Kevin Systrom, 6 Ekim 2010 yılında piyasaya sürülen ve günümüzün en çok kullanılan sosyal medya araçlarından biri olan Instagram’ın kurucu ortağıdır. Amerikalı girişimci ve bilgisayar programcısı olan Kevin Systrom, 1983 yılında dünyaya gelmiştir.
Bilişim dünyasının pek çok yıldızı gibi henüz küçük yaşlarda programlamaya ilgisi olduğu biliniyor. Kevin’ın bilgisayar programcılığı ile tanışması ilkokul çağına dayanıyor. Lise yıllarında ise teknoloji ile kurmuş olduğu bağa biraz ara vermeyi tercih ediyor. Çünkü ergen Systrom’un hayali DJ olmak. Ancak Systrom tercih etmiş olduğu üniversiteyle teknolojiye olan tutkusunun bitmediğini gösteriyor.
Lisans eğitimini Stanford Üniversitesi Yönetim Bilimi ve Mühendisliği bölümü üzerine tamamlıyor. Bu noktada, Kevin Systrom’un üniversite hayatının oldukça parlak geçtiği belirtmek gerekir. İleri düzeyde teknoloji girişimciliği eğitimi verilen Mayfield Fellows Programı’na katılmaya hak kazanması bunun bir örneği.
Amerikalı girişimci, bu programa yerleşmeye hak kazanan 12 kişiden biri oluyor. Programın, Kevin’ın kariyer yolculuğunda kilit bir işlev taşıdığını da söylemek mümkün. Çünkü o, bu program sayesinde Twitter’ın geliştiricisi olan Odea adlı şirkette staj fırsatı yakalıyor.
İçindekiler
Kariyer Yolculuğu: Google, Nexstop, Burbn
Kevin Systrom da teknoloji dünyasına adını yazdıran birçok isim gibi, ilk olarak Google’da işe başlıyor. Amerikalı girişimci ve bilgisayar programcısı burada ürün pazarlama pozisyonunda görev alıyor.
Böyle olmasına rağmen Systrom’un, başarıyı Google’da yakalayanlardan olmadığını belirtmek gerekir. Zaten kendisi Google’da geçirdiği 3 yılın ardından 2010 yılında şirketle yollarını ayırıyor.
Kevin, Google ile yollarını ayırdıktan hemen sonra ise Nexstop adlı girişime ortak oluyor. Eski Google çalışanlarının ortak girişimi olan şirket, kullanıcılara seyahat tavsiyeleri sunan ve böylelikle onların yeni yerler keşfetmelerine yardımcı olan bir platform. Kevin’ın şirketteki pozisyonu ise ürün yöneticiliği.
Nexstop’ta çalıştığı dönem Kevin Systrom, Meksika’ya bir yolculuk yapıyor. Söylentilere göre, tatil yaptığı sırada Systrom sevgilisinden kendisine fotoğraf göndermesini istiyor. Fakat sevgilisi iPhone 4’ün kamera görüntüsünün iyi olmadığı gerekçesiyle onun istediğini reddediyor.
Systrom, bu fikirden yola çıkarak Instagram’ın bugün hala mevcut filtrelerinden biri olan X-Pro II’yi geliştirir.
Kevin seyahat dönüşü Nexstop ile yollarını ayırma kararı alır. İşsiz geçirdiği iki ayın ardından 500 bin dolar fon alır. Böylelikle Systrom, yakın dostu Mike Krieger ile ilk olarak Burbn adlı sosyal medya programına imza atar.
Burbn, insanların birbirlerinin konumlara göz atmalarının ve resim göndermelerinin yanı sıra, puan kazanma gibi özelliklere sahip olan konum tabanlı bir fotoğraf paylaşımı programı. Fakat programın Systrom ve Krieger’ın aklına yattığı pek söylenemez. Çünkü Burbn birden fazla özellik taşıdığı için oldukça karmaşıktır.
Bununla beraber, uygulama basında yer almasına rağmen halk tarafından ilgi görmemiştir. Bu yüzden iki ortak, programın kullanıcı dostu olmadığı kanaatine varır. Böylece onlar Burbn’ın mevcut özelliklerinden yalnızca birine odaklanmaya karar verirler.
Kevin Systrom’un Instagram Macerası
En büyük hobisinin fotoğraf çekmek olduğu, üniversite yıllarında fotoğrafçılık üzerine bir öğrenci kulübü bile kurduğu bilinen Systrom, ortağı ile beraber fotoğraf üzerine odaklanmaya karar veriyor.
Böylece iki ortak, ilk etapta, insanların filtre yardımıyla fotoğraflarını niteliksel düşüklüğünü ortadan kaldırmaya yarayan Instagram’ı kuruyorlar. Uygulama piyasaya sürüldükten sonra, 24 saat içinde yaklaşık 25.000 civarı kişi tarafından indiriliyor. Kayıtlara göre, bu yoğun indirme işlemi sonrası sunucu çöküyor.
