var. Oyun belli bir aşamadan sonra Assassin’s Creed serisinin ilk oyunları gibi “E yine aynı şeyi yapıyorum” diye düşündürüyor. Yani belli bir yerden sonra sıkılabilme olasılığınız da var.
Fakat tavsiyemiz o kadar ilerledikten sonra gemiyi terk etmemek yönünde. Çünkü son sahneyi görmeden oyunu bırakırsanız pişman olabilirsiniz. Adı üstünde, hayatta kalma oyunu.