Eric Yuan, günümüzün vazgeçilmez platformlarından biri olan Zoom’un kurucusu. Kısa sürede dünyayı etkisi altına alan Covid-19 ertesinde ülkelerin uzaktan çalışma ve eğitim modeline geçmeleri neticesinde bu platformun önemi daha da arttı. Eric Yuan, Zoom ile birçok kişiyi etkiledi demek mümkün.
1 Aralık 2019’da Çin’de ilk Covid-19 vakasının görülmesinin ardından, 11 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edildi. Tüm dünyayı etkisi altına alan virüs alışılagelmiş insan yaşamına adeta darbe indirdi.
Özellikle iş ve eğitim hayatı durma noktasına geldi. Hal böyle olunca, kurumların imdadına video görüşme platformları yetişti. Toplantılar, dersler ve hatta pek çok sosyal etkinlik video görüşme platformları üzerinden yürütülür oldu.
Bu dönemde en çok tercih edilen ve yıldızı parlayan platformlardan biri de Zoom oldu. Uygulamanın popülerliği beraberinde, onun yaratıcısının kim olduğu sorusunu gündeme getirdi. Gelin, pandemi döneminde kurumlara can simidi görevi üstlenen Zoom’un yaratıcısının yaşam hikayesine yakından bir göz atalım.
İçindekiler
Eric Yuan’ın Başarı Hikayesinin Arka Planı
Eric Yuan, 20 Şubat 1970 yılında Çin’de yaşama gözlerini açıyor. Henüz küçük yaşlardayken teknoloji dünyasından adeta büyüleniyor.
Lisans eğitimini matematik ve bilgisayar üzerine alan Yuan, yüksek lisans eğitimini ise mühendislik üzerine tamamlıyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra Eric, üniversite bünyesinde 4 aylık bir eğitim programına katılıyor.
Program sırasında Bill Gates’in konuşmasına denk geliyor. Bu konuşmadan oldukça etkilendiği bilinen Eric Yuan, bu yıllarda Silikon Vadisi’ne gitmeyi kafaya koyuyor.
Forbes’a verdiği bir röportajda, kendisine girişimini neden Çin’de değil de ABD’de gerçekleştirmek istediği sorulduğunda, Yuan şöyle cevap veriyor:
Buraya 1997’de geldim – ağustosta yirmi yıl olacak. Silikon Vadisi’ne gelmeden önce Pekin, Çin’deydim ve yirmi yedi yaşındaydım. İnterneti gördüğümde, hemen her şeyi değiştireceğini anladım. Ancak gençtim ve sabırlı değildim. Yahoo, Netscape, AOL gibi popüler olan tüm bunların Çin’e geleceğini düşünmemiştim. Belki önümüzdeki beş ila on yıl içinde Çin’in internete sahip olabileceğini düşündüm. İnterneti kucaklamak ve fırsatları düşünmek istedim. O zamanlar, şirketini kurmadan önce beni tanıyan WebEx’in kurucusu, dünyanın her yerinden mühendisleri işe alıyordu. Bu yüzden buraya geldim. İyi uyum sağlarsam burada yaşayıp bir şeyler yapabileceğimi, yoksa geri döneceğimi düşündüm. Geldiğimde buranın benzersiz olduğunu fark ettim – başka hiçbir yerde benzer bir şey yok.
Silikon Vadisi’nin dünya çapında bir inovasyon merkezi olmasının nedeni, çeşitliliği kucaklayan açık bir kültür olmasıdır. Dünyanın her yerinden insanları görüyorsunuz. Farklı geçmişlere sahip birçok insanı bir araya getirdiğinizde, inovasyonun geldiği yer ortaya çıkıyor. Açıkçası teknolojinin hayranıyım ve buradaki kültürü seviyorum. Bu yüzden yerleşmeye ve uzun yıllar WebEx ile Cisco için çalışmaya karar verdim. Şimdi bir şirket kurdum. Benim görüşüm Silikon Vadisi’nin Amerika Birleşik Devletleri’nin teknoloji merkezi olduğu değil, aynı zamanda tüm dünyanın teknoloji merkezi olduğu yönünde. Diğer ülkeler ve başka yerler Silikon Vadisi’nden öğreniyor. Dünya ekonomisini ileriye taşıyor.
Kariyer Yolculuğu
Ne yazık ki Yuan’ın Silikon Vadisi’ne gitme hayalleri hemen gerçekleşemiyor. Onun bu uğurda verdiği mücadele ise dillere destan. Çünkü ABD’ye gitmek için yaptığı vize başvurusu iki yıl içinde 8 defa reddediliyor. En sonunda, takvimler 1997’yi gösterdiğinde Eric Yuan’ın vizesi onaylanıyor ve nihayetinde ABD’ye gidebilmeyi başarıyor.
Yuan’ın ABD’ye geldiği ilk dönem İngilizce bilmediği söylentiler arasında. Ancak bu durumun onun hayallerinin önünde bir engel teşkil etmediği aşikar. Zaten Yuan’ın kod yazma konusundaki bilgisi, onun dil konusundaki eksikliğinin önüne geçiyor.
Teknoloji düşkünü olan bu adam ABD’ye adım atar atmaz WebEx adlı video konferans yazılım şirketinde mühendis olarak işe başlıyor. WebEx’te geçen on yılın ardından Yuan, mühendislikten sorumlu başkan yardımcısı koltuğuna oturuyor. Aynı dönem çalıştığı şirket, Cisco tarafından 3.2 milyar dolara satın alınıyor.