Piyasaya sürülür sürülmez ilgi gören platform bir ay sonra 1 milyon, bir yıl sonra ise 10 milyonu aşkın kullanıcıya ulaşıyor. Instagram, dokuz ay gibi kısa bir sürede dünya çapında tanınan Justin Bieber ve Ryan Seacrest gibi isimler tarafından kullanılıyor.
Piyasaya girer girmez büyük bir başarı yakalayan Instagram, kısa sürede bir diğer sosyal paylaşım ağı olan Facebook’u geride bırakmayı başarıyor.
Instagram’ın bu başarısı dünyanın en zengin teknoloji milyarderlerinden Mark Zuckerberg’in dikkatinden kaçmıyor. Bunun üzerine iki ortağa Facebook ve Instagram’ı birleştirme önerisinde bulunduğu biliniyor. Kevin ve Krieger’in bu teklife başta pek de yanaştıkları söylenemez. Çünkü o dönem, Instagram’ın tekliğini korumak istediklerini her fırsata dile getiriyorlar.
Öte yandan, Zuckerberg ve Kevin Systrom arasındaki ilişkinin oldukça eskiye dayandığını belirtmek gerek. Aynı zamanda, Instagram’ı Facebook’la birleştirme teklifi, Systrom’un Zuckerberg’ten aldığı ilk teklif değildir. Çünkü Zuckerberg, Systrom henüz lisans öğrencisiyken ona Facebook’ta çalışmayı teklif etmiştir. Ancak Kevin bu teklifi reddetmiştir.
Instagram’ın Satışı
Instagram’ın başarısının ilk aşamada dikkatini çektiği bilinen Mark Zuckerberg, 2012 yılında hedefine ulaşıyor. Nihayetinde on üç çalışanı olan Instagram’ı 1 milyon dolar karşılığında satın alıyor. Ancak Kevin ve Krieger’ın şirketi tek bir şartla ona sattığı biliniyor: Bu şart Instagram’ın bağımsız bir şirket olarak işlev görmesi.
Bu gelişmelerin ardından Facebook’un yıllık gelirine 20 milyar dolar kattığı bilinmekte. Zuckerberg’in 11 yıl önce 1 milyar dolara satın aldığı platformun bugünkü değeri ise 102 milyar. Bugün dünyanın en popüler platformu olan Instagram 2014 yılında 300 milyon aktif kullanıcıya ulaşıyor.
Kayıtlara göre, bu rakam 2015’te 300 milyonu, 2015’te 400 milyonu aşıyor. 2018 yılında kullanıcı sayısı 1 milyara ulaşıyor. Ayrıca aralarında dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı kullanıcılar için bugün Instagram adeta vazgeçilmez bir platform haline dönüşmüş durumda.
Instagram’ın zirve yaptığı 2018 yılında ise iki ortak ve Zuckerberg arasında anlaşmazlık çıkıyor. Bu anlaşmazlığın üzerine Systrom ve Kriger sırasıyla, CEO ve CTO görevlerinden istifa ediyor. İki ortağın şirketten ayrılma gerekçesini Systrom şu şekilde açıklıyor: “Merakımızı ve yaratıcılığımızı keşfetmek için ayrılıyoruz.”
Kevin Systrom ve Mike Krieger’ın Yeni Girişimi: Rt.live
İstifalarını veren Systrom ve Krieger’ın yeni bir ortak girişime el atıp atmayacakları, 2018’den bu yana merak konusuydu. Nihayet 18 Nisan’da Kevin Systrom’dan beklenen haber geldi.
Bugünlerde insanlığın başına bela olan Covid-19’un yayılım hızını takip etmeye yarayan yeni girişimi, Rt.Live’ı attığı bir Tweet ile müjdeledi. Uygulamada yer alan veri analizleri Systrom tarafından yapılırken, Rt.Live’ın sitesi ise Krieger tarafından kuruldu.
Rt.Live, virüslü bir kişinin hastalığı diğer kişilere bulaştırma oranından (Rt) hareket ediyor. Böylece bölgede kaç kişiye virüs bulaştığını günlük ve haftalık olarak raporluyor. Buna göre, eğer bulaş oranı 1.0’ın üzerinde kalıyorsa, virüs yayılımının durduğu anlamına geliyor.
Ancak ortalama 1.0’ın üzerindeyse bu virüsün yayılım hızının arttığına işaret ediyor. Rt.Live şimdilik ABD ve eyaletlerindeki virüsün yayılım hızına ilişkin veriler sunuyor. Ancak Systrom ilerleyen günlerde Rt.Live’ın farklı ülkelerde kullanabileceği haberini verdi.