Call of Duty Serisi Nereden Nereye Geldi?

Bilgisayar oyunları arasında en çok tercih edilen türlerden birisi savaş oyunları. Bunların içerisinde de özellikle çıktığı günden beri bizi etkileyen, listelerimizde mutlaka bulunan oyun ise Call of Duty serisi. Bugün sizlerle oyun dünyasının demirbaşlarından sayılan Call of Duty oyunu hakkında konuşacağız. Bu içeriğimizle eşsiz bir oyunun nereden nereye geldiğine tanık olun.

Macera 2003 Yılında Başlıyor

2000’li yılların hemen başında oyun dünyası hızla ilerlemeye başladı. O dönemde internet kafeler gençlerin oyun tutkusuyla beraber dolup taşıyordu. FIFA, Need For Speed, Mafia, GTA, Counter Strike, Half-Life derken ortaya 2003 yılında yeni bir oyun çıktı. Nam-ı diğer Call of Duty!

Bir anda 2. Dünya Savaşı cephelerinde bulduk kendimizi. Öyle sıradan bir şekilde değil ama, baya macera dolu bir şekilde. Sinematik görüntüleri de içeren oyun o dönemde birçok oyuncuyu can evinden vurmuştu. Herkes saatler boyunca Call of Duty oynuyordu. Oyun içerisinde 9 farklı karakteri yönetiyorduk. Hatta bunlardan birisi de Yüzbaşı Price. Fakat Modern Warfare serisindeki ile karıştırmayın, o torunu.

Tabii bu daha sadece başlangıçtı. Çünkü Call of Duty serisi 17 oyundan oluşuyor. En azından bu içerik hazırlanana kadar öyleydi. Her sene bir oyun çıktı. Sadece içinde bulunduğumuz 2021 yılında bu gerçekleşmedi. Ama dedik ya, en azından bu içerik hazırlanana kadar. Her an her şey olabilir.

İkinci oyun olan Call of Duty 2 de yine 2. Dünya Savaşı zamanında geçiyor. 2004 yılında piyasaya çıktı. Artık daha gerçekçi efektlere sahipti. 27 farklı bölümden oluşan oyunda Rus, İngiliz ve Amerikan cephelerinde Almanlara karşı savaşıyorduk.

İlk oyuna göre daha iyi geliştirmelere sahipti. Mekanlar daha geniş, yapay zekalar daha zekiydi. En azından attığınız el bombasından kaçıyorlardı. Bir de artık canınızı yükseltecek olan sağlık paketleri oyundan kaldırıldı.

Oyun bize “Kardeşim yaralıysan saklan, ne için var savaş alanının ortasında?” diyordu. Yani artık yaralandığımız zaman bir süre saklanmak zorunda kalıyorduk. Bu belki de oyundaki en iyi özelliklerden birisiydi.

Üçüncü oyun olan Call of Duty 3 PC için çıkmadı. Yine 2. Dünya Savaşı konusu işleniyordu ama o dönemde oyuncular bu oyunu oynamak için Xbox ve PS2 kullanmak zorundaydı. Paris’in düşman işgalinden kurtulmasını sağlayan ve müttefik kuvvetlerinin Berlin’e biraz daha yaklaşmasını sağlayan Normandiya Çıkarması konu alınmıştı. Tabii konsollar için çıktığından dolayı görüntü kalitesi daha da iyiydi.

İkinci Dünya Savaşı Biraz Sıktı

İlk üç oyunda sadece II. Dünya Savaşı zamanlarını gördük. Fakat oyuncular artık bu durumdan sıkılmış gibiydi ve bir yenilik gerekiyordu. İşte tam da o sırada, 2007 yılında bizi modern zamanlara getiren Call of Duty 4: Modern Warfare bizi karşıladı.

Bu oyunun en güzel yanı modern zamanlara girişi gibi gözükse de aslında en güzel yanı iki ayrı konuya sahip olmasıydı. Birisi Ortadoğu’da adı belirtilmeyen bir ülke. Radikal bir lider ülkenin başkanını öldürüyor ve askeri bir darbe düzenliyor.

İkincisi ise Rusya’da aşırı milliyetçi yapılanmalarla beraber ortaya çıkan bir iç savaş. Konusu ve oynanışı o kadar iyiydi ki 2016 yılında Remastered versiyonu ile tekrar karşımıza çıktı. Çünkü bu oyun daha iyi grafikleri hak ediyordu!

