UCLA’daki (Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi) araştırmacılar; uyku, fiziksel aktivite, kalp atış hızı ve günlük rutinler gibi faktörlerin depresyon ve anksiyetede nasıl bir rol oynadığını anlamak için Apple ile işbirliği içinde gerçekleşecek üç yıllık bir depresyon araştırması yapmaya karar verdi. iPhone, Apple Watch ve Beddit uyku izleyicisi ile ilerleyecek olan araştırma bu hafta başlatıldı.
Üniversite, araştırmanın pilot aşamasının UCLA Sağlık biriminin hastaları arasından seçilen 150 katılımcıyı içerdiğini söyledi. Daha sonra, araştırmanın sonraki aşamalarına hem hastaneden hem de öğrenci topluluğundan 3.000 kişi katılacak. Projenin katılımcıları, iPhone’larına bir uygulama indirecek, ardından çalışma boyunca kullanabilecekleri bir Beddit uyku monitörü ve bir Apple Watch alacak. Uygulama aracılığıyla katılımcılar; telefon, saat ve uyku monitöründen elde edilen verilerin yanı sıra periyodik klinik görüşmeler ve anketler aracılığıyla da durumlarıyla ilgili bilgileri paylaşacaklar.
UCLA psikiyatri profesörü Dr. Nelson Freimer, projeyle ilgili: “UCLA’nın derin araştırma uzmanlığından ve Apple’ın yenilikçi teknolojisinden yararlanan bu işbirliği, davranışsal sağlık araştırmalarını ve klinik bakımı yeni bir döneme sokma potansiyeline sahip.” dedi. “Depresyon tedavisine yönelik mevcut yaklaşımlar neredeyse tamamen depresyon hastalarının öznel anılarına dayanmaktadır. Bu, hem tanıya hem de tedaviye rehberlik eden objektif ve kesin ölçümler elde etmek için önemli bir adımdır. ” şeklinde açıklamada bulundu.
Freimer, aynı zamanda çalışma katılımcılarının verilerinin gizliliğini ve güvenliğini sağlamanın hem UCLA hem de Apple için yüksek bir öncelik olmaya devam ettiğini vurguladı. UCLA’nın çalışma verilerini, UCLA araştırma ekibinin üyeleriyle sınırlı erişimle güvenli bir ortamda işleyeceğini ve sürdüreceğini sözlerine ekledi. Daha sonra verileri yalnızca kodlandıktan, isimlerden ve diğer iletişim bilgilerinden arındırıldıktan sonra analiz edeceklerini belirtti.
Apple Depresyon Araştırması: Pandemi Etkisi
Araştırma, depresyona katkıda bulunan genetik ve çevresel faktörleri belirlemek, depresyonun beyinde ve vücutta neden olduğu biyolojik değişiklikleri anlamak, teşhis ve tedavide ilerlemeyi hızlandırmak, aynı zamanda da sonlandırmak için başlatılmış bir girişimdir. Çalışma, COVID-19 salgınının hayatları altüst etmesi ve anksiyete-depresyona odaklanmayı teşvik etmesi üzerine geldi. Fiziksel mesafe gereksinimleri de bilimsel araştırmayı bir zorluk haline getirmiştir. Bu nedenle UCLA ve Apple depresyon araştırması projesini tüm yönlerini uzaktan gerçekleştirilebilecek şekilde tasarladı. Apple, daha önceden de pandemi bazlı projelerde ve araştırmalarda iş birliği yapmıştı.
Freimer, “Pandemi, küresel olarak anksiyete ve depresyonu artırdı ve genel refah için davranış sağlığının önemi konusunda bir farkındalık oluşturdu.” dedi. Profesör: “Aynı zamanda, fiziksel mesafe gereksinimleri sınırlı zihinsel sağlık değerlendirmesi ve tedavisine sebep oluyor, bu da dijital sağlığın genişletilmiş kullanımı ve kabulüne yol açıyor. Bu değişiklikler, çalışmada test edilecek teknolojilerin klinik araştırmalara ve nihayetinde uygulamaya dahil edilmesinin önemini vurguluyor.” şeklinde açıklamada da bulundu.