Ay’da Madencilik Mümkün mü? Ay Madenciliği Ne Sunuyor?

Uzay madenciliği, bilim kurgu temalı kitaplarda ve filmlerde sıklıkla işlenen, insanlarda merak uyandıran bir konudur. 20. yüzyılda başlayan uzay çalışmalarıyla birlikte, uzay madenciliği gündeme gelse de henüz gerçekleştirilememiştir. Yakın gelecekte ise uzay madenciliği mümkün olabilir. İnsanlığın bu alandaki ilk hedefi, Dünya’nın tek uydusu olan Ay’dır. Çorak bir kaya parçası gibi gözükmesine rağmen Ay, insanlığın ihtiyaç duyduğu birçok madeni içermektedir. Peki, Ay’da madencilik gerçekten mümkün mü?

Ay’da Madencilik İnsanlığa Ne Sunuyor?

Yakın zamanda bilim insanları tarafından, Ay’ın kuzey kutbu bölgesindeki kraterler incelenirken, büyük kraterlerde metal oksitlerin bulunduğu tespit edilmişti. Bu kanıttan yola çıkılarak, büyük boyutlu meteorların Ay’a çarptığı ve bu nedenle metal oksitlerin yüzeye çıktığı varsayılmaktadır. Dolayısıyla, Dünya’da kullanılan birçok madenin Ay yüzeyinde bol miktarda bulunduğu düşünülmektedir. Ancak, Ay’da yapılması planlanan madencilik çalışmaları sadece madenlerle sınırlı değildir. Çünkü Ay’da madenler haricinde su ve helyum-3 izotopu da bulunmaktadır.

Su Rezervleri

Bilim insanları, Ay’da donmuş halde su bulunduğuna dair kanıtlar buldular. Ay’da su bulunması, uzayda yaşam için hayati bir önem taşımaktadır. Gelecekte Ay üzerinde koloni kurulması durumunda, Ay’da bulunan su kullanılarak insani ihtiyaçlar giderilebilir. Ayrıca Ay’ın su kaynakları, uzay tarımında bile kullanılabilir.

Madencilik çalışmalarının ana amaçlarından olan su bölgeleri
Ay’da Bulunan Su Bölgeleri

Ancak Ay üzerinde insan kolonisi kurmak yakın gelecekte pek mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle Ay suyu daha farklı amaçlar için kullanılabilir. Bilindiği gibi su molekülleri hidrojen ve oksijen atomlarından oluşmaktadır. İki atom da roket yakıtları için oldukça kullanışlıdır. Su, elektrolize edilerek atomlarına ayrılabilir. Ayrılan hidrojen ve oksijen atomları sıvı olarak depo edilerek roket yakıtı olarak kullanılabilir.

Ay suyunun roket yakıtı olarak kullanılması, Ay’ın bir servis istasyonu görevi görmesini sağlayabilir. Dünya’dan fırlatılan roketlere, sadece Ay’a gidebilecek kadar yakıt yüklenir, Ay’da ise yakıt takviyesi yapılarak roketin daha uzak mesefalere gitmesi sağlanabilir. Bir diğer yol ise, Ay’dan gelen yakıtın Dünya yörüngesinde bulunan depolara aktarılmasıdır. Dünya’dan fırlatılan roketler, yörüngede bulunan depolardan yakıt ikmali yapabilir.

Helyum-3 Rezervleri

Helyum atomu, teorik olarak nükleer füzyon tepkimeleri yoluyla büyük miktarda enerji üretmek için kullanılabilir. Nükleer füzyon, Güneş’e ve diğer bütün yıldızlara güç veren tepkimedir. Nükleer füzyon, Dünya’daki mevcut teknolojilere kıyasla çok daha büyük ölçekte enerji sağlayabilir.

Helyum-3 izotopu güneş rüzgarları adı verilen, yüklü parçacık akımları ile uzaya yayılmaktadır. Ancak Dünya’nın manyetik alanı, bu parçacıkların yeryüzüne ulaşmasını engellemektedir. Ay, düşük manyetik alanından dolayı, helyum-3 bakımından oldukça zengindir. Yapı olarak helyum atomunun çekirdeğindeki nötron sayısı, helyum-3 izotopunun nötron sayısından bir fazladır. İki helyum-3 izotopunu, çok yüksek sıcaklık ve basınç altında birleştirerek nükleer füzyon gerçekleştirmek teorik olarak mümkündür. Nükleer füzyon, hidrojen atomunun bir izotopu olan döteryum ile helyum-3 izotopunun birleştirilmesi ile de mümkündür. Ancak bu alandaki araştırmalara rağmen, nükleer füzyon pratikten ziyade teorik bir teknolojidir.

Madencilik için önemli olan helyum-3 izotopunun nükleer füzyonu
Helyum-3 Nükleer Füzyon Tepkimesi

 

Gelecekte nükleer füzyon tepkimeleri pratik olarak gerçekleştirilebilirse, Ay’dan getirilecek helyum-3 ile radyoaktif madde kullanmadan ya da sera gazına neden olmadan nükleer füzyon gerçekleştirmek ve yüksek miktarda enerji üretmek mümkün olabilir.