Bu arada oyunun çıkışından iki yıl sonra dünya genelindeki satış miktarı 13 milyon civarındaydı. Bir de bu oyunda ilerledikçe daha iyi silahlar ortaya çıkıyordu ki bunu daha sonraki oyunlarda da sık sık görüyoruz.

Başlıkta da dedik ya “İkinci Dünya Savaşı biraz sıktı gibi” diye, işte Activision oyunculara bakarak “Yok, hiç de sıkmadı” dercesine Call of Duty: World at War oyununu piyasaya sürdü. II. Dünya Savaşı serüvenine geri dönüyorduk. Artık görev yerimiz hem Pasifik Cephesi hem de Doğu cephesinde bizi bekliyordu.

Peki oyun bekleneni verdi mi? Hayır. Çünkü Modern Warfare çok sevildi ve yeniden II. Dünya Savaşına dönmeye zorlanan oyuncular bu durumdan memnun kalmadı. Her ne kadar memnun kalmasalar da oyunu satın almayı da ihmal etmediler tabii.

Oyunu oynayan herkes “Tamam ama Modern Warfare daha iyiydi” modunda ortalıkta geziniyordu. Hatta bunu fark eden firma da “Tamam, ikincisini yaptık, geliyor.” dedi ve oyuncuları bir nebze olsun sevindirdi. Ha bu arada, bilmeyenler için saçma gelebilir ama oyunda bir de zombi modu var.

Göz Yaşlarımıza Engel Olamıyoruz

2009 yılında yeninden modern zamanlara geri döndük. Ama ne dönüş! Modern Warfare oyununun devamı niteliğinde ortaya çıktı ve aksiyon dolu sahneleriyle bizleri oldukça coşturdu. Bir yandan Captain Price bir yandan Ghost! Aksiyon resmen bir saniye eksilmiyordu oyunda.

Hikayesine dair bir detay paylaşmayacağım. Çünkü yanlışlıkla “spoiler” vermek istemem. Ama şunu söyleyebilirim ki oyunun hikayesi ilerledikçe “Hadi bee!”, “Yok artık” gibi cümleleri sık sık söylüyorsunuz. Bir de “erkekler de ağlar” konseptli videolara konu olan bir sahne de maalesef ki bu oyunda karşımıza çıkıyor. Hayır ağlamıyorum, gözüme toz kaçtı!

Bu oyun o kadar çok sevildi ki ilk oyun gibi Remastered versiyonunu aldı. 2020 yılında piyasaya çıktığı gibi tekrar ortalığı kasıp kavurdu.

Yeni Bir Seri Başlıyor

2010 yılına geldiğimizde ise bizi yepyeni bir seri bekliyor. Call of Duty Black Ops. Oyunda yönlendirmiş olduğumuz Alex Mason karakteri tekerlekli sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyor. Sorgu odasında ağzımızdan laf almaya çalışıyorlar. Çünkü biz ve arkadaşlarımız Fidel Castro’ya suikast düzenledik.

1968 yılında yaşanan bu olaylarda da aksiyon hiç eksik olmaz. Sadece aksiyon mu? Asla! Çünkü hikayesi ile kendisine mıknatıs gibi çekiyor. Hele ki bir son sahnesi var! Neyse, spoiler vermeyeceğim.

Bu oyunda artık daha gelişmiş oyun motorlarını görüyoruz. Grafikler gitgide daha güzel oluyor. Ayrıca 1968 yılında Küba’da bulunmak da gayet güzel oluyormuş. Fakat tam Küba atmosferine alıştık derken kendimizi Modern Warfare 3’ün içerisinde buluyoruz.

Call of Duty serisi içerisinde 8. oyun, Modern Warfare içerisinde ise 3. oyun. Serinin ilk iki oyunu o kadar beğenilmiş olacak ki sadece ABD ve Birleşik Krallık bölgesinde 24 saat içerisinde 6.5 milyon kopya sattı.

Bu sefer hikayemiz 17 bölümden oluşuyor. Bu arada firma bütçenin ağzını biraz daha açarak seslendirme konusunda Billy Murray, Timothy Olyphant gibi isimlerle anlaştı. Tabii Modern Warfare olunca gözler hemen Captain Price’ı arıyor. O da oyunda yer alıyor.

