Su, yeryüzündeki tüm canlılar için yaşam kaynağıdır. Dünya nüfusunun ve endüstriyel üretimin sürekli olarak artmasının bir sonucu olarak, kişi başı su tüketiminin 2050 yılına kadar yüzde 20-30 oranında artması beklenmektedir. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre, dünya nüfusunun neredeyse üçte birinin temiz suya erişimi bulunmamaktadır. Öte yandan, deniz ve okyanuslardaki kirliliğin devamlı olarak artması, su canlılarını da olumsuz şekilde etkilemektedir. Su kirliliği, çözülmesi gereken önemli bir sorundur. Su kirliliğinin belirlenmesinde birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalarda, drone ve blockchain ile su kirliliği ölçümü ise karşımıza çıkan etkileyici bir projedir.
İçindekiler
Su Kirliliği Ölçümündeki Sorunlar
Su kirliliğinin belirlenmesinde görev alan birçok resmi kuruluş bulunmaktadır. Resmi kuruluşlar belirli bölgelerde, belirli aralıklarla, su kirliliğini ölçme çalışmaları yürütmektedir. Ancak 2020 yılının Eylül ayında, Rusya’nın Kamçatka yarımadasının kıyısında, çok sayıda deniz canlısının ölü olarak bulunması çevre aktivistlerini harekete geçirmiştir. Deniz canlılarının ölüm nedeni tam olarak bilinmese de, su kirliliğinin en önemli faktörlerden biri olduğu düşünülmektedir. Buna karşın, birçok çevre aktivisti ve bazı bilim insanları, su kirliliği ölçümünün gerektiği gibi yapılmadığını ve ölçüm sonuçlarının değiştirildiğini iddia etmiştir. Bu iddianın temelinde, ölçüm sonuçlarının halk ile açık şekilde paylaşılmaması bulunmaktadır.
Su Kirliliği Ölçümünde Drone Kullanımı
Bazı robot bilimcilere göre, su kirliliğinin belirlenmesinde en etkili yöntem, bu işlem için robot veya drone’ların kullanılmasıdır. Rusya’da bulunan ve Airalab adı altında birleşen bir grup robot bilimci, Robonomics Network adında bir platform kullanarak su kirliliğine çözüm aramaktadır. Yaklaşık 2 senedir geliştirilen sistemin temelini, IPFS ve blockchain teknolojileri oluşturmaktadır. Blockchain teknolojisinin yardımı ile, robot ve drone’ların her birinin dijital imzaya sahip olması ve belirli protokoller altında çalışması planlanmaktadır. Bu sayede, robot ve drone’ların bağımsız olarak ölçüm yapması ve ölçümden elde edilen bilgilerin değiştirilmeden, merkezi olmayan bir şekilde depolanması öngörülmektedir.
Proje, 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulmuş sürdürülebilir gelişme hedeflerinin bazılarını içermektedir. Dünya üzerindeki sorunların çözülmesi için düzenlenmiş sürdürülebilir gelişme hedefleri, 17 ana madde altında 169 spesifik hedefi içermektedir. Airalab ekibinin projesi, 17 ana maddeden 4 tanesine çözüm sunmaktadır.
Bu çözümler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Temiz Su ve Sanitasyon
- Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar
- İklim Eylemi
- Sudaki Yaşam
Drone On The Volga
Airalab ekibi, 2018 yılından beri Volga nehri üzerinde denemeler yapmaktadır. Deneme amaçlı kullanılan drone, güneş enerjisi ile çalışmaktadır. Bununla birlikte su kirliliği ölçümünde birçok parametre bulunmaktadır. Örnek olarak; pH seviyesi, oksijen seviyesi, iletkenlik, sıcaklık gibi parametreler gösterilebilir. Denemelerde kullanılan drone, bu ölçümleri gerçekleştirebilecek sensörlere ve ekipmanlara sahiptir.
Testlerde kullanılan drone’un üzerinde bir yerleşik bilgisayar bulunmaktadır. Sensörlerden alınan bilgiler, USB üzerinden bilgisayara aktarılır. Bilgisayara aktarılan bilgiler, 4G teknolojisi kullanılarak Robonomics Network platformuna iletilir. Bu bilgilerin güvenliği ise, IPFS ve blockchain teknolojileri aracılığıyla gerçekleştirilir. IPFS teknolojisi sayesinde bilgilerin değiştirilmesi önlenirken, blockchain teknolojisi bilgilerin depolanmasını ve ölçüm tarihlerinin kayıt edilmesini sağlar. Sonuç olarak, drone’dan alınan bilgiler ve ölçüm sonuçları değiştirilemez. Ancak sistemin açık kaynaklı yapısı sayesinde, isteyen herkes bilgileri görüntüleyebilir.
Projenin Geleceği
Blockchain ile Su Kirliliği Ölçümü projesinin asıl amacı; su kirliliğine dikkat çekmek ve su kirliliği ölçümüne alternatif yöntem sunmaktır. Bununla birlikte bu proje; blockchain, nesnelerin interneti ve modern robotik tekniklerini birlikte kullanarak, insan etkisi olmadan çevrenin gözlemlenebileceğini de göstermiştir. Dolayısıyla bu projeden elde edilen bilgiler, diğer çevre sorunlarının çözülmesine de yardımcı olabilir.
Öte yandan, su kirliliği ölçümünde drone’ların kullanılması önemli bir avantaj sunabilir. Ölçümler, belirli bir alanda birden çok cihaz tarafından gerçekleştirileceğinden, bölgenin kirlilik durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek mümkündür. Ayrıca, farklı cihazlar tarafından yapılan ölçümler kontrol edilerek, kesin bilgilerin elde edilmesi ve yanlış yönlendirmelerin engellenmesi sağlanabilir. Bu sistem sayesinde, kirlilik haritalarının daha doğru çıkarılması mümkün olabilir.