Nadir Dünya Elementleri

 Aralarında skandiyum, itriyum, seryum gibi elementlerin bulunduğu 17 element; akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tıp ekipmanları başta olmak üzere, birçok modern elektronik cihazın üretiminde kullanılmaktadır. Ancak bu elementlerin rezervleri oldukça düşüktür. Bu nedenle nadir dünya elementleri (REMs) olarak adlandırılırlar. Günümüzde nadir dünya elementlerinin %90’ı Çin Halk Cumhuriyeti tarafından çıkartılmaktadır. Ancak Çin’in sahip olduğu rezervlerin de 15-20 yıl içerisinde tükeneceği öngörülmektedir. Nadir dünya elementleri olarak adlandırılan elementlerin Ay’da da bulunduğu düşünülmektir. Bu elementlerin Dünya’ya getirilip kullanılması elektronik cihazların geleceği için önem taşımaktadır.

Ay’da Madencilik Mümkün mü?

Ay yüzeyinde madencilik uygulamalarının nasıl gerçekleştirileceği henüz net değildir. Ay madenciliğinin önündeki en büyük engel Ay’a seyahattir. Ay’a seyahatle ilgili en büyük problemlerden birisi maliyetin çok yüksek olmasıdır. Maliyetin büyük bölümü roketlerden kaynaklanmaktadır. Amerikalı girişimci Elon Musk’ın şirketi SpaceX, maliyet sorununu çözebilecek denemelerde bulunmaktadır. Yeni geliştirilen roketlerin birden fazla kez kullanılması durumunda, roket maliyetinin büyük ölçüde azalması ve Ay’a seyahatin daha az maliyetle gerçekleştirilmesi mümkündür.

SpaceX Falcon Heavy Roketi

Ay’da madencilik başlamadan önce Ay yüzeyinde bazı altyapı sistemlerinin ve tesislerin inşa edilmesi gerekmektedir. Bu tesislere örnek olarak; helyum-3 depolama tesisleri, nadir element depoları ve olası insanlı seferler için yaşam birimleri gösterilebilir. Yakın gelecekte Ay’da insan kolonisi kurulması pek mümkün görünmediğinden, bu altyapı sistemlerinin ve tesislerin insanlar yerine robotlar ve makineler tarafından inşa edilmesi planlanmaktadır. Bununla birlikte 3D yazıcılar aracılığıyla, Ay’ın kendi malzemeri kullanılarak bazı tesislerin inşa edilmesi planlanmaktadır.

Ay'da madencilik için kullanılması planlanan makineler

Ay yüzeyinde madencilik görevleri için de robotların ve makinelerin kullanılması planlanmaktadır. Yapay zekaya sahip ya da mininum insan kontrolü gerektiren robotların, Ay’da maden toplaması ve bunları maden taşıma amaçlı kullanılacak roketlere yüklemesi seçenekler arasındadır.

Ay’da Madencilik Çalışmalarının Olası Sonuçları

Ay’da yapılacak madencilik çalışmalarının Ay ya da Dünya üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğini savunan kurumlar bulunmaktadır.

Çevresel Sonuçlar

Ay madenciliğinin yaygınlaşmasıyla birlikte Ay kütlesinin azalabileceği ve bu durumun gel-git gibi Ay kaynaklı olayları olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir. Ancak NASA’nın yaptığı açıklamaya göre, Ay yüzeyindeki madencilik çalışmaları, Dünya üzerinde olumsuz etkilere neden olmayacaktır. Ay’ın kütlesinin yaklaşık 73 katrilyon ton olduğu düşünülmektedir. Yapılan araştırmalara göre, Ay yüzeyinden her gün 1 metrik tonluk maden alınması halinde bile, Ay kütlesinin %1 azalması 220 milyon yıl sürecektir. Dolayısıyla madencilik çalışmalarının, Ay yörüngesinde ya da çekiminde değişiklik yaratması beklenmemektedir.

Madencilik çalışmalarının Ay üzerindeki etkilerinin çoğunlukla görsel olması beklenmektedir. Madencilik çalışmalarının Ay’ın aydınlık yüzünde yapılması planlanmaktadır. Ay, Dünya’dan oldukça net şekilde görülebilmektedir. Aydınlık yüzde yapılacak madencilik çalışmalarının Ay yüzeyini tahrip edici etkilerde bulunması ve bu durumun yeryüzünden görülmesi muhtemeldir.

Etik Sonuçlar

Ay, birçok kültür için büyük öneme sahiptir. Hatta bazı kültürler için Ay’ın dinsel öneme sahip olması, Ay madenciliğinin etik açıdan tartışılmasına sebep olmaktadır. Bununla birlikte Ay’da yapılacak madencilik çalışmalarının gelecek nesiller için olumsuz örnek olacağını iddia edenler de bulunmaktadır.

Yasal Sonuçlar

Tartışılan bir diğer konu ise yasal düzenlemelerin nasıl olacağıdır. 1967 yılında imzalanan, Birleşmiş Milletler Dış Uzay Antlaşması uyarınca, hiçbir ülkenin Ay üzerinde hak talep etmesi mümkün değildir. Ancak günümüzde bu antlaşmanın özel mülkiyeti kapsayıp kapsamadığı tartışılmaktadır. Dolayısıyla yakın zamanda, özel şirketlerin Ay’ı ticari amaçlarla kullanmak için hak talep etmesi mümkün olabilir.

Teknoloji'den geri kalmamak için e-posta listemize abone olun!

Otomasyon sistemleri, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere, mühendislik konularında araştırma yapmaktan ve öğrendiklerini paylaşmaktan mutluluk duyan bir elektrik mühendisi.