Facebook, bu yıl ilki piyasaya sürülmesi planlanan, yüz tanıma özellikli akıllı bir gözlük üzerinde çalışıyor. Şirket, yüz tanıma teknolojisini, akıllı gözlüklerine entegre edip etmemenin planları içinde.
Sosyal medya devi, geçen yıl akıllı gözlükler üzerinde çalıştığını ve gözlüklerin 2021’de piyasaya sürüleceğini doğrulamıştı. “Bir şekilde” yüz tanıma özelliğine sahip olabileceklerini açıklayan Facebook Reality Başkan Yardımcısı Andrew Bosworth, bu konudaki gizlilik endişelerini artıracak cümleler kullandı.
Akıllı gözlük projesi Eylül 2020’de duyuruldu. Bir dizi tweet üzerinden, gözlüklerin Ray-Ban ve ana şirketi Luxottica ile ortaklaşa geliştirildiği açıklandı. Aynı zamanda Bosworth, Facebook’un tamamen işlevsel AR gözlükleri üzerinde çalıştığını da söyledi. İlk akıllı gözlüklerin AR işlevselliği olmadan ve klasik Ray-Ban tasarımlarının geliştirilmiş hali olarak ortaya çıkması bekleniyor.
“Yüz Tanıma Yasallaştırılmamalı” Tartışmaları Sürüyor
Akıllı gözlüklerin yüz tanıma teknolojisine sahip olma potansiyeli, BuzzFeed News tarafından bildirildi. Bu bilgi Bosworth tarafından bir tweet ile onaylandı. Bunun üzerine şirket, böyle bir cihaza yüz tanımayı dahil etmenin yasallığını değerlendirdi.
ABD’deki mevcut eyalet yasaları, kullanıcıların herhangi bir yüz tanıma özelliğini kullanarak başkalarını tanımlamasına izin vermiyor. Olası cihazın karşılaştığı problemlerden birisi de bu.
Bosworth, tweet’inde “yüz tanımanın çok tartışmalı bir konu olduğunu” kabul etti. Ancak, “halkın ve düzenleyicilerin rahat edeceği bir şekilde yapılabilirse iyi bir gelişme” olacağını da söyledi.
Gizlilik ve Facebook Yüz Tanıma Özellikli Akıllı Gözlük
Söylemeye gerek yok, yüz tanıma yazılımına sahip akıllı gözlük fikri birçok insan için endişe vericidir. Özellikle de gizlilik endişeleri, Google’ın akıllı gözlük projesinin başarısız olmasının başlıca nedenlerinden biri.
İnsanlar, gördükleri herhangi bir kişinin kendilerini tanımlayıp profillerinin çıkarılmasını istemezler. Bununla birlikte, bu bilgilerin nasıl kullanılabileceğine dair tüm olasılıkları da aynı şekilde düşünmek gerekir.
Elbette, giyilebilir cihazlar artık Google’ın Glass’ı piyasaya sürdüğü zamandan daha yaygın. Ek olarak, gizlilikle ilgili olarak verilerin nasıl toplanabileceğine dair anlayışımız o döneme göre daha gelişmiş bir halde. Ancak bu, tüm şüpheleri silmek için yeterli olmuyor.
Gizlilikle olan karmaşık ilişkisi göz önüne alındığında, Facebook için bu projeyi yapmak, diğer şirketlere kıyasla çok daha zor bir iş haline gelebilir.
Şüphesiz ki, Facebook’un kullanıcıları hakkında topladığı veri hacmi çok büyük. Bu verilerin reklamları hedeflemek için nasıl kullanıldığı önemli bir konu. Ayrıca, reklamlarının toplum üzerindeki etkisi hakkında büyük endişeler bulunuyor. Ek bir gizlilik tartışması alanına adım atmak, şirketin çok dikkatli olması gereken bir konu.