Bu değişiklik Yuan’ı pek etkilemiyor ve çalışma gayreti aynı performansta gidiyor. Fakat bir süre sonra bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ediyor: Müşteriler şirket bünyesinde geliştirilen video konferans uygulamasından hiç memnun değil.
Bu farkındalık Eric Yuan’ı yeni bir arayışa sürüklüyor. Çalıştığı şirkete platformu geliştirmeye yönelik bir öneride bulunuyor. Ancak şirket onun teklifini reddediyor. Bu ret kararının ardından Yuan, bu şekilde kendisinin de mutlu olmadığını hissediyor. Bu yüzden, 2011 yılında şirket ile yollarını ayırma kararı alıyor.
Zoom’un Hikâyesi
Yuan, ayrılma kararı aldıktan sonra kafasındaki projeyi pratiğe dökmek istiyor. Onun kafasındaki proje aslında birden bire belirmiyor. Bu proje, onun henüz üniversitedeyken yaşadığı birtakım sıkıntılara dayanıyor.
Şöyle ki: Yuan üniversiteye gittiği sırada, şimdiki eşi olan kız arkadaşı ile arasına uzun bir mesafe giriyor. Kız arkadaşını görmek için 10 saatlik yolculuklar yapıyor. Hatta bu yolculukların bir kısmını kalabalık nedeniyle ayakta yaptığı biliniyor.
İşte bu zorlu deneyimler ardından Eric Yuan, kafasında bir proje tasarlıyor. Bu proje, mesafeleri ortadan kaldırıp insanların birbirleriyle yüz yüze iletişim kurmasını sağlayacak olan Zoom’un ta kendisi.
Eric Yuan, projesine ilham kaynaklığı eden bu süreci şöyle anlatıyor:
İnsanların nerede olurlarsa olsunlar iletişim kurmalarını sağlayan teknolojinin hayranıyım. Bu hayranlık üniversitedeyken kız arkadaşımın başka bir şehirde olduğu zamanlara kadar gidiyor. Onu yılda sadece iki kez görebiliyordum ve oraya trenle gitmem 10 saatten fazla sürdü. O zamanlar gençtim -18 ya da 19 yaşlarındaydım ve gelecekte bir düğmeye basıp onu görüp onunla konuşabileceğim bir cihaz olsaydı harika olurdu diye düşündüm. Yirmi yıl önce Silikon Vadisi’ne geldiğimde WebEx teknolojisi üzerinde çalıştım ve yıllar önceki bu hayalin giderek yaklaştığını gördüm. 2011’de WebEx’ten ayrıldım çünkü bu çözümü oluşturmanın en iyi zamanı olduğunu düşündüm.
Projesi için doğru zamanı bekleyen Eric Yuan artık Zoom’u hayata geçirmek için kollarını sıvıyor. Şirketini kurmadan önce, hem yakın dostlarıyla hem de pek çok yatırımcıyla bu fikri paylaştığı biliniyor. Ama Yuan hiç kimseden olumlu bir dönüş almıyor.
Hatta çoğu arkadaşının Eric Yuan’a bu alanın yeterince kalabalık olduğunu ve bu yüzden başka bir sektöre girmeyi önerdikleri biliniyor. Çünkü o dönem piyasada Skype ve GoToMeeting gibi video konferans sitemleri zaten mevcuttu. Fakat bugün adı geçen uygulamaların değil de Zoom’un öne çıkmasının nedenleri arasında şunlar gösterilebilir:
- Uygulamanın yalnızca ilgili bağlantıya tıklayarak zahmetsizce kullanılabilmesi
- Video sahiplerinin ses ve videoyu rahatlıkla kayıt altına alabilmesi
- Ekran paylaşımı ve döküm oluşturmanın kolaylığı
Eric Yuan’ın Hayali Gerçek Oluyor
Nihayetinde Eric Yuan’ın video konferans projesi Cisco’dan tanıdığı 40 kişilik ekibin çalışmaları neticesinde hayata geçiyor. Ağustos 2013’te Zoom’un ilk versiyonu piyasaya sürülüyor. Şirket borsaya girdikten yaklaşık 11 ay sonra kazanç sağlamaya başlıyor. Halka arzdan bu yana şirketin devamlı olarak 10 milyar doların üzerinde bir piyasa değeri elde ettiği bilinmekte.
Bugün Zoom’un 2.500’den fazla çalışanı olduğu kayıtlarda yer alıyor. Şirketin değerinin 32 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Eric Yuan’ın kişisel servetinin ise 7 milyar dolar olarak kayıtlarda yer almakta.
Önümüzde yıl şirketin ve Yuan’ın servetinin daha artacağı öngörülüyor. Bu öngörü pandemi ertesinde şirkete yapılan yatırımların hızlıca artmasına dayandırılıyor. Eğer bu öngörü gerçekleşirse şirketin serveti 47 milyar dolara ulaşmış olacak.
Nitekim bugün, Eric Yuan adından en çok söz ettiren girişimciler arasında yer almakta. Kurumların ve şahısların göz bebeği olan Zoom’un pandemi bittiğinde popülaritesini sürdürüp sürdüremeyeceği ise tartışma konusu.