Modern Warfare 3 sonrasında “Acaba dördüncü oyun gelir mi ki?” diye düşünürken Black Ops II geliyor. Bu serinin ilk oyunundan tanıdığımız Alex Mason’ın oğlu David Mason karşımıza çıkıyor.

Oyunda ona “section” diyorlar. Asıl karakterimiz zaten kendisi. Ama onunla beraber Uzman Çavuş Frank Woods, Mike Harper hatta babası Alex Mason’ı da oynayabiliyoruz. Oyunda farklı zaman dilimlerinde farklı olaylarla karşılaşıyoruz ve bir aşamada kendimizi 2025 yılında buluyoruz. merak edenler için söyleyeyim, henüz uçan arabalar yok.

Oyun yine Call of Duty oyunları arasında severek oynanan oyunlardan birisi. 2012 yılında adından sıkça söz ettirdi.

Bu Ghost Başka Ghost

2013 yılında ise Call of Duty Ghost adında bir oyun piyasaya çıktı. Oyundaki Ghost daha önceden tanıdığımız Ghost değildi. Ghost Riley umuduyla aldığımız oyun bize Logan karakterini verdi. Ghost bir timin adı olarak karşımıza çıktı. Ve ne acıdır ki Riley adı oyunda bize yardım eden köpeğe verilmişti.

Her neyse, oyunda Güney Amerika ülkeleri birleşerek “Federasyon” adında bir örgüt oluşturuyor ve Amerika’ya savaş açıyorlar. Yetmezmiş gibi bir de Odin adlı uzay mekiğini de ele geçiriyorlar. Odin’de güçlü bombalar da mevcut ve bu bombaları Amerika üzerinde kullanıp ülkeyi savaş alanına çeviriyorlar.

Amerikan başkanı dahil herkes çözüm ararken Ghost timi “O iş bizde” diyerek görevi üstüne alıyor. Açıkçası seride zevk alamadığım oyunlardan birisidir kendisi. Hatta “Bundan daha kötü bir Call of Duty oyunu olamaz.” dedim, ama oldu.

Ne güzel biraz geçmişte, biraz günümüzde ilerliyorduk serinin oyunlarında ama bir anda Advanced Warfare oyunu ile kendimizi 2054 yılında bulduk. 2054 yılında hala Güney Kore ile Kuzey Kore didişiyor. Biz de Güney Kore’ye destek çıkıyoruz.

Gelecekte savaştık ama artık yapmayın şu zombi modunu. Deli saçması! Bu oyundaki en güzel detay, pardon tek güzel detay ise Kevin Spacey. Oyunda kendisini fazlasıyla görme şansı yakalıyoruz.

Serinin 12. oyunu yine bir Black Ops oldu. Call of Duty Black Ops III adını duyunca açıkçası ben baya bir heyecanlanmıştım. Ama sonra daha kapak görselini görünce hevesim kursağımda kaldı. Önce Ghost, ardından Advanced Warfare ve şimdi de Black Ops III.

Zaten bir önceki oyunda 2054 yılına gittiniz ve insanları memnun edemediniz. Şimdi ne diye 2065 yılına gidiyorsunuz? “Bir seriden illa ki gelecek senaryolarını tuttururuz.” diye düşünen firma “Bir iki robot ekleyelim, bak nasıl tutuyor.” demiş anlaşılan.

Fakat oyun gittikçe Call of Duty felsefesinden uzaklaştı. Zaten satış rakamları da bunu gösterdi. Giderek bir azalış söz konusuydu. Oyunseverler için maalesef ki 2015 yılı da hüsranla doldu.

Fakat CoD Çok Bozdu

Daha fazla bozmaz dedik yine bozdu. Kulaklarımızda Feyyaz Yiğit’in “Lost çok bozdu” replikleri CoD çok bozdu olarak çınlıyor. Çünkü Call of Duty Infinite Warfare “Ben daha kötüsünü yaparım” bunun diyenlerin oluşturduğu bir oyun.

Oyunun tanıtım videosu o dönemde YouTube’da en çok “dislike” alan 2. video olarak tarihe geçti. İşte o kadar kötüydü. Call of Duty serisi nereden nereye gidiyor diye saç baş yoluyorduk.

Oyun dünyada değil, güneş sisteminde geçiyor. Yer çekimi olmayan ortamlar, saçma sapan robotlar, dandik silahlar ne ararsanız bu oyunda. Hatta zombiler bile var.

