Stüdyo Roosegaarde, geçtiğimiz ay içinde, tarımın güzelliğini vurgulamak ve mahsul büyümesini iyileştirmek üzere tasarlanmış GROW projesini tanıttı. 20.000 metrekarelik ışık enstalasyonuna sahip alan, görsel bir şölen oluşturuyor. Ayrıca, bitki büyümesini artırmak ve çevreye zararlı olan pestisit kullanımını azaltmak gibi amaçlara da öncülük ediyor. Stüdyo, tasarımcı Daan Roosegaarde tarafından yönetiliyor. Projenin temsil ettiği alanı dinamik bir sanat eserine dönüştürmek için mavi, kırmızı ve morötesi ışıklar kullanılıyor.
Daan Roosegaarde ve ekibinin son eseri olan GROW’u, tarımın güzelliğine bir saygı duruşu niteliğinde görebiliriz. Bitkilerin dayanıklılığını artıracak bilimsel ışık tariflerinden ilham alan proje, ayrıca tarım sisteminde yeniliğin önemini vurguluyor. Son teknoloji ışık tasarımı, bitkilerin büyümesine nasıl yardımcı olabilir? Geliştirilen GROW projesiyle cevaplanmak istenen soru da bu.
GROW Projesi Nasıl Hayata Geçti?
Roosegaarde, bu fikre ilk olarak Hollanda’daki tarım arazilerini gezerken kapıldığını söylüyor. Hollanda, nispeten küçük bir ülke. Buna rağmen ustaca inşa edilmiş seraları sayesinde, dünyanın en büyük sebze üreticilerinden biri konumunda. Roosegaarde konuyla ilgili:’’ Bu tarımın güzelliğini vurgulamamız gerektiğini düşündük. Bu geniş alanların bizi beslediğinin kimse farkında değil.’’ açıklamasında bulunmakta.
Araştırma yapmaya başlayan Daan Roosegaarde, bir süre sonra fotobiyolojik aydınlatma teknolojisi konusuna yoğunlaşmaya başladığını söylüyor. Yaptığı araştırmalar ise, belirli ışık kombinasyonlarının, bitkilerin metabolizmasını güçlendirebileceğini gösteriyor. Ayrıca, bu sayede bitkilerin hastalıklara karşı direnç oluşturabileceğini de vurguluyor.
Bu ışık teknolojisi ilk başta seralarda denendi. Daha sonra ise geniş ölçekte çalışmalara başlandı. Tasarımcı, kullandıkları spesifik ultraviyole ışıklar ile ilgili bitkilerin savunma sistemini harekete geçirdiklerini belirtiyor. Bu da yazımızın başında da belirttiğimiz gibi biyolojik çeşitlilik üzerinde büyük ölçüde zararlı etkileri olan pestisit kullanımının azalmasında önemli bir rol oynayabilir.
Araştırmalar ve testler sonucu ekip, yüksek yoğunluklu ışıklarla donatılmış bir alandan oluşan GROW’u hayata geçirdi. Daha sonra, ışık yayan cihazlar tarlada eşit dağıtılmış bir şekilde, aşağı yukarı hareket edecek biçimde tasarlandı. Bu amaçlara hizmet etmekte olan proje aynı zamanda tarıma fütüristik bir bakış açısı da kazandırdı.
Proje, 20.000 metrekarelik bir tarım arazisinde bulunan hassas bir aydınlatma sisteminden oluşuyor. Bu sanat eserini, devasa tarım arazisinde ‘’dans eden ışıklar’’ olarak da tanımlayabiliriz. Üstelik, GROW, faydalarının yanı sıra manzarayı yaşayan bir sanat eseri olarak yeniden şekillendiriyor. Ayrıca, tarım kültürü kelimesine de yeni bir anlam kazandırıyor.
Güneş enerjisi ile çalışan ışıklar özellikle çok uzaktan görülemeyecek şekilde tasarlanmış durumda. Bunun sebebi ise çevredeki doğal yaşamın dengesini ışık kirliliği ile bozmamak.
Tarımın, gezegenimizde bir tür olarak hayatta kalmamız için temel olduğunu vurgulayan ekibin bir planı var. Buna göre, farklı mahsullere uyacak şekilde formüle edilmiş ışık sistemleri dünyaya yayılacak. Bunun için gereken ise dünyanın dört bir yanında bu projeyi gerçekleştirmek.
Stüdyo Roosegaarde Hakkında
Daha iyi bir dünya yaratmak için sanat ve bilimi bir arada gerçekleştirmeyi hedef edinmiş olan ekip, tasarımcı ve mühendislerden oluşuyor. Stüdyo Roosegaarde, insanları ve teknolojiyi, kentsel ortamlarda günlük yaşamı iyileştirdikleri ve iklim kriziyle mücadele edebildikleri sanat eserlerinde birbirine bağlıyor. Ekibin projelerindeki hedefi; temiz hava, temiz su, temiz enerji ve temiz alan. Ayrıca ışığın iletişim şekilleri olduğunun da altın çiziyorlar.
Stüdyonun kurucusu Daan Roosegaarde ise, teknoloji ve mekan arasındaki ilişkiyi araştıran bir sosyal tasarımcı. Erken yaşlardan beri ateş böcekleri ve deniz anaları gibi doğal ışık saçan canlılarla ilgilenen tasarımcı, şimdiki eserlerinde de dil olarak ışığı kullanıyor. Tasarımcı ve ekibinin teknolojiyi kullanarak yarattığı Van Gogh Path gibi diğer birçok projeyi de Stüdyo Roosegaarde’nin internet sitesinden inceleyebilirsiniz.
