İnsanlar, havayı tahmin etmede oldukça başarılı, ancak kontrol etme konusunda aynı şey geçerli mi? Artan küresel sıcaklık ve şiddetli kuraklık tehdidi ile birlikte, bilim insanları havayı gerçekten değiştirecek teknolojiler geliştirmek için yarışıyorlar. Peki hava durumunu kontrol etmek gerçekten mümkün mü? İşte bu noktada devreye bulut tohumlama teknolojisi giriyor.
Aslında bizim zararımıza olsa da, iklim değişikliği yoluyla havayı zaten manipüle ettiğimiz söylenebilir. Havadaki bu değişim, onlarca yıllık karbondioksit ve diğer sera gazlarının atmosfere salınmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu da belirli bölgelerden ziyade daha geniş alanlarda hava değişikliğine sebep olmuştur.
İklim değişikliğinin bu etkileri hava durumunu kontrol etmenin hangi ölçekte önemli olduğunu vurguluyor. Hava cephelerinin muazzam boyutu, herhangi bir hava modifikasyon sisteminin küresel ölçekte anlaşma gerektireceğini gösterse de, geliştirilecek yeni teknolojiler ile iklim değişikliğinin önüne geçilebilir.
Bulut Tohumlama Teknolojisi
İnsanlar uzun zamandır havayı kontrol etmeye çalışmaktadır. Doğru miktarda güneş ve yağmur; sağlıklı mahsuller, güvenlik ve refah getirir. Hava durumunu kontrol etmek için bulunmuş ilk yöntem bulut tohumlama teknolojisidir. Bu teknoloji ile ilgili ilk deneyler, 1946 yılında Amerikalı kimyager ve meteorolog Vincent J. Schaefer tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bulut tohumlama, yapay yağış oluşturmak için kullanılan bir tür hava modifikasyon teknolojisidir. Bu teknoloji yalnızca havada yeterince bulut olduğunda çalışmaktadır. Normal şartlarda yağmur, havadaki nem artık tutulamayacak seviyelere ulaştığında meydana gelir. Bulut tohumlama, yağış olasılığını artırmak için bulutun yapısını değiştirmeyi mümkün kılar. Bu işlem için, bulutlara eklemek üzere gümüş ve potasyum iyodürleri, kuru buz veya sıvı propan kullanılabilir. Bulutlara bu parçacıklar iki yolla eklenebilir. Bu yollardan biri parçacıkları uçaklar aracılığı ile yukarıdan bırakmak, diğeri ise zeminden bulutlara fırlatmaktır.
Bulut tohumlamayı kullanmak için birçok neden vardır. Kayak merkezleri, kar yağışını artırmak için bu teknolojiyi kullanmaktadır. Hidroelektrik şirketleri de daha fazla elektrik elde etmek için bulut tohumlamadan yararlanmaktadır. Ayrıca bulut tohumlama sayesinde sis, yağışa dönüştürülerek temizlenebilir. Bu da havalimanlarının etrafındaki görünürlüğün iyileştirilmesini sağlar. Bu işlem, Rusya gibi soğuk ülkelerde rutin olarak kullanılmaktadır.
Bulut tohumlama, şimdiye kadar Hindistan’ın bazı bölgelerinde kuraklığı gidermek için kullanılmıştır. Benzer bulut tohumlama deneyleri Avustralya, Amerika, İspanya ve Fransa’da da denenmiştir. Birleşik Arap Emirlikleri’nde uygulanan bulut tohumlama tekniği birçok fırtınanın oluşmasına sebep olmuştur.
Bulut Tohumlamanın Potansiyel Riskleri
Bulut tohumlamanın yağışlarda %10-15’lik bir artışa sebep olması işe yaradığını gösteriyor. Ancak bazı bilim insanları bu teknolojinin yararının kamu güvenliği ve çevreye yönelik risklere oranla daha az olduğunu söylüyor. Bulut tohumlamada kullanılan gümüş iyodür sudaki yaşam için toksik bir maddedir. Bu nedenle tohumlanmış bulutlardan gelen yağış çevreye zarar verebilir.
Belirli bölgelerde yağışı artırmanın başka potansiyel riskleri de bulunuyor. Bir bölgedeki yağmur diğer bölgeye kuraklık getirir mi? Bulut tohumlaması çok fazla yağmura hatta sele sebep olabilir mi? Bilim insanları maalesef bu soruların cevaplarını net olarak bilmiyor. Hava durumu sistemlerinin inanılmaz karışık olması, hava durumu değişikliği çabalarının tam olarak nasıl sonuçlanacağını tahmin etmeyi imkansız bir hale getiriyor.
Hava durumu modifikasyon teknikleri tarihte silah olarak da kullanılmıştır. Örneğin, Vietnam Savaşı sırasında Amerikan askerleri bulut tohumlamayla karşı tarafın yol olarak kullandığı nehirleri ve patikaları sular altında bırakmıştır. Bu olaylar sonrasında 1977’de uluslararası bir anlaşma ile askeri ve diğer düşmanca amaçlar için hava modifikasyonunun kullanılması yasaklanmıştır.
Bulut tohumlama teknolojisi de dahil olmak üzere havayı kontrol etmek oldukça karmaşık bir iş. Bilim insanlarının da söylediğine göre iklim değişikliğinin etkileriyle savaşmak için belki de en iyi yol şimdilik karbon emisyonunu azaltmak için uğraşmak olabilir.