2017 yılında yaptıkları hatalar zincirini ortadan kaldırmak isteyen firma bizi tekrar eski günlere, II. Dünya Savaşına geri çekti. Call of Duty: WWII ile eski oyuncu topluluğunu geri çekmeye çalışan firma biraz başarılı oldu diyebilirim.

Biraz daha “Kardeşler Takımı” havasında geçiyor. Fakat bilin bakalım ek pakette ne var? Tabii ki zombiler. Activision inatla oyunu Left 4 Dead’e çevirmeye çalışıyor.

Yeni Türlere Ayak Uydurmak İsteniyor

2020’lere yaklaştıkça PUBG tarzındaki oyunlar dikkat çekmeye başladı. Activision “Biz de varız!” diyerek Battle Royale tarzındaki oyunu olan Call of Duty: Black Ops 4’ü piyasaya çıkardı. Bu konu hakkında konuşacak çok fazla bir şey yok. Aslında tamamen bizde varız demek için çıkardılar. Oyunda bir hikaye falan yok. Yine Call of Duty serisi felsefesinde olmayan bir oyun daha.

Geliştirici Infinity Ward “Yapamıyorsanız az öteye kayın, biz yapalım.” dedi ve sonunda elle tutulur bir oyuna imza attılar. Ghost oyununu saymazsak 5 yıllık bir boşluk 2019 yılında Call of Duty: Modern Warfare ile dolduruluyordu.

Urzikstan (Özbekistan olur mu hiç saçmalamayın) adındaki kurgusal bir ülkede isyancılar bir araya gelerek ülkeyi işgal eden Rusya’ya karşı savaş açıyor. Eskisi gibi aksiyona doyduğumuz güzel bir oyun. Çok oyunculu desteği de olması güzel. Ama şunu söylemeliyim, kesinlikle eski Modern Warfare oyunları gibi bir oyun beklemeyin. Eskileri daha iyi.

Ve geldik 2020 yılına. Call of Duty: Black Ops Cold War ile gerçek olaylardan esinlenerek soğuk savaş döneminde görevlere çıkıyoruz. Muhteşem grafikleri ve senaryosu ile yıllardır hasretini kurduğumuz oyuna sonunda kavuşuyoruz.

Oyunda her şey bir yana ama ülkemizi görüyoruz ya o çok tatlı oluyor. Bir de Russell Adler, Frank Woods, Alex Mason gibi isimleri görmek de çok güzel. Son 10 yıl içerisinde çıkan Call of Duty oyunları arasında en iyisi diyebilirim.

Son zamanlarda gündemde olan bir diğer oyun ise Call of Duty Warzone oluyor. 2020 yılında çıkış yapan Warzone, ücretsiz oynanışı ile oyuncuların dikkatini çekmeyi başarıyor.

Sonuç Olarak

Call of Duty yazının başında da dediğimiz gibi 17 oyundan oluşan bir seri. İlk yıllarında ortalığı kasıp kavururken daha sonrasında zombilerle, uzaylılarla oyunu ana mantığından maalesef ki kopardılar. Ta ki son oyuna kadar. Özellikle arada geçen 5-6 yıllık bir fetret dönemi var. Oyuncular oldukça sıkıldı bu dönemde. Başka arayışlara girdiler haklı olarak.

II. Dünya Savaşı dönemlerinden güneş sistemine kadar gittik. Hitler’den uzaylılara kadar gördük. Zombileri saymak istemiyorum bile. Activision aslında bir dönemde oyuncuların isteklerinden çok kendi istekleri doğrultusunda ilerledi.

Bu dönemlerde de oyunun satışlarında düşüşler ortaya çıktı. Son oyun olan Cold War ile birlikte sanki ilerleyen zamanlarda biraz daha güzel işler yapacak gibi gözüküyor. Ama bana sorarsanız Call of Duty serisi içerisinde yer alan en iyi oyunlar Modern Warfare ve Modern Warfare II oyunları. Hem güncellik hem de o hikayesi ile çok başarılı sonuçlar elde etti.

Call of Duty serisi nereden nereye geldi sorusuna cevabımız belli. Güzel başladı, şaha kalktı, tökezledi, düştü ve şimdi bir toparlanma aşamasında. Umarız Cold War oyunu ile beraber daha da iyi yerlere gelir.

Sizlere daha önceden GTA serisi ve Max Payne serisi hakkında da nereden nereye geldi başlığı altında incelemeler paylaşmıştık. Bu seride yer almasını istediğiniz oyunlar varsa yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.