Jeotermal enerji nedir? Jeotermal enerji, Dünya’nın çekirdeğinden alınan yenilenebilir bir enerji türüdür. Gezegenin doğuşu sırasında oluşan ısı ve materyallerin radyoaktif bozunmasından meydana gelen jeotermal enerji, Dünya’nın merkezindeki kayalar ve sıvılarda depolanır. Dünya’nın çekirdeği ile bizim yaşadığımız yüzeyi arasındaki sıcaklık farkı, merkezden gezegenin dışına doğru sürekli bir termal enerji iletimi sağlar. 4000° C’nin üzerindeki yüksek sıcaklıklar, Dünya’nın merkezindeki kayaların bir kısmının erimesine ve magma adı verilen sıcak erimiş kayaların oluşmasına neden olur.
Dünya’nın derinliklerinden gelen jeotermal su, doğrudan evleri ve ofisleri ısıtmak veya seralarda bitki yetiştirmek için kullanılabilir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı şehirler, karı eritmek için yolların ve kaldırımların altındaki jeotermal sıcak suyu kullanmaktadır.
İlk olarak 1904’te İtalya’da kullanılan jeotermal enerji, son yıllarda tutarlı ve büyüyen bir enerji kaynağı olmuştur. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na göre, jeotermal enerji 2010 yılından beri ivmeli bir gelişme gösteriyor.
Jeotermal enerji şu anda 20’den fazla ülkede kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, dünyadaki en büyük jeotermal enerji üreticisidir ve en büyük jeotermal sahaya ev sahipliği yapmaktadır. Kaliforniya’da bulunan 117 kilometrekarelik alan, 22 elektrik santralinden oluşmaktadır. Jeotermal enerji, İzlanda’da da oldukça yaygındır. Ülkede ilk olarak 1907’de kullanılmaya başlanan jeotermal enerji, ülkenin toplam enerji ihtiyacının %25’ini karşılamaktadır. Bunun sebebi ise ülkede bulunan yaklaşık 600 kaplıca ve 200 yanardağdır.
İçindekiler
Jeotermal Enerji Nasıl Elde Edilir?
Jeotermal enerji iki farklı şekilde elde edilebilir. Bunlardan birisi enerji santrali aracılığıyla yapılır. Enerji santrallerinde işlem şu şekilde gerçekleşir: Jeotermal kaynaklı enerji üretmek için öncelikle, elektrik jeneratörlerine bağlı türbinleri çalıştıran buhar ve sıcak suya erişebilmek amacıyla derin kuyular açılır. Sıcak su, yerin derinliklerinde yüksek basınç altında pompalanır. Su yüzeye ulaştığında basınç düşer ve bu da suyun buhara dönüşmesine sebep olur. Buhar ise elektrik üreten bir jeneratöre bağlı olan türbini döndürür. Sonrasında buhar bir soğutma kulesinde soğur ve yeniden suya dönüşür. Soğutulan su, işleme yeniden başlamak için yer altına geri pompalanır.
Diğer bir yöntem ise jeotermal ısı pompalarıdır. Isı pompalarında, su soğutucu akışkan bir boru halkasından geçer. Hava soğuk olduğunda su, sistemin yer altına gömülü kısmından geçerken ısınır. Yerin üstüne çıktığında ısınmış su ısıyı binaya aktarır. Su, ısısını aktardıktan sonra soğur ve yeniden ısıtılmak üzere yeraltına pompalanır ardından aynı işleme yeniden başlar.
Jeotermal Enerji Kaynaklarının Avantaj ve Dezavantajları Nedir?
Jeotermal enerji kullanmanın çevresel açıdan birçok avantajı vardır. Bir doğalgaz santralinin saldığı karbondioksitin yalnızca altıda birini üreten jeotermal santraller fosil yakıtlara kıyasla %80’e varan tasarruf elde edilmesini sağlarlar. Güneş ve rüzgar gibi arada kesintiye uğrayan yenilenebilir enerji kaynaklarının aksine jeotermal enerji sürekli mevcuttur. Ucuz, sürdürülebilir ve çevre dostudur.
Peki jeotermal enerji kaynaklarının dezavantajları nedir? İlk olarak jeotermal enerjinin üretimi tektonik levha sınırlarına yakın alanlarla sınırlıdır. Sonradan diğer fosil yakıtlara göre daha ucuz olsa da ilk kurulumu, alanların sondajı ve keşfi yüksek maliyetlidir. Ayrıca jeotermal santraller, çürük yumurta gibi kokan bir gaz olan hidrojen sülfit salabilir. Son olarak bazı jeotermal sıvılar, düşük seviyelerde toksik maddeler içerebilir.
Türkiye’de Jeotermal Enerji
Türkiye konumu sayesinde jeotermal enerjide büyük bir potansiyele sahiptir. Fakat ne yazık ki bu potansiyelin tamamını kullanmayan Türkiye’de, harcanan toplam enerjinin sadece %2’si jeotermal enerjiden gelmektedir. Son yıllarda yapılan yatırımlara bakıldığında ise Türkiye jeotermal enerjide sektörel olarak en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biridir.
Türkiye’deki ilk jeotermal merkezi ısıtma sistemi 1987 senesinde Balıkesir’de kurulmuştur. Sonrasında açılan diğer işletmelerle birlikte bu sayı 32’ye çıkmıştır. Konut ısıtmada jeotermal enerji kullanımı yıllar geçtikçe artmıştır. Şu anda İzmir’deki bazı ilçelerde yaklaşık 15 bin konut jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır. Aldığı yol ile Türkiye jeotermal enerji sektöründe en hızlı büyüyen ülkelerden birisidir.